5 Aralık 2017 Salı

* Cehennem azabı, küfür ve küfür bulaşıklıkları içindir

7 Aralık 2017, Perşembe

 

 

Cehennem azabı, küfür ve küfür bulaşıklıkları içindir

 

 

 

Sual: İmanı ve küfrü tanımakta, gerekse ibadetleri doğru yapmakta, cahillik özür müdür? Dinini bilmediği için din düşmanlarına aldanan, Cehenneme gidecek midir? İmanı olup, büyük günah işleyip tevbe etmeden ölenlere ahirette nasıl muamele yapılacaktır?

Cevap: İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbât kitabının birinci cildi 266. mektupta buyuruyor ki: Din düşmanları, Müslümanları aldatmak için, kâfirlerin âdetlerini, bayramlarını, Müslüman âdeti, Müslümanların mübarek günü diyerek, bunların gâvurluk ve kâfirlik olduğunu örtmeğe uğraşırlarsa, genç ve saf Müslümanlar bunlara aldanmamalıdır. Güvendikleri hâlis Müslümanlara, namaz kılan akrabalarına, dinini bilen baba dostlarına sorup öğrenmelidir. Çünkü, bugün bütün dünyada, gerek imanı ve küfrü tanımakta, gerekse ibadetleri doğru yapmakta, cahillik özür değildir. Dinini bilmediği için aldanan, Cehennemden kurtulamayacaktır. Allahü teâlâ bugün, dinini dünyanın her tarafına duyurmuş, imanı, helalı, haramı, farzları öğrenmek pek kolaylaşmıştır. Bunları lüzumu kadar öğrenmek farzdır. Hulâsa, kâfirlerin âdet ve merasimlerine katılanda, zerre kadar iman varsa, yani kalbinden kelime-i tevhidin manasına, kısaca inanmış ise ve imanı gideren bir iş ve sözde bulunmadı ise Cehennem azabına girecek ise de, Cehennemde ebedî kalmayacaktır. İmanı olanlardan büyük günâh işleyen ve tevbe etmeden ölenlere gelince, Allahü teâlâ, bu günahları isterse af eder, isterse günahı temizleninceye kadar, Cehennemde azab eder. Bu fakirin "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" anladığına göre, Cehennem azabı ister sonsuz olsun, ister bir zaman olsun, küfür için ve küfür sıfatları ve bulaşıklıkları içindir. Küfürden teberrî eden, kaçınan, iman sahiplerinin yaptıkları büyük günahlar, ya imanları hürmetine, cenâb-ı Hakkın merhameti ile veya kalp ile tevbe ve dil ile istiğfar ederek ve beden ile hayırlı bir iş yaparak veya şefaate kavuşmaları ile af olunur. Günahta kul hakkı varsa, hak sâhibi ile helallaşmak lâzımdır. Böyle af olmayanlar, dünya sıkıntıları ve dertleri ile veya son nefeste can verirken, çekecekleri zahmetler ile temizlenir. Bunlarla da temizlenmezse, bazıları kabr azabı çekmekle affa kavuşur. Bazıları ise, kabr azabı ve sıkıntıları ve kıyamet gününün şiddetleri ile af olunup, günahları biter ve Cehennem azabı ile temizlenmeğe lüzum kalmaz. Nitekim, En'âm sûresi, seksenikinci âyetinde mealen, (İman edip de imanlarını şirk ile bulaştırmayanlar, Cehennemde ebedî kalmaktan emindirler. Onlar için, bu korku yoktur) buyuruldu. Bu âyet-i kerime, sözümüzün doğru olduğunu göstermektedir. Çünkü burada (Zulüm), şirk demektir. Her şeyin doğrusunu ancak Allahü teâlâ bilir. (Mektûbât Tercemesi s. 372)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

0 yorum: