7 Ekim 2015 Çarşamba

* Mezhepsizle tarikatçının konuşması

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

08 Ekim 2015, Perşembe

Mezhepsizle tarikatçının konuşması

 

 

Mezhepsizler, Hızır aleyhisselamın ve evliya zatların keramet gösterdiğini, Allahü teâlânın izniyle yardım ettiğini kabul edemiyorlar. Günümüzdeki bâtıl tarikatlarda hurafeler çok olduğu için mezhepsizler bunu bir koz olarak kullanıyorlar. Hâlbuki tarikat ehli olmakla tarikatçı olmak farklıdır. Mezhepsizlere göre, kişi, doğru bir tarikatta olsa da, yanlış yoldadır. Şimdi ibretli konuşmalarını okuyalım:

Mezhepsiz: Evliya dediğin kişiler, bazı kimselere yardım edebilir mi?

Tarikatçı: Evet, bunun dine aykırı yönü ne ki?

Mezhepsiz: Sizin evliyanız Allah mı? Allah olmayan, yardım edemez.

Tarikatçı: Haşâ bu ne biçim söz? Allah, peygamberlerine mucize verdiği gibi evliya zatlara da kerametler vermiştir. Yani mucizeyi de, kerameti de yaratan Allah'tır. Peygamberler eliyle olunca mucize, evliya eliyle olunca keramet deniyor. Allah'ın yardım ettirmeye gücü yetmez mi?

Mezhepsiz: Peki Allah'ın seni maymun yapmaya gücü yeter mi?

Tarikatçı: Bunu sormak bile yanlış, Allah'ın gücünün yetmediği şey olur mu? Onun gücünü inkâr eden kâfirdir.

Mezhepsiz: O zaman ben sana maymun derim.

Tarikatçı: Allah beni maymun yaparsa maymun diyebilirsin. Şu anda yapmadığına göre maymun demen yalan ve hakaret olur.

Mezhepsiz: Bu hakareti Allah'ın gücünü delil getirdiğin için yaptım. Allah'ın gücünden delil getirilmez, delil Allah'ın kitabından getirilir.

Tarikatçı: Allah'ın gücü Allah'ın kitabında bildiriliyor mu? Allah'ın kitabından delillere inanır mısın? Orada bazı kimselerin maymun yapıldığı ve evliya zatlara keramet verildiği bildiriliyor.

Mezhepsiz: Allah'ın kitabında öyle şeyler yok.

Tarikatçı: İspat edersem mezhepsizliği bırakacak mısın?

Mezhepsiz: İspat edemezsin.

Tarikatçı: İmam-ı Beydâvî hazretleri, Allah'ın gücünü Allah'ın kitabında şöyle bildiriyor:

(Cumartesi günü [balık avından men edilmişken] içinizden [bu emri çiğneyerek] azgınlık edenleri biliyorsunuz. Onlara "Aşağılık birer maymun olun" dedik; [Maymuna çevrilen bu insanlar üç gün sonra öldü.] Bunu [bu olayı] önündekilere [o zaman hazır olanlara] ve ardındakilere [sonradan geleceklere] ibret verici bir ceza örneği ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir öğüt olsun diye yaptık.) [Bekara 65-66; Beydâvî Tefsiri]

Mezhepsiz: Bu örneğin yanlıştır. Allah gücünü başkasına vermiyor, bizzat kendisi yapıyor. Başka bir zata verdiğine örnek vermelisin.

Tarikatçı: Onlara örnek pek çoktur. Allah'ın kitabından haberin yok anlaşılan.

Mezhepsiz: İspat et bakalım.

Tarikatçı: İspatı Allah'ın kitabıdır. İşte âyet mealleri:

Hazret-i Meryem'in yanında yazın kış, kışın ise yaz meyveleri görülürdü. (Âl-i İmran 37)

Hazret-i Süleyman'ın veziri Asaf, iki aylık mesafedeki Belkıs'ın tahtını, göz açıp kapayıncaya kadar getirdi. Hazret-i Süleyman, (Bu Rabbimin bir lütfudur) dedi. (Neml 40) [Hazret-i Süleyman'ın veziri peygamber olmadığı hâlde, bu kerameti göstermiştir.]

Eshab-ı kehf, Peygamber olmadıkları hâlde, yiyip içmeden, 309 yıl uykuda kaldıktan sonra uyanmışlardır. Kur'an-ı kerimde bu olay için, (İşte bu, Allah'ın âyetlerinden [kudretini gösteren delillerden biri]dir) buyuruldu. (Kehf 17)

Hazret-i Hızır'ın harikasıyla, sepetteki pişmiş ölü balık canlandı. (Kehf 63) [Bazı âlimlere göre Hazret-i Hızır, nebi değil velidir. Veli ise, onun gösterdiği harikalar mucize değil keramettir.]

Mucize ile keramet arasında fark yoktur. İkisini de Allahü teâlâ yaratıyor. Kimin elinde meydana gelmişse o işin adı değişiyor. Birkaç âyet meali:

Hazret-i Davud'un elinde demir, hamur gibi yumuşardı. (Sebe 10)

Cinler, kuşlar ve rüzgâr Hazret-i Süleyman'ın emrinde idi. Erimiş bakır sel gibi aktı. (Sebe 12, Neml 17)

Dağlar ve kuşlar Hazret-i Davud'a boyun eğdi. (Enbiya 79)

Hazret-i İbrahim'i ateş yakmadı. (Enbiya 69)

Hazret-i İbrahim'in kestiği dört kuş dirildi. (Bekara 260)

Hazret-i Yunus'u balık yuttuğu hâlde, zarar gelmeden kurtuldu. (Saffat 139-145)

Firavun, Hazret-i Musa'ya, (Peygamberlik sözünde doğru isen haydi bir mucize göster) demişti. Hazret-i Musa da, asasını yere bırakınca, hemen bir ejderha oluverdi. (Araf 106, 107)

Hazret-i Musa'nın asası yılan olup, sihirbazların sihrini bozarak, gösterdikleri şeyleri yuttu (Taha 69)

Hazret-i İsa, beşikte iken konuştu. Elindeki çamurdan şekle üfleyince, canlı kuş oldu. Körleri iyi etti. Ölüleri diriltti. (Maide 110, Âl-i İmran 49)

Ay ikiye ayrılınca, kâfirler, Resulullah için (Bize sihir yaptı) dediler. (Kamer 1,2)

Mucizeler de, Allah tarafından meydana gelir, fakat kâfirler inanmaz. (Enam 25, 109)

Peygamberlerin, elinde meydana gelen mucizelerin yaratıcısı da Allahü teâlâdır. (Hazret-i İsa, ölüleri diriltirdi) demekle ona yaratıcılık vasfı verilmiş olmuyor. Yine Allah yaratıyor. Nitekim Allahü teâlâ, peygamberlerine verdiği mucizeleri bildirdikten sonra (Bunları yapan biziz) buyuruyor. (Enbiya 79)

Mezhepsiz bilim adamı, bunlara cevap veremeyince toplantıyı bırakıp bir bahane ile oradan sıvışır.

Görüldüğü gibi, mezhepsiz kimse, bilim veya profesör de olsa, sıradan bir tarikatçının karşısında bile susmaya mecbur kalıyor. Çünkü davası bozuktur.

 

Twitter'da paylaş | Facebook'ta paylaş

 

 

Başa kakmak

Sıkıntılara katlan, hiç can yakıcı olma!

Ettiğin iyiliği başa kakıcı olma!

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru TV

Bugünkü ilahi:
·
Anlamaz

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com

 

0 yorum: