14 Şubat 2012 Salı

* Taklitte niyet

15 Şubat 2012, Çarşamba

Taklitte niyet

 

Sual: Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklit eden bir Hanefî, abdestin veya guslün ortasında, niyet etmediğini hatırlarsa, abdeste veya gusle baştan mı başlaması gerekir, yoksa devam edip niyetsiz yıkadığı yerleri tekrar yıkasa olur mu?

CEVAP

Şâfiî mezhebinde, abdestte tertip farz olduğu için, baştan başlar. Mâlikî'de tertip farz değildir. Şâfiî'deki gibi, baştan başlaması iyi olur. Tertip sünnetine de riayet etmiş olur. Kaldığı yerden devam edip, niyetsiz yıkadığı yerleri, tekrar yıkarsa, yine abdest sahih olur.

Gusülde, Şâfiî'de de, tertip farz değildir. Niyet edip denize giren gusletmiş olur. O gusül abdestiyle namaz kılabilir. Denize girince tertip aranmaz.

Gusülde, niyeti unutup, guslün ortasında hatırlayan Şâfiîler, gusle niyet edip, niyetsiz yıkadığı yerlere, su dökerlerse gusletmiş olurlar. Mâlikî'de, müvalata da uymak gerekir.

 

İmam-ı a'zamın büyüklüğü

Sual: Ebu Hanife'nin, son haccında, Kâbe'ye girip, namaz kıldıktan sonra, (Yâ Rabbi, Sana layık ibadet edemedim, ama senin akılla anlaşılamayacağını anladım. Hizmetimdeki kusurumu, bu anlayışıma bağışla!) diye dua ederken, o anda, (Ey Ebu Hanife! Sen beni iyi tanıdın ve bana güzel hizmet ettin. Seni ve kıyamete kadar, senin mezhebinde olup, yolunda gidenleri af ve mağfiret ettim) diye ses işitildiği Mizan-ül-Kübra kitabında yazılıdır. Burada, Cenab-ı Hak, (Sen beni iyi tanıdın, güzel hizmet ettin) buyururken, (Sen anlaşılmazsın, sana layık ibadet edemedim) demekle Ebu Hanife'nin yanıldığı yani yanlış söylediği anlaşılmıyor mu?

CEVAP

Hayır, öyle bir şey yoktur. İmam-ı a'zam hazretleri, ibadetteki ve Allah'ı akılla tanımaktaki aczini bildiriyor. Cenab-ı Hak da, onu tasdik ediyor, (Evet, bir kul Allah'a layık ibadet edemez ve Allah'ı akılla tanıyamazsa da, sen, bir insanın yapabileceği her şeyi yaptın) buyuruyor.

 

Nikâhın açık yapılması

Sual: Dinî nikâh akdinde, sadece iki erkek şahit yanında yapılan nikâhın meşru olmadığı, çünkü aleniyetin esas olduğu, herkese duyurulmasının gerektiği söyleniyor. Hâlbuki S. Ebediyye'de, Hanefî mezhebine göre, Müslümanların nikâhında, iki Müslüman erkeğin veya bir erkekle iki kadının şahit olarak bulunmasıyla, yapılan nikâhın sahih ve meşru olduğu, gizli tutmanın caiz olduğu bildiriliyor. Herkese duyurulma şartından bahsedilmiyor. İki erkek şahit yanında yapılan nikâh meşru değil mi?

CEVAP

Elbette meşrudur. Tanıdıklara duyurulma işi sadece Mâlikî mezhebinde vardır.

Üç mezhepte şahitsiz nikâh sahih olmaz. Şahitle yapılınca, gizli tutulmaları caiz olur. Mâlikî'de, sahih olursa da, tanıdıklara duyurmak lazımdır. (S. Ebediyye)

 

Boş değil

 

Her geleni sanma boş!

Kimileri boş değil.

Öyle yüksekten bakış,

Dervişlere hoş değil.

 

Dostlarla tanışırlar,

Pîrine danışırlar,

Yerinde konuşurlar,

Derviş olan boş değil.

 

Derviş, bilir dervişi,

Ham olanı, ermişi,

Dervişler Hüma kuşu,

Vahşi bir baykuş değil.

 

Bâtılları hak bilen,

Yan bakıp bize gülen,

İkilik ile gelen,

Gerçeği bulmuş değil.

 

Dervişler vefakârdır,

Mazlumdur, cefakârdır,

Her biri, bir bahardır,

Üşütücü kış değil.

 

Dervişler geçer candan,

Yunus, bıkmış dünyadan,

Haber verir sultandan,

Yabani bir kuş değil.

 

Kelimeler:

 

Hüma kuşu: Devlet kuşu

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Yıllarca Mevlaya

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

0 yorum: