8 Ocak 2012 Pazar

* Şâfiî'ye uyuluyor iftirası

09 Ocak 2012, Pazartesi

Şâfiî'ye uyuluyor iftirası

 

Sual: Bir hoca, (Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri Şâfiî olduğu için, Tam İlmihal kitabında Şâfiî'nin hükümleri esas alınıyor) diyor. Her konuda mı, yoksa bazı konularda Şâfiî mezhebi esas alınıyor?

CEVAP

Hiçbir konuda Şâfiî mezhebi esas alınmıyor. O kitap, Hanefî mezhebine göre yazılmıştır. Bu söylenti tamamen yanlıştır. O hoca, bizzat incelememiştir. Kendisine yanlış bilgi verildiği için öyle söylüyor. Eğer incelemiş olsaydı, bu kadar yanlış şey söyleyemezdi. Birkaç örnek verelim:

1- Şâfiî'de Ettehıyyatü okurken şehadet parmağını kaldırmak sünnet iken, Tam İlmihal'de, Hanefî'de parmak kaldırılmaması gerektiğine dair, fıkıh kitaplarından birçok delil bildirilmiştir. Şâfiî mezhebine uygun yazılsaydı, (Teşehhütte parmak kaldırmak sünnettir) denirdi. Denmediğine göre, hocanın söylediği tamamen yanlıştır.

2- Şâfiî'de çıplak ayakla namaz kılmak sünnettir. Tam İlmihal'de çıplak ayakla kılınmaması gerektiğini bildiren birçok delil zikredilmiştir. Şâfiî mezhebine uygun yazılsaydı, (Çıplak ayakla namaz kılmak sünnettir) denirdi.

3- Şâfiî'de, sünnetle farz ve farzla sünnet arasında bazı duaları okumak sünnettir. Tam İlmihal'de, (Farzla sünnet arasında Hanefî'de konuşmak ve dua okumak sünnete zarar verir) deniyor. Şâfiî mezhebi esas alınsaydı, dua okununca, (Sünneti iade etmek gerekir) denmezdi.

4- Şâfiî'de, namaz içindeki tekbirlerde elleri kulaklara kaldırmak sünnet, Hanefî'de ise mekruhtur. Şâfiî mezhebine göre yazılsaydı, Tam İlmihal'de, (Elleri kulaklara kaldırmak mekruhtur) denmezdi.

5- İmamın arkasında Fatiha okumak, Şâfiî'de farzdır. Şâfiî mezhebi esas alınsaydı (Hanefî'de, imam arkasında Fâtiha okumak tahrimen mekruhtur) denmezdi.

6- Gusülde ağzı yıkamak, Hanefî'de farzdır. Şâfiî'de farz değildir. Tam İlmihal'de, (Gusülde ağız yıkanmazsa, gusül sahih olmaz) deniyor ve bu husus delillerle ispat ediliyor. Şâfiî mezhebi esas alınsaydı, (Diş dolgusu gusle manidir) denmezdi. Hoca, dolduruluşa gelerek, (Şâfiî mezhebi esas alınıyor) diyor. Bunun ne kadar yanlış olduğu bu örneklerden rahatça anlaşılıyor.

7- Kaza namazı borcu olanın terk edilmiş sünnetleri kılması dört mezhepte de caiz değildir. Fevt edilen namaz borcu varken de, sünnet kılması üç mezhepte caiz değildir, Hanefî'de ise, sünnet kılması evladır. Evla olduğu Tam İlmihal'de de yazılıdır. Şâfiî mezhebi esas alınsaydı, (Fevt edilen yani bir özürle kazaya kalan namaz borcu varken, sünnetleri kılmayın) denirdi. Hâlbuki (Fevt edilen kaza namazı varken, sünnet kılmak evladır) deniyor.

Hanefî kitaplarında (Fevt edilen, yani bir mazeretle kaçırılan kaza namazı varken, sünnetleri kılmak evladır) denirken, piyasadaki bazı art niyetli kimseler, evla kelimesini değiştirip (Sünnet kılmak lazımdır) diyorlar. Hâlbuki lazım olduğunu söyleyen hiçbir Hanefî kitabı yoktur. Terk etmekle fevt etmek farklı iken ikisini aynı kefeye koyanlar az değildir. Muteber kitapları esas almayıp kendi görüşlerini söyleyen böyle cahillere itibar edilmemelidir.

 

 

Bugünkü şiirimiz:

·Yapış tevbeye!

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Ey Yolcular

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

0 yorum: