23 Ocak 2009 Cuma

[dinimizislam] Niyet ve insanın freni

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

25 Ocak 2009, Pazar

Niyet ve insanın freni

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Ahirete gittiğimiz zaman, bizler için en zor sual, (Niçin?) suali olacaktır; çünkü kalbleri bilen Allahü teâlâdır. Şeklen yani zahiren her şey tamam olsa bile, kalbi Allah bilir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Allahü teâlâ, sizin şeklinize, görünüşünüze, kılık kıyafetinize, yaptığınız işe ve mallarınıza değil, kalblerinize yani o işleri ne niyetle yaptığınıza bakar.)

Kalbdeki niyet, daima (Niçin?) sorusunun cevabını vermek zorundadır. Bunun iki cevabı var: Ya Allah için veya bir menfaat için yani nefsi için. Para kazanıyoruz. Niçin? Ya şöhret için, ya iftihar etmek için veya Allah için. Namaz kılıyoruz. Niçin? Ya Allah için kılıyoruz veya başkaları bizi takdir etsin diye kılıyoruz. Allah muhafaza etsin!

Yani şunu bilelim ki, ahirete gittiğimiz zaman, niçin sorusunun karşılığını Allahü teâlâ bizden daha iyi biliyor. Kendisine ait olanları kabul edecek. Diğerleriyse atılacak. (Niçin?) sualine iyi hazırlanalım. (Niçin?) sorusunun karşılığı en iyi şekilde, ihlâsla diyerek verilebilir. Yani Allah için konuşmak, Allah için dinlemek, Allah için kazanmak, Allah için vermek…

Sonu ne olacak?

İnsanın hayatındaki freni, ölümü düşünmektir. İnsanın dünyadaki felaketi, türlü emellere sahip olmak, doymasını bilmemektir. Nefsin özelliği budur. Nefs, bana yeter demez. Her şeyi yer. Onun için Cenab-ı Hak, nefsi heyula isminde bir hayvana benzetiyor. Bu hayvanın özelliği de budur, ne yese doymaz.

Bir hükümdar, vezirine der ki:

— Ey vezir, üç derdim var, çare bul! Bazen çok sıkılıyorum, bazen çok öfkeleniyorum, bazen de kibirleniyorum, gururlanıyorum, bunlara bir çare bul. Öyle bir şey olsun ki, sıkıldığımda, ona bakınca rahatlayayım; kızınca, ona bakıp sakinleşeyim. Saltanatımla mağrur olunca da, ona bakıp tevazu sahibi olayım.

Vezir der ki:

— Bir yüzük yaptırıp, taşına (Sonu ne olacak?) yazdırın! O hâl zuhur edince, yüzüğe bakın!

Hükümdar yüzüğü yaptırır. Saltanatıyla mağrur olunca, o yüzüğe bakar, içinde bulunduğu nimet ve devletin sonu ne olacak diye düşünür. (Elbet sonu ölümdür. Kıyamette hesabı var. Kötüye kullanırsan azabı var!) der, mağrur olmaktan kurtulur.

Bir musibet geldiğinde de yüzüğe bakar, (Madem ölüm vardır, üzülmek boşuna!) diyerek rahatlar.

Kızdığı zaman, (Sonu ne olacak) yazısını okur, (Sonu ölüm olduktan sonra, kızsam ne çıkar) der, gazabını yatıştırır.

 

Çocuklarımız

 

Birer meyve dalıdır,

Şu günahsız çocuklar.

Soframızın balıdır,

Şu günahsız çocuklar.

 

Kimisi paytak yürür,

Paça yerde sürünür,

İstenmeyeni görür,

Şu günahsız çocuklar.

 

Sağa sola koşarlar,

Sevinirler coşarlar,

Kaplarından taşarlar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Saçları örgülüdür,

Evin gonca gülüdür,

Şakıyan bülbülüdür,

Şu günahsız çocuklar.

 

Uyanır sabah erken,

Neşe saçar gülerken,

Şımarır sevilirken,

Şu günahsız çocuklar.

 

Üzülür hemen ağlar,

Ağıtı yürek dağlar,

Bizi yuvaya bağlar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Bakışı neşe saçar,

Yüzünde güller açar,

Uçurtmasıyla uçar,

Şu günahsız çocuklar

 

Kiminin gözü yaşlı,

Kimisi ağır başlı,

Kimisi çok telaşlı,

Şu günahsız çocuklar.

 

Burun çeker, göz kırpar,

Kuş gibi kanat çırpar,

Korkup kalbleri çarpar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Evde en güzel ziynet,

Paha biçilmez servet,

Bilene büyük nimet,

Şu günahsız çocuklar.

 

Cennet kokusu saçar,

Anneye kucak açar,

Sevinçten göğe uçar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Belli olmaz halleri,

Anlaşılmaz dilleri,

Pamuk gibi elleri,

Şu günahsız çocuklar.

 

Bağrışırlar, susmazlar,

Seslerini kısmazlar,

Öyle kolay küsmezler,

Şu günahsız çocuklar.

 

Bazen surat asarlar,

Halımıza kusarlar,

Çamurlara basarlar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Bıçakları körletir,

Cicisini kirletir,

Yorar bizi, terletir,

Şu günahsız çocuklar.

 

Henüz masum günahsız,

Bazen olur iştahsız,

İşleri var izahsız,

Şu günahsız çocuklar.

 

Kış yaz demeden oynar,

Tencere gibi kaynar,

Bir daldan dala konar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Kimi saf, kimi kurnaz,

Kimi olur yaramaz,

Bazıları yapar naz,

Şu günahsız çocuklar.

 

Öksüzü yetimi var,

Kimi işitir azar,

Kimisi şefkat arar,

Şu günahsız çocuklar.

 

Ekinin başağıdır,

Evlerin uşağıdır,

Yarının kuşağıdır,

Şu günahsız çocuklar.

 


Bugünkü sesli yayını dinlemek için tıklayın:

·          Gidemedim

 

Dinimiz İslam Mail Grubu

Gruba üye olmak için: http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp

Üyelikten çıkmak için: dinimizislam-unsubscribe@googlegroups.com

Dini sualleriniz için:  http://www.dinimizislam.com/sorucevap.asp

  Sual-cevap arşivi: http://groups.google.com/group/dinimizislam

 

 

İnternet sitelerimiz

www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com - www.evlilikrehberi.net   

NOT: www.mehmetalidemirbas.com sitesindeki bütün yazılar seslendirilmektedir. 

Seslendirilmesi bitenler dinlenebilir.

 

0 yorum: