06 Şubat 2012, Pazartesi | ||||
Hükümler uyuşmazsa | ||||
Sual: Ehl-i sünnet olarak bildiğimiz bir hoca, (Kur'anla hadisin birbirine uymadığı görülürse, hadisle amel edilir. Hadisle mezhebimizin hükmünün birbirine uymadığı görülürse, mezhebimizin hükmüne uyulur) diyor. Bu görüş, bize ters geldi. Allah'ın kelamı, hadislerden, hadisler ise, mezheplerden önce gelmez mi? CEVAP Bunun öncelikle alakası yoktur. O hoca, doğru söylemiş. Biz, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden hüküm çıkaramayız. Mezhebimiz, o konuyu nasıl bildirmişse ona uyarız. Hadis-i şerifler, Kur'an-ı kerime zıt olmadığı gibi, mezhebimizin hükmü de, hadis-i şeriflere zıt olmaz. Üçünü ayrı kabul etmek yanlış olur. (Kur'ana ve Sünnete değil, mezhebin hükmüne uyulur) demek, (Kur'an ve Sünnetten kendi anladığımıza değil, mezhep imamımızın anladığına uyulur) demektir. Üç örnek verelim: 1- Kur'an-ı kerimde, Nur sûresinin, (Zina eden ancak zina edenle evlenir) mealindeki üçüncü âyet-i kerimesini okuyan bazı kimseler, (Yalnız Kur'an) diyen mezhepsizlerin etkisinde kalarak, (Zina etmişsek, zina edenle evlenmek zorunda mıyız?) diye soruyorlar. Peygamber efendimiz, bu konuda ne bildirmiş? Mezhep imamlarımız nasıl açıklamış? Bunları bilmeden cevap verilemez. Dinimizde delil, tek değil, dörttür. Dördüncü delilde buyuruluyor ki: Dört mezhepte de, zina eden, zina etmeyenle ve zina etmeyen, zina edenle evlenebilir. (Ebu Bekr Râzi el-Cessâs) 2- Kur'an-ı kerimde, (Zekât sekiz sınıfa verilir) diyor. (Tevbe 60) Sekiz sınıftan birisi, kalblerinin İslâmiyet'e ısınması istenen kâfirlerdir. Bu hüküm, nesh edilmiş ki, dört mezhebin hiçbirisinde kâfire zekât verilmez. (Fetava-i Hindiyye) 3- Maide sûresinin üçüncü âyet-i kerimesinde, boğazlanmadan kesilen hayvanların leş olduğu ve kan içmenin haram olduğu bildiriliyor. Bu âyet-i kerimeye bakan bazı cahiller, (Balığın başı kesilmeden ölürse yenmez) dedikleri gibi, (Kan haram olduğu için dalak yemek de haramdır) diyorlar. Hâlbuki dört mezhepte de, dalak yemek haram değildir. Balık boğazlanmaz, yani başı kesilmez. (Redd-ül muhtar) Bir tane de hadis-i şeriften örnek verelim: (Ateşte ısınmış bir şeyi yiyip içmek abdesti bozar.) [Müslim, Ebu Davud, İ. Mace, Tirmizi, Nesai] Hâlbuki dört mezhebin hiçbirisinde, ateşte ısınmış bir şeyi yiyip içmek abdesti bozmaz. Burada hadis-i şerife değil, mezhebimizin hükmüne uymaktayız. Çünkü biz hadis-i şerifteki maksadı anlayamayız. Mezhebimizin âlimleri, o hadis-i şerifteki maksadı anlıyorlar. Biz de kendi anladığımıza değil, mezhebimizin bildirdiğine uyarız. Erenler Eren de çoktur işler, Nice feyizler saçar, Bizim gibi dervişler, Konup oradan göçer. Erenler dağı aşar, Görenler ona şaşar, Aşk kazanına düşer, Kaynar kendinden geçer. Bak dünya denen işe! Benzer murdar bir leşe, İtler leşe girişe, Hak dostu bakıp geçer. Âşık mı derler şuna, Kıymaz tatlı canına? Âşık denir ki ona, Mal ve canından geçer. Yunus, çeker dilinden, Yanar aşkın elinden, Hocasının gölünden, Bir kadeh şerbet içer. | ||||
Bugünkü ilahi: | ||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net | ||||
5 Şubat 2012 Pazar
* Hükümler uyuşmazsa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder