26 Ekim 2015 Pazartesi

* Peygamberimiz soy bakımından da üstündür (Osman Ünlü'nün 27.10.2015 tarihli yazısı)

27 Ekim 2015, Salı

Peygamberimiz soy bakımından da üstündür

 

 

Peygamber efendimizin ve bütün Peygamberlerin babalarının ve analarının hiçbiri kâfir, aşağı kimseler değildi. Bununla ilgili hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Her asırda, her zamanda yaşayan insanların en iyilerinden, seçilmişlerinden dünyaya getirildim.) [Buhârî]

(Allahü teâlâ, İsmâîl aleyhisselâm evlâdından Kinâne ismindeki kimseyi ve onun sülâlesinden, Kureyş ismindeki zâtı beğendi, seçti. Kureyş evlâdından da Hâşimoğullarını sevdi. Onlardan da beni seçti.) [Müslim]

(Allahü teâlâ insanları yarattı. Beni insanların en iyi kısmından vücûda getirdi. Sonra bu kısımlarından en iyisini Arabistân'da yetiştirdi. Beni bunlardan vücûda getirdi. Sonra evlerden, âilelerden en iyilerini seçip beni bunlardan meydana getirdi. O hâlde benim rûhum ve cesedim, mahlukların en iyisidir. Benim ecdâdım en iyi insanlardır.) [Tirmizî]

Şevâhid-ün-Nübüvve'de buyuruluyor ki:

"Muhammed aleyhisselâmın zerresini taşıdığı için, Âdem aleyhisselâmın alnında nur parlıyordu. Bu zerre, hazret-i Havva'ya ve ondan da, Şit aleyhisselâma geçti.

Mevâhib-i ledünniyye'de buyuruldu ki:

"Âdem aleyhisselâm vefat edeceği zaman oğlu Şit aleyhisselâma dedi ki:

(Yavrum! Bu alnında parlayan nur, son Peygamber olan Muhammed aleyhisselâmın nûrudur. Bu nûru, mümin, temiz ve afif hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyet et!)

Muhammed aleyhisselâma gelinceye kadar, bütün babalar, oğullarına böyle vasiyet etti. Hepsi bu vasiyeti yerine getirip en asil, en kibar kız ile evlendi. Nûr, temiz alınlardan temiz kadınlardan geçerek sâhibine ulaştı."

Kısas-ı enbiyâ'da deniyor ki:

"Resûlullah efendimizin dedelerinden birinin iki oğlu olsa veya bir kabile iki kola ayrılsa, Peygamber efendimizin soyu, en şerefli ve hayırlı olan tarafta bulunurdu. Her asırda onun dedesi olan zat, yüzündeki nurdan belli olurdu. İsmail aleyhisselâmın alnında da bu nur vardı. Bu nur ona babasından kalmış, bundan da evlatlarına geçerek, Meadd ve Nizar'a gelmişti. Nizar dünyaya gelince, babası Meadd, oğlunun alnındaki nûru görüp sevinmiş, büyük ziyâfet vermiş ve (Böyle oğul için bu kadar ziyâfet az bir şeydir) demekle, oğlunun adı Nizar kalmıştı. Bu nur, Muhammed aleyhisselâmın nûru idi. Âdem aleyhisselâmdan beri, babadan evladına geçerek, asıl sahibi olan Resulullah efendimize kadar gelmiştir."

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet
Radyosu



Huzura Doğru TV


 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

0 yorum: