27 Ocak 2016 Çarşamba

* Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu

29 Ocak 2016, Cuma

Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu

 

 

Sual: Mevki sahibi olmak arzusu niçin kötüdür? İslam dinine ve Müslümanlara hizmet için mevki sâhibi olmak iyi değil midir?

Cevap: Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu, insanlarda üç şeyden hâsıl olur: Birinci sebep, nefsin arzularına kavuşmaktır. Nefis, arzularının, haram yollardan elde edilmesini ister. İkincisi, kendinin ve başkalarının haklarını zalimlerden kurtarmak ve müstehab olan meselâ, sadaka vermek için ve hayrat, hasenat yapmak için yahut mubah olan işler yapmak için, meselâ, iyi yemek, iyi giyinmek, iyi evlerde oturmak ve çoluk çocuk sahibi olup, rahat ve mesut yaşamak için veya ibadetlerine mâni olacak şeylerden kurtulmak için ve İslam dinine ve Müslümanlara hizmet için mevki sâhibi olmak istenir. Bu niyet ile mevkie kavuşurken, riya gibi ve hakkı bâtıl ile karıştırmak gibi, İslamiyetin yasak ettiği şeyleri yapmazsa ve vacibleri, sünnetleri terk etmezse, bunun mevki' sâhibi olması câizdir, hatta müstehabdır. Çünkü, câiz ve lâzım olan şeylere kavuşturucu sebepleri, vâsıtaları yapmak da, câiz ve lâzım olur. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimde, iyi insanların nasıl olacağını bildirirken, bunların (Müslümanlara imam olmak istediklerini) de bildirmektedir. Süleymân aleyhisselâm, (Yâ Rabbi! Benden sonra kimseye nasip etmeyeceğin bir mülkü bana ihsan eyle!) diyerek melik ve emir olmak istemiştir. Önceki dinlerden bildirilen ve ret edilmeyen haberler bizim dinimizde de muteberdir. Hadîs-i şerifte, (Hak ve adalet üzere bir gün hakimlik yapmağı, bir sene devamlı gazâ etmekten daha çok severim) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte, (Bir saat adalet ile idarecilik yapmak, altmış sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir) buyuruldu. Riya ile ve hakkı bâtıl ile karıştırarak mevki sahibi olmak câiz değildir. İyi niyet ile olsa da, câiz değildir. Çünkü, haramları ve mekruhları, iyi niyet ile de yapmak câiz değildir. Hatta, bazı haramların iyi niyet ile yapılması, daha büyük günah olur. Niyetin iyi olması, taatlarda, ibadetlerde faydalı olur. Mubah, hatta farz olan bir amel, niyete göre günah olabilir. Günah işleyenin, (Sen kalbime bak! Kalbim temizdir. Allah kalbe bakar) sözünün yanlış, hatta zararlı olduğu buradan da anlaşılmaktadır.

Mevki sâhibi olmağı istemenin sebeplerinden üçüncüsü, nefsini eğlendirmektir. Nefsi, maldan olduğu gibi, mevkiden de lezzet almaktadır. Arada İslamiyete uymayan işler bulunmazsa, nefsi lezzet aldığı şeye kavuşturmak haram olmaz ise de, takvanın, himmetin az olduğunu gösterir. Mevki elde ettikten sonra, insanların gönüllerini kazanmak için, riya ve müdahane ve gösteriş yapmasından korkulur. Hatta, münafıklık ve hakkı bâtıl ile karıştırmak ve hatta hile ve yalan gibi tehlikeli haller de olabilir. Helal ile haram karışık olan şeyi yapmamak lâzımdır. Mevki sahibi olmanın bu üçüncü sebebi, haram değil ise de, iyi olmadığı için, ilâcını bilmek ve yapmak lâzımdır. Önce mevkiin geçici olduğunu ve zararlarını, tehlikelerini düşünmelidir. Şöhretten ve hürmet toplayarak kibirli olmaktan kurtulmak için, İslamiyyette mubah olup, câiz olup, halkın beğenmediği işleri yapmalıdır. Bir zaman, bir emir, bir zahidi ziyarete gitmiş. Zahit, emirin ve etrafındakilerin kendisine yaklaşmak istediklerini anlayınca, ziyafet vermiş. Kendisi, iri lokmaları hırs ile çabuk çabuk, yemeğe başlamış. Emir, bu hâli görünce, zahidi beğenmeyerek, oradan ayrılmış. Zahit, arkasından, Elhamdülillah! Rabbim beni kurtardı demiş. Mevki sâhibi olmak arzusunu gideren en kuvvetli ilaç, insanlardan uzlet etmektir. Din ve dünya için zaruri vazifelerden başka, insanlar arasına karışmamalıdır. Hadîs-i şerifte, bu ilaç tavsiye edilmektedir.(İslam Ahlakı s. 26-27)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

0 yorum: