BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | ||
20 Eylül 2015, Pazar | ||
Abdülhamid hanın siyaseti | ||
Sual: II. Abdülhamid Han için şöyle deniyor: (Şehzadeliğinde Batı hayranı ve giyinişi de Avrupaî imiş. Bir elinde gitar olurmuş, çalgı aletlerini çok kullanırmış. Büyüyünce Batı hayranı diye bunu padişah yapmışlar. Batıya uygun bir anayasa yaptırmış. Sonra da meclisi fesh edip memleketi 33 yıl diktayla idare etmiş.) İşin aslı nedir? CEVAP Dine hizmet ve Müslümanları korumak maksadıyla böyle hareket etmiştir. İşin aslı şöyledir: Sultan ikinci Abdülhamid han "rahmetullahi teâlâ aleyh", bütün padişahlar içinde siyaseti en iyi bilenlerden biriydi. O zaman Batı hayranlığı ülkeye hâkim olduğu için, ilm-i siyaset gereği, kendini Batılı bir aydın gibi göstermeye çalışmıştır. Fransızcayı çok iyi öğrenmiş, Farsça, Arapça ve dînî ilimlerde de çok iyi yetişmişti. Müzik aletleri bulundurması da siyaseten idi. Abdülaziz hanı şehit eden Mithat paşa ve arkadaşları saray hazinesini ve Sultan Abdülaziz hanın şahsi servetini de yağma ettikten sonra, Sultan Abdülmecid'in birinci oğlu beşinci Murad'ı o gün halife yaptılar. Beş gün sonra, Sultan Abdülaziz şehit edilince, Sultan Murat'ın şuuru bozuldu. Üç ay ve bir gün süren saltanatından sonra, tahttan indirildi. İttihatçılar, (Şehzade Abdülhamid'den daha iyi padişah bulunmaz) diyerek onu 1876'da padişah yaptılar, ama yine de, devlet işlerine karışmaması, yalnız millet meclisinin çıkaracağı kanunlara göre hareket etmesi için söz aldılar. Böylece, Tanzimat-i hayriyye'ye sadık kalacağını bildiren Kanun-ı esasi'yi ilan ettirdiler. 1876'da I. Meşrutiyetin ilan edilmesini sağlayan, Osmanlı Devleti'nin Avrupa tarzında yaptığı, 119 maddeden oluşan, halk oylamasına sunulmayan ve gayrimüslim azınlıklara da seçilme hakkı verilen ilk Anayasadır bu. Sultan Abdülhamid Han, milletin dinine ve âdetine aykırı böyle bir Anayasa karşısında şok olmuşsa da, hiç belli etmemiş, mecliste bir konuşma yaparak, Anayasayı çok beğendiğini bildirmiş, hazırlayan İttihatçı paşaları defalarca tebrik etmiş, gizli olarak da bunların elebaşı durumunda olanlarına birer kese altın hediye [rüşvet] vermiştir. Mecliste tekrar bir konuşma yaparak, (Bu muhteşem anayasaya acaba bir madde daha eklenmesi mümkün mü?) diyerek olağanüstü durumlar karşısında, meclisi kapatma yetkisinin padişaha verilmesini teklif etmiştir. İttihatçılar padişahın memnuniyetini gördükleri için bunda bir art niyet aramamışlar, (İnsan, ihsanın kuludur) sözünün de etkisi altında kalarak, padişaha bu yetkiyi vermişlerdir. İşte Sultan ikinci Abdülhamid han hazretleri, bu siyaseti sayesinde, Batı hayranı meclisi kapatmış, bir daha açılmasına fırsat vermemiştir. Bütün dünyanın kendisine düşman olmasına rağmen, yedi düvele karşı, tek başına 33 yıl kadar ülkeyi idare etmiştir. Padişahın, Batılı aydın kılığına girmesi, müzikle iştigal eder gibi görünmesi ve yaptığı diğer hileler, yalan söylemesi, rüşvet vermesi dinimize aykırı değildir. Çünkü hadis-i şerifte, (Harb hiledir) buyuruldu. (İbni Lâl) Abdülhamid Han, dünyanın hemen her yerine dini kitaplar göndererek Ehl-i sünnet itikadını yaymıştır. Yani çok dindar idi, abdestsiz yere basmamak için yatağının başucunda mermer bulundururdu. Uyanınca hemen teyemmüm edip lavaboya kadar gidip abdest alırdı. Ama çevresi çok bozuktu, çoğu İttihatçı idi. İleri görüşlü siyaseti sayesinde, dinin verdiği ruhsatlara uyarak düşmanlarından korunabilmiştir. Düşmanın biri, oturmakta olan Hazret-i Ali'nin karşısına aniden kılıçla çıkıp, (Şimdi seni benim elimden kim kurtarabilir?) der. Hazret-i Ali de, parmağı ile adamın arkasını gösterip (Peki dövüşelim, fakat iki kişiyle mi?) der. Düşman, arkadaki kim diye bakınca, Hazret-i Ali, kılıcını çekip, düşmanını zararsız hâle getirir. Düşmanı, (Bana hile yaptın?) der. Hazret-i Ali de, (Savaş hiledir) hadis-i şerifini bildirip, (Ama sen de beni gâfil avlayacaktın) der. Yani seninki hile değil miydi demek ister. Muhammed Masum Farukî hazretleri buyurdu ki: Takıyye, kalbinde olanın aksini söylemektir. Buna müdara da denir. İtikadını, mezhebini saklamak demektir. Kâfirler arasında olup, malından, canından korkanın, kalbi razı olmadığı hâlde muhabbet göstermesi caizdir. Takıyye, kâfirlerin galip olduğu yerde caizdir. Şâfiî mezhebinde, zâlim Müslümanlar arasında da caiz olur. Malını muhafaza için de takıyye caiz olur. (Müminin malı, canı gibi kıymetlidir) ve (Malını muhafaza ederken öldürülen, şehit olur) hadis-i şerifleri de böyledir. Çünkü insanın mala ihtiyacı pek çoktur. (Takıyye kıyamete kadar caizdir) diyen âlimler de vardır. Bunların kavilleri evladır. Çünkü müminin kendinden zararı, mümkün olduğu kadar def etmesi lazımdır. (3/55) Görüldüğü gibi, Abdülhamid han, dine hizmet etmek, Müslümanları korumak için, dinin bu emrine uyarak hile yapmıştır. Çünkü gayrimüslim veya zâlim ülkelerde, yürürlükteki kanunların veya zâlim idarecilerin, hain grupların zulmünden korunmak için, hile yaparak zulümden kurtulmak ve dine hizmete devam etmek caiz oluyor. Tam İlmihâl'de de, (İslamiyet'in küfür alâmeti dediği şeyleri zaruret olmadan kullanmak, en kötü bid'attir. Dar-ül-harbde kâfirlere hud'a olarak kullanmak caiz olur denildiği Berika 467. sayfada ve Mecmaul-enhür 696. sayfada yazılıdır) deniyor. Hud'a hile demektir. Yalan büyük günah olduğu hâlde, caiz olduğu yerlerden biri, düşmanı kandırmak için savaşta söylenendir. Küfür alâmetlerini kullanmak yalandan daha kötüdür. Bunları kasten kullanan kâfir olur. Ama bunları dine hizmet gayesiyle, hile olarak düşmana karşı kullanmak, günah işliyor görünmek, yalan söylemek caiz oluyor. Abdülhamid hanın siyasetini güden başka zatlar da oldu. Dinimize hizmet etmek, Müslümanları zarardan korumak için, açık saçık kadınlarla tokalaşan, gerektiğinde içki masalarına oturan, fitneye sebep olmamak ve Müslümanları korumak ve zulüm kanunlarının hışmına uğramamak için inancının aksine konuşan büyük zatlar olmuştur. Twitter'da paylaş | Facebook'ta paylaş | ||
Akıllı kimse Önce bekler bir müddet, göstermez hemen hiddet, O elbette bilir ki, öfkeden doğar şiddet. | ||
Bugünkü ilahi: | ||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo |
19 Eylül 2015 Cumartesi
* Abdülhamid hanın siyaseti
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder