24 Nisan 2009 Cuma

[dinimizislam] Uydurma hadis iftirası

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

26 Nisan 2009, Pazar

Uydurma hadis iftirası

 

Sual: Meşhur olmak için cami duvarını kirleten adam gibi, İslâm âlimlerinin kitaplarına, sahih hadislere, uydurma diyerek şöhret kazanmaya çalışan bid'at ehli kimseler, (İmam Gazali, İmam Rabbani ve Abdülkadir-i Geylani gibi zatların kitaplarında uydurma hadisler vardır) diyorlar. Daha sonra, (Uydurma bir hadisi kitabına almak, ihmal, gaflet, cehalet, dalalet veya ihanetten ileri gelir) demekten de geri kalmıyorlar. O zaman bu zatların kitaplarındaki bilgilerin ve diğer hadislerin doğru olduğunu nasıl anlayacağız? Böyle şüpheli kitapları niçin okuyacağız?

CEVAP

İçinde uydurma hadis olan bir kitabı, âlimin de cahilin de okuması yanlış olur. Cahil, kitabın içindeki uydurma hadisleri bilemediği için yanlış bilgi sahibi olur. Yanlışını, doğrusunu bilen âlimin ise, bildiği şeyleri tekrar okumasının faydası olmaz. Yukarıda bildirilen üç âlimin kitabını okumak mezhepsizlerce, bu bakımdan caiz değildir. Hâlbuki o zatların kitapları âlimlerce de, cahillerce de okunması gereken çok kıymetli eserlerdir. İçlerinde bir tek uydurma hadis yoktur. Keşifle söylenmiş hiçbir hadis yoktur. Evliya hadisleri keşifle söyler demek iftiradır. Kaynak verilmemesi, keşifle söylendiğini göstermez.

Gerek yukarıda bildirilen zatların ve gerekse diğer Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis var diyenin ya kanı, ya aklı veya dini bozuktur. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında şu sebeplerden dolayı uydurma hadis olmaz:

1- Uydurma bir hadisi kitabına almak, ihmal, gaflet, cehalet, dalalet veya ihanetten ileri geldiğine göre, hangi İslam âlimi, ihmalkâr, gâfil, cahil, sapık ve hain olabilir? Biz dini bunlardan öğrendik. Bu âlimleri böyle suçlamak, hangi müslümana yakışır?

2- Ehl-i sünnet âlimlerinin böyle kötü vasıfları olsa, Allahü teâlâ onları över mi? (Bilmiyorsanız âlimlere sorun!) der mi? (Verdiğimiz örnekleri ancak âlimler anlar) ve (Allah'tan ancak âlimler korkar) buyurur mu? Allah'tan korkan insan nasıl kitabına uydurma hadis alır?

3- Resulullah efendimiz, (Ehl-i sünnet âlimleri benim varislerimdir) ve (Ümmetimin âlimleri, benî İsrail peygamberleri gibidir) der mi hiç? Böyle övülen âlimler kitaplarına nasıl uydurma hadis alabilir? Zerre kadar aklı ve ilmi olan, bu iftirayı nasıl yapabilir?

4- Resulullah efendimizin, (Hadis uyduran, Cehennemdeki yerine hazırlansın) hadis-i şerifini kitaplarına alan âlimler, uydurma hadis naklederek, hiç mi Cehennemden korkmuyorlar ve bu cinayeti nasıl işleyebiliyorlar? Böyle bir iftira nasıl yapılabiliyor?

5- Ehl-i sünnet âlimlerinin hepsi icazetlidir. Günümüzdeki gibi diplomalı değildir. İcazetli olmayanlar zaten söz konusu olmaz. İcazetli bir âlimin kitabında, uydurma hadis var denirse, icazeti veren âlime suizan olur. Lâyık olmayan kimseye icazet verdin demek olur. Bu âlimler, uydurma hadisle sahih hadisi bilmeyecek kadar cahil değillerdi. Ravilerinin durumunu bilmeden, kılı kırk yarmadan kitaplarına hadis almazlardı. Kısacası Ehl-i sünnet âlimleri, âlim oldukları için kitaplarına uydurma hadis koymazlar.

 

Malın vasfının değişmesi

Sual: Fasit alış verişle satın alınan kıyma, köfte yapılınca, bunun yenmesi caiz olur mu?

CEVAP

Satın alınmasında günah işlenmişse de, malın vasfı değiştiğinden, köfteyi yemek günah olmaz. Bunun gibi, bir kimse, bir tavuk çalıp, etiyle yemek yapsa, çalması haramsa da, malın sıfatı değişince de mülkü olur. Böyle bir yemeği pişirdikten sonra, tazmin etmek [bedelini sahibine vermek] şartıyla, yenmesi, satması veya hediye etmesi, alanın da yemesi, caiz olur.

 

Belaya sevinmek

Sual: (Sevmediği birisine bela gelince sevinen, aynı belaya maruz kalır) hadisine kimler dâhil, kimler dâhil değildir?

CEVAP

Salihlerle beraber, fasıklar, sapıklar ve kâfirler de buna dâhildir. Sadece zâlimler dâhil değildir.

 

Arzularsın?

 

Canı dosta vermeden,

Cananı arzularsın.

Haçını çıkarmadan,

İmanı arzularsın.

 

Yolum Kâbe'dir dersin,

Yanlış yola gidersin,

Hem cimrilik edersin,

İhsanı arzularsın.

 

Kaldın herkesten geri,

İstersin yüksek yeri,

Meleklerden ileri,

Seyranı arzularsın.

 

Yanlış şeyler yaparken,

Hak yolundan saparken,

Sen nefsine taparken,

Rahmanı arzularsın.

 

Küçük çocuk gibisin,

Ağaç ata binersin,

Yokken topun tüfeğin,

Meydanı arzularsın.

 

Bir inci mercan iken,

Geçmez akçe sanırsın,

Mısıra sultan iken,

Kenan'ı arzularsın.

 

Kaygın yok, kederin yok,

Önderin, rehberin yok,

İlimden haberin yok,

İrfanı arzularsın.

 

Su topuğa çıkmadan,

Çayı deniz sanırsın,

Dereleri geçmeden,

Ummanı arzularsın.

 

Aramadan, bulmadan,

Sararmadan, solmadan,

Derdiyle kul olmadan,

Sultanı arzularsın.

 

Yunus devayı bulur,

Eyyub gibi sabreden,

Nasıl hiç sabretmeden,

Dermanı arzularsın?

 


Bugünkü sesli yayını dinlemek için tıklayın:

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

 

0 yorum: