5 Ocak 2009 Pazartesi

[dinimizislam] Mehmet Ali Demirbaş'ın bugünkü yazısı (Âlimlere uymak vacibdir 07.01.2009)

bilgi@dinimizislam.com

07 Ocak 200, Çarşamba

  Âlimlere uymak vacibdir

    

Sual: Allah ve Resulünden başkasına itaat etmek şirk ve bid'at iken, niye âlimlere ve mezheplere uyuluyor ki?

CEVAP

Bu, cevabı bir kitap olacak kadar uzun, izah isteyen bir sualdir. Kısaca bildirelim. Allah ve Resulünden başkasına itaat etmek dinin emridir, şirk ve bid'at değildir. Bu husus, âyetlerle ve hadislerle sabittir. Resulullahın vârisleri olan âlimler buyuruyor ki:

Dinin hükümlerini bizim gibi cahillere, derin âlimler ve olgun salihler bildirdi. Bunlar, Muhaddisler ve Müctehidler'dir. Hadis âlimleri, hadis-i şerifleri inceleyip, sahih olanlarını ayırmışlardır. Müctehidler de, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden ahkâm çıkarmışlardır. Biz, ibadetlerimizi ve bütün işlerimizi bu ahkâma uygun olarak yapıyoruz. (Üsul-ül-erbea fi-terdidil-vehhabiyye)

Avamın [müctehid olmayanın], bir hadis-i şerif işitince, bundan kendi anladığına göre iş yapması caiz olmaz. Ya onun anladığından başka mana verilmesi gerekir veya mensuh [yürürlükten kaldırılmış] olabilir. Müctehidin fetvası ise, böyle şüpheli değildir. (Kifâye)

Avamın Eshab-ı kiramı taklit etmekten men olunmalarını ve bunların, İslamiyet'i açıklayan, sözleri kolay anlaşılan, kısımlara ayırmış olan âlimlere uymaları lazım olduğunu, âlimlerimiz sözbirliğiyle bildirdiler. (Müsellem-üs-sübut, Fevatih-ur-rahemut)

İmam-ül-Haremeyn, Burhan kitabında, (Avam Eshab-ı kiramın mezheplerine uymamalı. Dört mezhep imamının mezheplerine tâbi olmalı) buyurdu. (Şerhi minhac-ül-üsul)

İslam âlimlerinin yukarıda yazılı icmalarına uymayanların sapık oldukları anlaşılır. Çünkü Eshab-ı kiram, cihadla, İslamiyet'i yaymakla uğraştıkları için, tefsir ve hadis kitapları hazırlamaya vakit bulamadılar. Resulullahın nuru, Onların mübarek kalblerine o kadar çok işledi ki, kitaptan öğrenmeye ihtiyaçları kalmadı. Her biri, bu nurun kuvvetiyle doğru yolu bulurdu. Asırların en iyisi olan saadet asrı bitince, fikirlerde, bilgilerde ayrılıklar hâsıl oldu. Eshab-ı kiramdan ve Tabiinden nakledilen haberler, birbirlerine uymaz oldu. Hak yolu arayanlar şaşırdılar. Allahü teâlâ, lütfederek, bu ümmet arasından salih, dört âlimi seçti. Nasslardan hüküm çıkarmak üstünlüğünü bunlara ihsan etti. Bunların taklit edilmesini emrederek bütün Müslümanların hidayete kavuşmalarını istedi. Bir âyet-i kerime meali:

(Ey iman edenler, Allaha itaat edin, Resule itaat edin ve Ülül-emrinize itaat edin!) [Nisa 59]

Burada Ülül-emir, ictihad derecesine yükselmiş olan âlimler demektir. Böyle âlimler de, herkesin bildiği dört hak mezhebin dört büyük imamıdır. Bu âyetteki ülül-emir denilen üstün kimselerin, müctehid oldukları yine âyetle bildiriliyor:

(Resule veya ülül-emre sorsalardı, onlar bilirdi.) [Nisa 83] (Devamı var)

 

 

Dinimiz İslam Mail Grubu

Gruba üye olmak için: http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp

Üyelikten çıkmak için: dinimizislam-unsubscribe@googlegroups.com

Dini sualleriniz için:  http://www.dinimizislam.com/sorucevap.asp

  Sual-cevap arşivi: http://groups.google.com/group/dinimizislam

 

 

İnternet sitelerimiz

www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com - www.evlilikrehberi.net   

NOT: www.mehmetalidemirbas.com sitesindeki bütün yazılar seslendirilmektedir. 

Seslendirilmesi bitenler dinlenebilir.

 

0 yorum: