31 Ekim 2015 Cumartesi

* Onun işine kimse karışamaz

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image001.png@01CF1DB5.5C335DB0

02 Kasım 2015, Pazartesi

Onun işine kimse karışamaz

 

 

Soru: "Sen olmasaydım âlemleri yaratmazdım" sözü doğruysa bizim yaratılmamızın sebebi nedir?

CEVAP

Elbette doğrudur. İslam âlimleri, bu sözün hadis-i kudsi olduğunu bildirmişlerdir:

"Allahü teâlânın (Sen olmasaydın gökleri yaratmazdım) buyurduğu Marifetname önsözünde ve Mevahib-i ledünniye 6 ve 13. sayfalarında, Envar-ı Muhammediye 13. ve 15. sayfalarında, İmam-ı Rabbânî'nin Mektûbât'ının 3. cildindeki 122. ve 124. mektuplarında yazılıdır." (Seadet-i Ebediyye s.33)

Allahü teâlâ bizi kendisini tanıyıp sadece ona ibadet etmemiz için yaratmıştır. Zariyat suresinin 56. âyetinde mealen, (İnsanları ve cinleri ancak beni bilip itaat, ibadet etmeleri için yarattım) buyruluyor. Yaratmasına da Resulullah efendimizi sebep kılmıştır. İmam-ı Rabbânî hazretleri 3. cilt, 121. mektubunda buyuruyor ki:

"(Sen olmasaydın gökleri yaratmazdım) hadis-i kudsisi, son peygamber olan Resulullah efendimizin şanında vâki olmuştur ki, sevgi olmasaydı, yaratılış açığa çıkmaz ve âlem devamlı yoklukta kalırdı." (Kıymetsiz Yazılar s.158)

Böyle yüce bir peygamberin ümmeti olmak ne büyük nimettir! Kadı Iyad hazretleri bir gün, "O kadar sevinçliyim ki, göklerde uçuyorum, yıldızlar ayaklarımın altında, elimi uzatsam Ay'ı tutacağım. O kadar bahtiyarım" buyurur ve sebebini şöyle açıklar:

"Allahü teâlâ bana iki nimet verdi. Birincisi, her şeyi yoktan var eden, her an varlıkta durduran yüce Allah, beni seçti, muhatap kabul etti, bana (Sen benim kulumsun) dedi. Sevip güvendiği için (Şunları yap, bunları yapma) diye emir ve yasaklar bildirdi. Ben böyle bir yüce Allah'ın kuluyum, kölesiyim. Herkes efendisiyle övünür. Benim efendim Allah'tır. İkincisi, öyle bir peygamberin ümmeti oldum ki, herkes hocasıyla övünür, benim hocam Muhammed aleyhisselamdır. Kâinat onun hürmetine yaratılmıştır, feyz kaynağı odur. Ben böyle bir hocanın talebesiyim. Beni ümmet, talebe kabul etti, bağrına bastı, (Sana şefaat edeceğim) dedi. Ben sevinmeyeyim de kim sevinsin?"

Kimsenin Allahü teâlâya, neden böyle yaptın diye hesap sormaya hakkı yoktur. Mevlana Halid-i Bağdâdî hazretleri İtikadname kitabında buyuruyor ki:

"Bütün canlılar iman etse, itaat etse, Ona hiçbir faydası olmaz. Bütün âlem kâfir olsa, azgın, taşkın olsa, karşı gelse Ona hiçbir zarar vermez. Kul bir şey yapmak dileyince, O da isterse o şeyi yaratır. Kullarının her hareketini ve her şeyi yaratan Odur. O dilemezse, yaratmazsa, hiçbir şey hareket edemez. O dilemezse kimse kâfir olamaz. Kimse isyan edemez. Küfrü, günahları diler ise de, bunlardan razı değildir. Onun işine kimse karışamaz. (Niçin böyle yaptı. Şöyle yapsaydı) demeye, sebebini sormaya kimsenin gücü ve hakkı yoktur." (Herkese Lâzım Olan İman s.21)

 

 

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image004.png@01D10A7E.10C3CEC0

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: turkiyegazetesi_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: netgazete_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image005.png@01CF6866.AF13FF70

 

Dinimiz İslam
İnternet
Radyosu


Huzura Doğru TV

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

* Salih bir Müslüman olmak için (Osman Ünlü'nün 02.11.2015 tarihli yazısı)

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image001.png@01CECFE2.5EE641B0

02 Kasım 2015, Pazartesi

Salih bir Müslüman olmak için

 

 

Salih bir Müslüman olmak için din bilgilerini Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenmek lazımdır. Cahil olan kimse salih değil, Müslüman bile olamaz. Salih bir Müslümanda şu özellikler bulunur:

1- Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi inanmalıdır.

2- Dört mezhepten birinin, nakli esas alan ilmihal kitabını okuyarak din bilgilerini doğru öğrenip, buna uygun ibadet yapmalı ve haramlardan sakınmalıdır. Dört mezhepten birinde olmayan veya dört mezhebin kolay yerlerini ayırıp bir araya toplayan yani mezhepleri birbirine karıştıran kimseye mezhepsiz denir. Mezhepsiz olan kimse, bid'at ehli olur.

3- Çalışıp dine uygun yollardan para kazanmalıdır. Fakir kimse bu zamanda dinini, namusunu, hakkını bile koruyamaz. Bunları korumak ve İslamiyet'e hizmet edebilmek için fennin bulduğu yeniliklerden, kolaylıklardan faydalanmak da lazımdır. Helal kazanmak ve İslamiyet'i yaymak için çalışmak büyük ibadettir. Namaz kılmaya mani ve haram işlemeye sebep olmayan her kazanç yolu hayırlıdır, mübarektir.

İbadetlerin ve dünya işlerinin faydalı, mübarek olması, yalnız Allah için yapmakla, yalnız Allah için kazanmakla ve yalnız Allah için vermekle, kısacası ihlas sahibi olmakla olur. İhlas, yalnız Allahü teâlâyı sevmek ve yalnız Allah için sevmektir. Din büyüklerinden, Allah dostlarından feyz almak isteyenin salih Müslüman olması lazımdır. Ehl-i sünnet itikadında olmayan, mesela Eshab-ı kiramdan herhangi birine dil uzatan ve dört mezhepten birine uymayan, haramdan sakınmayan, çocuklarının din bilgisi, Kur'an-ı kerim öğrenmeleri için çalışmayan bir kimse salih bir Müslüman olamaz. Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Benim yolumda ve benden sonra dört halifemin yolunda olunuz!) [Buharî, Tirmizî]

Dört halifenin yolunda olan İslam âlimlerine Ehl-i sünnet denir. Görülüyor ki, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak için Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olduğu gibi iman etmek ve bütün sözleri, işleri, onların bildirdiklerine uygun olmak gerekiyor. Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak isteyenin, böyle iman etmesi ve böyle yaşaması lazımdır. Bir insanda bu ikisi olmazsa o salih Müslüman olamaz. Dünyada ve âhirette rahata ve huzura kavuşamaz. Bu ikisi, ya Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından okuyarak öğrenilir, yahut böyle âlimleri görerek elde edilir. Ehl-i sünnet âlimlerinin sözleri ve bakışları insanın kalbini temizler. Kalb temiz olunca, imanın, ibadetlerin tadı duyulur. Haramlar acı, çirkin ve iğrenç görünürler.

 

 

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image004.png@01D10A7D.F971CE70

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: turkiyegazetesi_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: netgazete_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image005.png@01CF6866.AF13FF70

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

30 Ekim 2015 Cuma

* İbadetler nimete karşılık olabilir mi?

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image001.png@01CF1DB5.5C335DB0

01 Kasım 2015, Pazar

İbadetler nimete karşılık olabilir mi?

 

 

Soru: Bir hadis-i şerifte, beş yüz yıllık ibadetin, sadece göz nimetine bile karşılamayacağı bildiriliyor. Bunu okuyunca kalbime, ne kadar çok ibadet etsem de faydası olmaz, nasıl olsa boşa gidecek diye bir düşünce geldi. Bu düşünceden nasıl kurtulabilirim?

CEVAP

O hadis-i şerif şöyledir:

(Benî-İsrail'de bir âbid var idi. Beş yüz yıl ibadet etmişti. Kıyamet günü Allahü teâlâ, "Bu Abidin benim ihsanımla Cennete götürün!" buyurur. Âbid, "Ben ihsan ile değil, yaptığım beş yüz yıllık ibadetle Cennete girmek istiyorum" der. Allahü teâlâ emreder, hesabı görülür. Yalnız göz nimeti beş yüz yıllık ibadetten fazla gelir. Melekler âbidi Cehenneme götürürler. Âbid, "Yâ Rabbî, beni rahmetinle, ihsanınla Cennete koy" diye dua eder. Allahü teâlâ buyurur ki: "Ey kulum, seni yoktan kim yarattı?" Âbid, "Sen yarattın" der. "Seni yaratmam, senin tarafından mı oldu, yoksa benim ihsanımla, benim rahmetimle mi oldu?" buyurur. Âbid, "Senin rahmetinle oldu" der. Allahü teâlâ verdiği bazı nimetleri de sayar. Âbid, "Hepsi senin rahmetinle, ihsanınla oldu" der.) [Tenbihül-Gâfilîn]

Burada, Cennete girmenin ancak Allahü teâlânın ihsanıyla olacağı bildiriliyor. Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri de bunun için, (Allahü teâlâ bize fadlı, ihsânı ile tecelli etsin, bizi fadlı ile korusun! Adaletiyle tecelli ederse yanarız) buyurmuştur. İbâdetlerimizi Allahü teâlânın emri olduğu için yapıyoruz. Mi‎zan'da, verilen nimetlerle değil, günahlarla sevablar tartılacaktır. Nimetlerle sevablar tartılsaydı, kimse bu işin altından kalkamazdı.

İmam-ı Rabbânî hazretleri de buyuruyor ki:

"İnsanın, bu nimetleri gönderen Allahü teâlâya gücü yetdiği kadar şükretmesi insanlık vazifesidir. Aklın emrettiği bir vazife, bir borçtur. Fakat Allahü teâlâya yapılması icap eden bu şükrü yerine getirebilmek kolay bir iş değildir. Çünkü insanlar yok iken sonradan yaratılmış, zayıf, muhtaç ve kusurludur. Allahü teâlâ ise hep, sonsuz vardır. Ayıplardan, kusurlardan uzaktır. Bütün üstünlüklerin sahibidir. İnsanların Allahü teâlâya hiçbir bakımdan benzerlikleri, yakınlıkları yoktur. Böyle aşağı kullar, öyle bir yüce Allahın şanına yakışacak bir şükür yapabilir mi? Çünkü çok şey vardır ki, insanlar onları güzel ve kıymetli sanır. Fakat Allahü teâlâ bunları kötülük bilir ve beğenmez. Saygı ve şükür sandığımız şeyler, beğenilmeyen, bayağı şeyler olabilir. Bunun içindir ki insanlar, kendi kusurlu akılları, kısa görüşleri ile Allahü teâlâya karşı şükür, saygı olabilecek şeyleri bulamaz. Şükretmeye, saygı göstermeye yarayan vazifeler Allahü teâlâ tarafından bildirilmedikçe, övmek sanılan şeyler kötülemek olabilir.

İşte insanların Allahü teâlâya karşı kalb, dil ve beden ile yapmaları ve inanmaları lazım olan şükür borcu, kulluk vazifeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve Onun sevgili Peygamberi (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından ortaya konmuştur. Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine İslâmiyet denir. Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberinin getirdiği yola uymakla olur. Bu yola uymayan, bunun dışında kalan hiçbir şükrü, hiçbir ibadeti Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez. Çünkü insanların iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslamiyet bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir.

Demek ki, aklı olan kimselerin, Allahü teâlâya şükretmek için, Muhammed aleyhisselama uymaları lazımdır. Onun yoluna İslamiyet denir. Muhammed aleyhisselama uyan kimseye Müslüman denir. Allahü teâlâya şükretmeye yani Muhammed aleyhisselâma uymaya ibadet etmek denir." (Herkese Lazım Olan İman s.7-8)

 

 

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image004.png@01D10A7E.10C3CEC0

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: turkiyegazetesi_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: netgazete_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image005.png@01CF6866.AF13FF70

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

* İmanın gitmesinden korkmalıdır (Osman Ünlü'nün 01.11.2015 tarihli yazısı)

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image001.png@01CECFE2.5EE641B0

01 Kasım 2015, Pazar

İmanın gitmesinden korkmalıdır

 

 

Bir Müslüman, sözünün ve işlerinin neye varacağını düşünmeli, her şeyde dinini kayırmalıdır. Hiçbir günahı küçük görmemelidir. Bir kimse küçük günah işlese, buna tevbe et denilince, "Tevbe edecek bir şey yapmadım ki" yahut "Niçin tevbe edeyim" dese imanı gider. Çocuğun, küçükken ana babasına tabi olarak imanı vardı. Baliğ olunca yani ergenlik çağına girince onlara tabi olması devam etmez, imanı, islamı bilmese, sorulunca anlatamasa imanı, evli ise nikahı da gider. Çünkü nikahın sahih olması ve devam etmesi için imanlı olmak lazımdır. Bir mümini öldüren veya öldürülmesini emreden kimseye, "İyi yaptın" diyenin imanı gider. Bir kimseyi haksız olarak döven veya öldüren zalime, "İyi yaptın, bunu hak etmişti" demek de imanı giderir. Yalan olarak, "Allah biliyor ki, seni çocuğumdan çok seviyorum" demek imanı giderir. Vazife olduğuna inanmayarak, önem vermeyerek, hafif görerek namaz kılmamak, oruç tutmamak, zekât vermemek imanı giderir. Allahü teâlânın rahmetinden ümidini kesmek küfürdür.

Kendisi haram olmayıp, sonradan hasıl olan bir sebepten dolayı haram olan mala, paraya, haram li-gayrihi denir. Çalınan ve haram yollardan gelen mal böyledir. Bunlara helal demek küfür olmaz. Leş, domuz, şarap gibi, kendileri haram olan şeylere haram li-aynihi denir. Bunlara helal demek küfür olur, imanı giderir. Kesin olarak bilinen haramlardan birine helal demek de, böyledir.

Ezan, cami, fıkıh kitapları gibi İslamiyet'in kıymet verdiği şeyleri aşağılamak küfür olur, imanı giderir. Abdestsiz olduğunu veya namaz vaktinin gelmediğini bildiği hâlde namaz kılmak ve bildiği hâlde kıbleden başka tarafa dönerek namaz kılmak küfür olur, imanı giderir.

Bir Müslümanı kötülemek için kâfir demek küfür olmaz ise de, kâfir olmasını isteyerek söylemek, küfür olur, imanı giderir.

 

Günah işlemek küfür olmaz

Allahü teâlânın emirlerine farz, yasak ettiği şeylere haram denir. Farzlara ve haramlara İslamiyet denir. İslamiyet'e uymayan şeyi yapmaya günah işlemek denir. Günah işlemek küfür olmaz. Günah olduğuna önem verilmezse küfür olur, iman gider. İbadet yapmanın ve günahtan sakınmanın lazım olduğuna inanmamak küfür olur, imanı giderir.

Akıllı, bilgili, edebiyatçı olduğunu göstermek veya yanındakileri hayrete düşürmek, güldürmek, sevindirmek yahut alay etmek için söylenen sözlerde de, "küfr-i hükmî"den korkulur. Gadap, kızgınlık ve hırs ile söylenen sözler de böyledir.

 

 

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image004.png@01D10A7D.F971CE70

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: turkiyegazetesi_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: netgazete_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image005.png@01CF6866.AF13FF70

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

Haftalık Bülten (30 Ekim 2015)

 
 Sorularla Islamiyet 
   
 
      Hayırlı Günler;
 

Sitemize yeni eklenen soru cevaplardan, sizin için seçtiğimiz bazılarını aşağıdaki bağlantılardan okuyabilir, pdf formatında bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

 
 
 
 
      Bülten;
 
Anarşi : karışıklık, kargaşalık, düzensizlik. Anarşilik: karışıklık çıkarmak, insanları kanunsuzluğa itmeye çalışmakAnarşist: düzen tanımaz, yıkıcı, isyancı, bozguncu. Genellikle anarşi ve terör kelimeleri birbiriyle karıştırılır. Anarşide daima kaos ve kargaşa hakimdir. Dünyada hangi yönetimi veya yönetim tarzını bulsa beğenmez, tahrip etmeğe ve ortadan kaldırmaya çalışır.
 
 
 
 

 
 
      Soru - Cevap Arşivinden;
  
 
 
 

 
 
      Videolarımızdan;
 
azim 
Allah'ın İsimleri
El- Azim
gafur 
Allah'ın İsimleri
El-Gafur
sekur 
Allah'ın İsimleri
Eş- Şekûr
 
 
 
 
 
 
      Feyyaz Yayınları;
 

Video İndir

Allah'ın varlığını, en inatçı akılları dahi ilzam edecek bir şekilde ispat eden mükemmel bir eser. Bir çiçekten bir böceğe kadar her şeyde ve her yerde Allah'ın varlığının delillerini göstererek materyalist düşüncenin bütün dayanaklarını yerle bir eden muhteşem bir çalışma...

 
 www.seyrangah.tv 
 
 
 
      Android Uygulamalarımız;
 
 
 
 
 
     
 

www.sorularlaislamiyet.com
English | Russian | German | Azerbaijani | Bulgarian | Dutch | Danish | Chinese | Spanish | Greek
Facebook | Twitter

 
 
 
 

--
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.