30 Nisan 2009 Perşembe

[dinimizislam] Mehmet Ali Demirbaş'ın bugünkü yazısı (Öğrenip öğretmek 02.05.2009)

bilgi@dinimizislam.com

05 Mayıs 2009, Cumartesi

Öğrenip öğretmek

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Dinimiz, şahitlik üzerine kurulmuştur. İki şahit, bir Müslüman için, (Biz şahidiz, bu Müslüman Ehl-i sünnet itikadındadır) diye şahitlik etseler, günahları ne kadar çok olsa da, o iki şahit Müslümanın hatırına, Cenab-ı Hak hepsini affediyor. O halde salih arkadaşları çoğaltmalı. Peygamber efendimiz de, (Din kardeşlerinizi çoğaltın) buyuruyor. Allahü teâlâ, mümine iki vazife verdi: Dinini öğrenmek ve başkalarına öğretmek. Dini öğrenmek gibi, öğretmek de farzdır. O halde hiçbir mümin, bu farzı terk edemez. Herkes imkânı nispetinde öğretir. Başkasına öğretmeyi dinimize uygun şekilde yapmak için, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi ehl-i sünnet âlimlerinin kıymetli eserlerini, nakli esas alan doğru din kitaplarını dağıtır, Allahü teâlânın kullarına, bu büyüklerden anlatır yani bedenen, fiilen iştirak eder. Fiilen iştirak etmesi mümkün olmadığı zaman, maddi destekte bulunur. Parası da yoksa Allahü teâlânın ona verdiği makam mevkiiyle dine hizmet eder. Dolayısıyla bir kimse, yetkisini dine hizmet için kullanmazsa, günah işlemiş olur.

İşimiz ne olursa olsun, emrimiz altındakiler yüzünden korku içinde bulunmalıyız. Ahirette Cenab-ı Hak bize, (Şu kadar kişinin başına seni tayin ettim, sen gidip baştan sona lüzumsuz şeyler öğrettin. Benden ne anlattın?) derse ne cevap veririz diye, korkumuzdan her fırsatta mutlaka doğru kitaplardan bilgi vermeliyiz.

Bunların hiçbiri mümkün değilse de, böyle yapanların başarıları, sıhhat ve afiyetleri, dünya ve ahiret saadetleri için dua eder. Bu da yine, bu hizmete iştirak etmek olur.

Ehl-i sünnet itikadı bir cevherdir. Allahü teâlâ bu cevheri bize nasip etmiştir. İnsanın biraz parası olduğu zaman bile, nasıl nereye saklayayım, hırsızlar çalmasın diye, kaç saat düşünür! O kadar kıymetli cevheri nasıl saklayacağım diye düşünmezsek, ayıp olur. Onun için, en hassas olacağımız nokta, Cenab-ı Hakkın bize ihsan etmiş olduğu bu cevheri iyi korumaktır.

İki türlü hırsız var: Görünen ve görünmeyen hırsız. Görünmeyen hırsız çok tehlikelidir. Bu hırsızlar, şeytan ve nefstir. Görünenler de, mezhepsizler, ahlaksızlar. Bunların tek gayeleri cevheri çalmaktır. Nefs o kadar kötüdür ki, o cevheri çalmak için son dakikaya, yani kâfir yapıncaya kadar uğraşır.

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

 

[dinimizislam] Sabır ve dua silahı

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

02 Mayıs 2009, Cumartesi

Sabır ve dua silahı

 

Sual: (Müminin silâhı, sabır ve duadır) hadisindeki sabır ve dua, silah olarak nasıl kullanılır?

CEVAP

Silah; daha çok savunma aracıdır. Sabır ve dua ile kötü şeyler önlendiği gibi, iyi şeyler de ele geçer. Sıkıntılı şeylerden kurtulmak için, rahat ibadet edebilmek ve haramlardan kaçmak için, sabrederek dua etmek gerekir. Her ikisine de birkaç örnek verelim:

Sabır silahının faydaları:

Bir farzı yapmak veya bir günahtan kaçınmak, sabırsız ele geçmez. Resulullah efendimize (İman nedir?) diye sorulduğunda, (Sabırdır) buyurdu. (Deylemi)

Sabır acı ise de, meyvesi tatlıdır. Beş âyet-i kerime mali:

(Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilir.) [Zümer 10]

(Sabredenlere [ihsanımı] müjdele!) [Bekara 155]

(Allah sabredenlerle beraberdir.) [Bekara 153]

(Allah sabredenleri sever.) [Âl-i. İmran 146]

(En güzel şekilde sabret!) [Mearic 5]

Birkaç hadis-i şerif meali:

(Sabreden kuldan Allah razı olur.) [Deylemi]

(Sabırlı ve ihlâslılar, hesaba çekilmeden Cennete girer.) [Taberani]

(En faziletli amel, sıkıntıya sabretmektir.) [Tirmizi]

(Sevmediklerinize sabretmedikçe, sevdiklerinize kavuşamazsınız.) [İ. Maverdi]

(Sabır üç çeşittir:

1- Belaya sabır,

2- Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır,

3- Günah işlememek için sabır. Belaya sabredene 300, ibadet yapmaya sabredene 600, günah işlememeye sabredene ise 900 derece ihsan edilir.) [Ebu-ş-şeyh]

Dua silahının faydaları:

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Kaza-i muallâkı hiçbir şey değiştirmez. Yalnız dua değiştirir.) [Hakim]

(Kader tedbirle değişmez; ama kabul olan dua, bela gelirken korur.) [Taberani]

(Dua 70 türlü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.) [Tirmizi]

(Dua belayı önler.) [Deylemi]

(Dua edenin, ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür yahut ahirette mükâfatını bulur.) [Deylemi]

 

Bir kabre iki ölü

Sual: Birisi öldükten beş yıl sonra aynı mezara başka bir ölünün konması caiz midir?

CEVAP

Bir ölü çürüyüp, kemikleri toprak olmadan, bu mezara başkası gömülemez. Başka mezar kazılamazsa, kemikler toplanıp, mezar içinde, toprakla örtülerek, başkası, toprağın öte yanına gömülebilir. Ölü çürüyüp, toprak olunca, bu mezara başkası defnolunabilir. (S. Ebediyye)

Ölünün ne kadar sene sonra çürüyeceği toprağın durumuna bağlıdır. Bazı topraklarda tez, bazı topraklarda çok geç çürür. Beş yılla kayıtlamak yanlış olur.

 

Âyetleri yakmak

Sual: Âyet-i kerime yazılı gazete parçalarını ne yapmak lazımdır?

CEVAP

İçinde âyet-i kerime bulunan gazete parçalarını yakıp küllerini denize veya ayak  basılmayan temiz bir yere dökmek gerekir.

 

Sordum sarı çiçeğe?

 

Sordum sarı çiçeğe,

Benzin niye sararmış?

Çiçek der ki; ey derviş,

Âhım dağlar eritir.

 

Korku kimleri sarmış?

Sizde de ölüm varmış,

Çiçek der ki; ey derviş,

Ölümsüz yer var mıdır?

 

Sizde var mı yıkılış?

Nasıl geçer kara kış?

Çiçek der ki; ey derviş,

Kışın toprak oluruz.

 

Cehennem çok yerilmiş,

Acep nasıl bir yermiş?

Çiçek der ki; ey derviş,

O münkirler yeridir.

 

Salihler çok övermiş,

Cennet nasıl bir yermiş?

Çiçek der ki; ey derviş,

Cennet insan şehridir.

 

Güller sararıp solmuş,

Sordum gül nasıl olmuş?

Çiçek der ki; ey derviş,

Gül peygamber teridir.

 

Çevreyi fitne sarmış,

Nerede adam varmış?

Çiçek der ki; ey derviş,

Adam binde biridir.

 

Kırklar nerden gelirmiş?

Onları kim bilirmiş?

Çiçek der ki; ey derviş,

Kırklar Allah yâridir.

 

Altın gibi sararmış,

Bu rengi nerden almış?

Çiçek der ki; ey derviş,

Ay ile gün nurudur.

 

Sana endam verilmiş

Ama boynun eğrilmiş,

Çiçek der ki; ey derviş,

Kalbim Hakk'a doğrudur.

 

Adını kimler koymuş?

Anan, atan var mıymış?

Çiçek der ki; ey derviş,

Bu ne tuhaf sorudur.

 

Mekke'ye kimler gelmiş?

Kâbe'yi kimler görmüş?

Çiçek der ki; ey derviş,

Kâbe Allah evidir.

 

Sırat kıldan inceymiş,

Üstüne kim post sermiş?

Çiçek der ki; ey derviş,

O cümlenin yoludur.

 

Yerin niçin taşlıdır?

Gözün niye yaşlıdır?

Çiçek der ki; ey derviş,

Bağrım kara başlıdır.

 

Bu Yunus bağa girmiş,

Görmüş seni beğenmiş,

Çiçek der ki; ey derviş,

Kokla beni, geri dur.

 

Sanma beni delirmiş,

Beni kimler bilirmiş?

Çiçek der ki; ey derviş,

Yunus Kırklar yâridir.

 

Dedim az gelir misin?

Sen beni bilir misin?

Çiçek der, derviş baba,

Sen Yunus değil misin?

 


Bugünkü sesli yayını dinlemek için tıklayın:

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

 

[dinimizislam] Cuma tebriği

 

29 Nisan 2009 Çarşamba

[dinimizislam] Allah şaşırtmasın demek

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

01 Mayıs 2009, Cuma

Allah şaşırtmasın demek

 

Sual: (Allah şaşırtmasın) diye dua etmek yanlış değil mi? Allah bizim kötülüğümüzü isteyip de niye şaşırtsın ki? Böyle söylemek Allah'a suizan olmaz mı?

CEVAP

(Allah şaşırtmasın) duasının benzerleri Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde vardır. Güzel bir duadır. Cehenneme atan da Odur. Günahsız, suçsuz insanı Cehenneme atmaz ki! Cehenneme müstahak olanı atar. Bunun manası, (Ya Rabbi, beni cehenneme müstahak olanlardan eyleme!) demektir. Hayrın da şerrin de yaratıcısı Allahü teâlâ olduğu için, (Bizi kâfir etme, bizi cehenneme atma!) diye dua ediyoruz. Bir âyet-i kerimede (Allah, dilediğini saptırır) buyuruluyor. (Rad 27)

Kur'an-ı kerimde bildirilen bazı dualar, mealen şöyledir:

Ey Rabbimiz, kalblerimizi kaydırma! [Bizi sapıtma!] (Âl-i İmran 8)

Kıyamette bizi rezil rüsva etme! (Âl-i İmran 194)

Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma! (Kehf 73)

Kabirden kalkıldığı gün beni mahcup etme! (Şuara 87)

Bu konuda birkaç hadis-i şerif meali de bildirelim:

(Ey Allah'ım, kabir ehlinin ecrinden bizi mahrum etme ve onlardan sonra bizi fitneye uğratma!) [İbni Mace]

(Ya Rabbi, bana azap etme!) [Deylemi]

Her şeyi yapan Allahü teâlâ için, Peygamber efendimiz şöyle dua etmiştir:

(Ya Rabbi, kabrimi ibadet edilen put haline getirme!) [Abdurrezzâk]

Allahü teâlâ herkese, layık olduğunu verir, kimseye zerre kadar zulmetmez. Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:

(Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez. Onları azaba sürükleyen, çirkin işleridir. Böylece kendilerine zulmediyorlar.) [Nahl 33]

Demek ki, Allahü teâlâ bir kimseyi şaşırtmışsa, o kimse çirkin ameli sebebiyle şaşırmış olur.

 

Kazası olmayanın nafile kılması

Sual: Kaza namazı borcu olmayanın, Kuşluk, Evvabin ve Teheccüd kılınan vakitlerde dört rekâtlı kaza namazı kılarken, son iki rekâtında zamm-ı sure okuması gerekir mi? Okumazsa vacibi terk etmiş olur mu?

CEVAP

Peygamber efendimiz, farzlarla beraber veya başka zamanlarda nafile namaz kılardı. O bu vakitlerde namaz kıldığı için bu namazlar bize sünnet olmuştur. Bu sünnet namazlar, revatib ve regaib diye ikiye ayrılır. Revatib, farzlardan önce veya sonra kılınan, müekked ve gayr-ı müekked sünnetlerdir. Regaib ise, Kuşluk, Teheccüd ve Evvabin gibi diğer sünnetlerdir.

Gerek revatib ve gerekse regaib sünnetlerin yerinde, kaza namazı kılınınca, bu sünnetler de kılınmış oluyor. Bu sünnetlere de niyet edince, ayrıca niyet sevabı da alınıyor. Farzların son iki rekâtında zamm-ı sure okumak gerekmez. Okunsa da mahzuru olmaz.

Ancak Kuşluk ve Teheccüd namazları en fazla 12 rekât olduğu için 12 rekâttan fazla kılınacaksa ve dört rekâtlı farzlar kaza edilecekse, son iki rekâtında zamm-ı sure okunmalıdır.

 

Şartlı hediye

Sual: Bir baba çocuğuna para hediye edip, (Bu parayı, elma alman şartıyla sana hediye ettim. Bu parayla gazoz alırsan, haram olsun!) dese, çocuk da bu parayla gazoz alsa, gazoz ona haram olur mu?

CEVAP

Hayır, haram olmaz. Hediye sahihtir, hediye verilirken söylenen şartlar ise batıl olur. Yani, elma alması ve gazoz içmemesi gerekmez. O parayla muz da alabilir, gazoz da alabilir.

 

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Nedir bu garip halin?

Bülbül niçin ağlarsın?

İzini mi kaybettin?

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Karlı dağdan mı aştın?

Deryalardan mı geçtin?

Yârden ayrı mı düştün?

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Niye öyle inlersin?

Derdimi yenilersin,

Kimi görmek dilersin?

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Peşine kim takıldı?

Güllerin mi yakıldı?

Ya yuvan mı yıkıldı?

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Garip garip ötersin,

Feryat figan edersin,

Dostuna mı gidersin?

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Uykudan mı uyandın?

Kanlara mı boyandın?

Gül aşkıyla mı yandın?

Bülbül niçin ağlarsın?

 

Yunus şaşırıp kaldı,

Aşk deryasına daldı,

Yuvan gülistan oldu,

Bülbül niçin ağlarsın?

 


Bugünkü sesli yayını dinlemek için tıklayın:

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net