11 Nisan 2009 Cumartesi

[dinimizislam] Mehmet Ali Demirbaş'ın bugünkü yazısı (Dini bozma gayretleri 13.04.2009)

bilgi@dinimizislam.com

13 Nisan 2009, Pazartesi

Dini bozma gayretleri

 

Sual: Şöyle deniyor:

1- Hadis külliyatının, Kütüb-i sitte'nin içindeki sahih hadisleri bir araya getirmeli.

2- Hadis ravileri adil ve güvenilir olsa da, bunları çağın teknolojisine göre düzeltmeli.

3- Hadisler Kur'anı nesh edemez.

4- İslam âliminin mezhebi olmaz.

5- Harem selamlık uygulaması, töreyle, kıskançlıkla ilgilidir, dinde yoktur.

Bu görüşler dine aykırı değil midir?

CEVAP

Elbette aykırıdır. Kısaca cevap verelim:

1- Kütüb-i sitte'deki hadis-i şeriflerin hepsi sahihtir. İslâm âlimi, Resulullah efendimizin vârisidir, herkesten daha çok Allah'tan korkar ve kitabına uydurma hadis almaz. (Uydurma hadis), bu sözü Allah Resulü söyledi diye iftira etmektir. Sıradan bir Müslümanın bile hayalinden geçiremeyeceği bu iftirayı, bir Ehl-i sünnet âlimine yakıştırmak, çok çirkindir.

2- Hayret, (Âdil ve güvenilir olsa da) deniyor. Yani, (Bu sözü Allah Resulünün söylediği kesin olsa bile, Allah Resulü, günümüzün meselelerini bilememiştir, yanlış söylemiştir. Biz onun yanlışlarını, çağın teknolojisine göre düzeltelim) demektir. Bu iddiayı bir Müslüman nasıl yapar ki?

3- Âyet-i kerimeler, hadis-i şerifle de nesh edilebilir. Mesela zekât, Kur'an-ı kerimde bildirilen 8 sınıf Müslümandan birine verilir. Sekizinci sınıf, (Müellefe-i kulüb) denilen kimselerdi. Hazret-i Ebu Bekir zamanında, Beyt-ül-mal emini olan Hazret-i Ömer, Muaz hadisini okuyarak, Müellefe-i kulub olanlara zekât verilmesini, Resulullahın nesh ettiğini bildirdi. Halife ve Eshab-ı kiramın hepsi, bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve artık bunlara zekât verilmemesi gerektiğinde icma hâsıl oldu.

İslamiyet'e yardım için, düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman verilir; ama bu Beyt-ül-malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden verilir. Müellefe-i kulüb denilen kimselere, mal, para vermek değil, onlara zekât vermek yasaktır. (Bedayı)

4- (Âlimin mezhebi olmaz) demek de çok yanlıştır. Müctehid olan âlimin mezhebi, kendi ictihadlarıdır. Bugün müctehid olmadığına göre, herkesin bir mezhebe uyması şarttır.

5- Dinimizin yasakladığı hususlara töre, kıskançlık deniyor. Ümm-i Seleme validemiz anlatır:

Meymune ile Resulullahın yanındaydık. Gözleri görmeyen İbni Ümmi Mektum izin isteyip içeri gireceği sırada, Resulullah bize, (İçeri geçin) buyurdu. (O âmâ değil mi, bizi görmez) dedim. (O sizi görmez; ama, siz onu görürsünüz) Yani, o körse, siz kör değilsiniz buyurdu. (Tirmizi)

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

 

0 yorum: