3 Aralık 2017 Pazar

* Allahü teâlânın rızasını kazanmak için küfürden teberrî etmelidir

5 Aralık 2017, Salı

 

 

Allahü teâlânın rızasını kazanmak için küfürden teberrî etmelidir

 

 

 

Sual: Allahü teâlânın rızasını ve sevgisini kazanmak için küfürden teberrî şart mıdır? (Rahmetim gadabımı aşmıştır) hadîs-i kudsîsinin manasını nasıl anlamalıdır? Allahü teâlâ, dünyada kâfirlere merhamet ediyor. O hâlde, dünyada rahmet sıfatı, zâtın gadabını aşmıyor mu?

Cevap: İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbât kitabının birinci cildi 266. mektupta buyuruyor ki: Bu fakire göre "rahmetullahi teâlâ aleyh", Allahü teâlânın rızasını ve sevgisini kazanmak için küfürden teberrî gibi, hiçbir amel ve ibadet yoktur. Kâfirlere ve küfre, Allahü teâlânın zâtı, kendisi düşmandır. İnsanların tapındıkları bütün mabutlar ve bunlara tapanlar, Allahü teâlânın zâtının düşmanlarıdır. Cehennemde sonsuz yanmak, bu alçak işin cezasıdır. Nefislerin arzusu ve her türlü günahlar ise böyle değildir. Bunlara, Allahü teâlânın düşmanlığı, kendinden değil, sıfatlarındandır. Allahü teâlânın günahkârlara gazab etmesi, kızması, kendi gazabı ile değil, gadab sıfatı iledir. Bunlara azab etmesi, horlaması hep sıfatları ve fiilleri iledir. Günahkârlar, bunun için Cehennemde sonsuz kalmayacak, belki bunlardan çoğunu isterse Cehenneme sokmadan af edecektir. Allahü teâlânın küfre ve kâfirlere düşmanlığı, zâtından olduğu için rahmet ve re'fet sıfatları, ahirette kâfirlere yetişemeyecek ve rahmet sıfatı, zâtın düşmanlığını, ortadan kaldıramayacaktır. Zâtın düşmanlığı, sıfatın acımasından daha kuvvetlidir. Sıfat ile yapılan şey, zâtın yaptığını değiştiremez. Hadîs-i kudsîde buyuruyor ki: (Rahmetim gadabımı aşmıştır). Bunun manası, rahmet sıfatım, gadab sıfatımı aşmıştır. Yani, müminlerin günahkârlarına karşı olan, gadab sıfatımı aşmıştır demektir. Yoksa, rahmet sıfatı, kâfirlere, müşriklere karşı olan zâtın gadabını aşar demek değildir.

Kâfirlere dünyada merhamet edilmesi görünüştedir. Yani, merhamet şeklinde görünen, istidrâcdır, hiledir. Nitekim, (Mü'minûn) sûresinde mealen, (Kâfirlere çok mal ve evlat vererek onlara yardım mı, iyilik mi ediyoruz? Küfürlerine karşılık olarak onlara, bol bol iyilikleri, çabuk çabuk gönderiyor muyuz zan ediyorlar? Hayır, öyle değildir. Bu yardım, onlara iyilik değil, belki istidrâcdır. Azmaları, kudurmaları ve Cehenneme gitmeleri içindir) buyuruyor. A'râf ve Nûn sûresinde, (Onları yavaş yavaş azaba yaklaştırıyorum. Haberleri olmuyor. Onlar azdıkça, dünya nimetlerini arttırarak, fırsat veriyorum. Aldanıyorlar. Onlara hazırladığım azab çok şiddetlidir) mealindeki âyet-i kerimesi de böyle olduğunu açıkça göstermektedir. (Mektûbât Tercemesi s. 371)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

0 yorum: