31 Ağustos 2011 Çarşamba

* Mezhepsizce yazılan kitap (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.09.2011 tarihli yazısı)

Açıklama: logo

02 Eylül 2011, Cuma

Mezhepsizce yazılan kitap

 

Sual: Kitabın yazarı, (Hadisler farklı olduğu gibi, her mezhebin hükmü de farklıdır. Farklı olmayan yalnız Kur'an olduğu için bu kitabı Kur'ana göre yazdım) diyor. Verdiği örneklerden üçü şöyledir:

1- Gusülde ağzın içini yıkamak mezhebin birinde farz, diğerinde sünnettir. Kur'anda ise, bu konuda hiçbir şey yazmaz. Bunun için ben de gusülde ağzın içini yıkamak farz değil dedim.

2- Mezhebin birinde midye, istiridye, salyangoz gibi deniz haşeratı yenmez denirken, diğerlerinde yenir diyor. Kur'anda yazmadığı için, denizden çıkan her şey yenir dedim.

3- Mezhebin birinde cinsel ilişkiden dolayı oruç kefareti gerekir denirken, bir diğerinde kasten orucu bozmak kefaret gerektirir diyor. Kur'anda yazmadığı için oruç kefareti diye bir şey yok dedim.

Böyle bir kitap uygun mudur?

CEVAP

Çok yanlıştır. Kur'anda bulamadım diyerek, kendi görüşünü, din gibi ortaya atmak çok tehlikelidir. Kur'an-ı kerimde, (Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) buyuruluyor. Ne diye Resulullah'ın Kur'an-ı kerimi açıklamasını değil de, kendi görüşünü, din gibi esas alıyor? Namazların kaç rekât olduğu, nasıl kılınacağı gibi birçok husus hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Niye doğru yolu bulmak için Resulullah'a tâbi olunmuyor? Bir âyet-i kerime meali:

(Resulullah'a tâbi olun ki, doğru yolu bulasınız.) [Araf 158]

Resulullah'a uymayıp da, kendi anladığına uymak sapıklıktır. Peygamber efendimiz, (Âlimlere tâbi olun! Âlimler benim vârislerimdir) buyuruyor. Vâris olan âlimler, Resulullah'ın bildirdiklerini söyler. Âlimleri dışlamak, Resulullah'ı dışlamak olur. Resulullah dışlanınca Kur'an-ı kerim inkâr edilmiş olur. Âlimlere tâbi olmak şarttır. Âlimleri ve hak mezhepleri kabul etmeyen sapıtır. Hadika'da, (Dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir. Bunlardan birine uyması şarttır) buyuruluyor.

Faideli Bilgiler kitabında, (Bir ibadetin bir kısmını bir mezhebe göre yaparken, diğer kısmını, başka mezhebe göre yapmak, birinci mezhep imamının bilgisini beğenmemek olur. Selef-i salihini beğenmeyip cahil saymak ise küfürdür) buyuruluyor. Bunun için, Kur'ana göre ilmihal veya Hadislere göre ilmihal olamaz. Ancak dört mezhepten birine göre yazılanlar, doğru ilmihal olur.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Hanefi mezhebini taklit

02 Eylül 2011, Cuma

Hanefi mezhebini taklit

.

 

Sual: Bir ihtiyaç hâlinde, Hanefi'yi taklit eden bir Şâfiî'nin, nelere dikkat etmesi gerekir?

CEVAP

Sadece gusülde, abdestte ve namazda, kendi mezhebinin şartlarına ilaveten Hanefi'nin farzlarına uyup müfsitlerinden kaçar. Diğer hususları aynen Şâfiî gibi yapar. Sünnet ve mekruhlarda kendi mezhebine uyar.

Gusül, abdest ve namazda, niyet ederken, (Hanefi mezhebine uymaya) diye de ilave etmesi, yani Hanefi'yi taklit ettiğini kalbinden geçirmesi gerekir. Başlarken bu niyeti unutursa, guslettikten sonra veya kaç gün sonra hatırlarsa hatırlasın, (Hanefi'ye göre guslettim) demesi yeterli olur. Namazda veya abdestte Hanefî'ye uyduğunu unutursa, ne zaman hatırlarsa o zaman niyet etmesi yeterlidir.

Gusülde: Uyulması gereken farklı bir husus yoktur.

Abdest alırken: Hanefi'de başın dörtte birini mesh etmek farzdır.

Abdesti bozan şeyler: Farklı olarak sadece bir yerin kanaması abdesti bozar.

Namazda: Uyulması gereken farklı bir husus yoktur.

 

Bugünkü şiirimiz:

·Şu yaşa geldim

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Şol Cennetin Nehirleri

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

30 Ağustos 2011 Salı

* Müctehid müftünün sözü (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.09.2011 tarihli yazısı)

Açıklama: logo

01 Eylül 2011, Perşembe

Müctehid müftünün sözü

 

Sual: (Hanefî bir kimse, kendi mezhebinde caiz olmayıp başka mezhepte caiz olan bir şeyi ihtiyaçtan dolayı yapmak istese, bunu bir müftüye sorsa, müftü de, "Caizdir, başka mezhebi taklit etmek gerekmez" dese, başka bir müftü de "Gerekir" dese, vatandaş kime sormuşsa onunla amel eder) diyenler var. Günümüzde müctehid müftü mü var da böyle söyleniyor?

CEVAP

Günümüzde müctehid müftü yoktur. Günümüzün müftüleri ancak, müctehidlerin, yetkili âlimlerin, fıkıh kitaplarında verdikleri fetvaları nakledebilir. Hanefî olana, Hanefî mezhebindeki hükmü, Şâfiî olana, Şâfiî mezhebindeki hükmü bildirmeleri gerekir. Zaruret olmadan başka bir mezhebe göre fetva verilmez. İbni Hümam ve İbni Abidin hazretleri buyuruyorlar ki: Müftünün müctehid olması lazımdır. Müctehid olmayan müftülerin, müctehidleri taklit etmeleri gerektiğinde söz birliği vardır. (Feth-ül-kadir, Redd-ül-muhtar)

Fetva demek, herhangi bir şeyin İslamiyet'e uygun olup olmadığını bildirmek demektir. Yalnız, (uygundur) veya (caiz değildir) demek, fetva olmaz. Bu cevabın, hangi fıkıh kitabının, hangi yazısından alındığını da bildirmek gerekir. Fıkıh kitaplarına uymayan fetvalar yanlıştır. Bunlara bağlanmak caiz değildir. İslam bilgilerini öğrenmeden, bilmeden, âyet-i kerime veya hadis-i şerif okuyup da, bunlara kendi görüşüne göre veya başka mezhebe göre hüküm veren, büyük yanlış içindedir. Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı fıkıh kitaplarına uymayan sözlere ve yazılara itibar edilmez. Maalesef günümüzde, kendini müctehid sayan ve kendi görüşünü din gibi ortaya atan kimseler çoktur.

* * *

Sual: Umre sünnet midir?

CEVAP

Umre, Hanefî ve Mâlikî mezhebinde müekked sünnettir. Şâfiî'de ömürde bir defa umre yapmak farzdır, ancak hemen yerine getirilmesi gerekmez. Hanbelî'de ise, ilk fırsatta hemen yerine getirilmesi gereken bir farzdır. (Mizan-ül kübra)

* * *

Sual: (Arefe günü cumaya rastlayan farz hacca, hacc-ı ekber denilir) sözü doğru mudur?

CEVAP

Farz olan hacca, hacc-ı ekber, umreye ise, hacc-ı asgar denir. Arefe günü cumaya rastlarsa, 70 hac sevabı hâsıl olur. Halk arasında buna hacc-ı ekber deniliyorsa da, bu söz doğru değildir. (S. Ebediyye)

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Şit aleyhisselam

01 Eylül 2011, Perşembe

Şit aleyhisselam

.

 

Sual: İslam Ahlakı kitabında şöyle yazıyor: (Kuran-ı azim-üş-şanda, ism-i şerifleri bildirilen, yirmi sekiz Peygamberdir. Bunları bilmek, herkese vacibdir dediler. Peygamberlerin isimleri: Âdem, İdris, Nuh, Şis [Şit], Hud, Salih, Lut, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub, Yusuf, Şuayb, Musa, Harun, Davud, Süleyman, Yunus, İlyas, Elyesa, Zülkifl, Eyyüb, Zekeriyya, Yahya, İsa ve Muhammed aleyhimüsselamdır. Üzeyr, Lokman ve Zülkarneyn için, ihtilaf olundu. Bunlara ve Hızır aleyhisselama, âlimlerden kimisi nebidir, kimisi velidir dediler.)

Şit aleyhisselam Kur'an-ı kerimde bildirildi mi?

CEVAP

Hayır, Şit aleyhisselam, Kur'an-ı kerimde bildirilen 28 peygamberden biri değildir. Peygamberlerin isimleri denilen yerde, meşhur, bilinen 26 peygamberin ismiyle, peygamber olup olmadığı kesin bilinmeyen 4 isim yazılıdır. Bu 30 zattan, Şit ve Hızır aleyhisselam, Kur'an-ı kerimde bildirilmemiştir. Bu ikisini çıkarınca geriye kalan 28'i ise Kur'an-ı kerimde bildirilmiştir.

 

Bugünkü şiirimiz:

·Derviş

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Sözü Dağlarıni

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

29 Ağustos 2011 Pazartesi

* Şevvalde [bu ayda] oruç (Mehmet Ali Demirbaş'ın 31.08.2011 tarihli yazısı)

Açıklama: logo

31 Ağustos 2011, Çarşamba

Şevvalde [bu ayda] oruç

 

Sual: Ramazandan sonra, şevval ayında oruç tutmanın önemi nedir?

CEVAP

Her zaman oruç tutmak sevabdır. Hadis-i şerifte, (Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır) buyuruldu. (Buhari)

Şevval ayında tutulan orucun çok sevabı vardır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Ramazandan sonra şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Taberani]

(Ramazan orucuyla şevvalde de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.) [İbni Mace]

(Ramazan ayı orucu on aya, ramazandan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukabil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevabına kavuşulur.) [İbni Huzeyme]

Bu 6 gün orucun bayramdan sonra hemen tutulması iyidir. Aralıklı tutmak da caizdir. Kazaya niyet ederek tutmalı. Kaza oruçlarını, pazartesi ve perşembe günleri tutmak daha iyidir.

 

İki gün kaza orucu

Sual: Ramazandan sonra, yanılmadan dolayı, niye bir gün değil de, iki gün kaza orucu tutuluyor?

CEVAP

Oruç tutulan ayın ilk ve son günleri, ramazana tesadüf ettiği kesin değilse, yani hilal görülerek değil de, takvime göre tutulmuşsa, o günler şüpheli olur. Bu bakımdan, hilali görerek ramazan ayı tespit edilmeyip, takvimlere göre başlatıldığı yerlerde, ramazandan sonra iki gün kaza tutmak gerektiği, Bahr, Hindiyye, Kadıhan gibi muteber eserlerde yazılıdır.

 

Yıl boyu oruç sevabı

Sual: En az bire on sevab verildiği için, bir ay ramazanda oruç tutan 300 gün, şevvalde de 6 gün oruç tutan 60 gün oruç tutmuş gibi olacağı, yani bütün yıl oruç tutmuş sayılacağı söyleniyor. Farz olan ramazan orucuyla nafile olan şevval orucu aynı kefeye nasıl konur?

CEVAP

Her ay üç gün oruç tutanın da, bütün sene oruç tutmuş gibi sayılacağı kitaplarda bildiriliyor. Burada farz olan ramazan orucuyla nafile oruç kıyas edilmiyor. Bütün sene oruç tutmuş olduğu değil, hükmen oruçlu gibi sayılacağı bildiriliyor. Yoksa ömür boyu nafile oruç tutulsa, ramazan-ı şerifte tutulan bir gün orucun sevabına kavuşamaz.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Duada salevat okumak

31 Ağustos 2011, Çarşamba

Duada salevat okumak

.

 

Sual: Herhangi bir dua etmeden önce veya sonra salevat getirmek bid'at olur mu?

CEVAP

Hayır, bid'at olmaz. Duadan önce salevat okumak, duanın sünnetidir. Duanın başında, ortasında ve sonunda, salevat okunur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Dua ile Allah arasında perde vardır, salevat getirilince perde açılır ve dua kabul olur.) [Taberani, Ebu-ş-şeyh]

Bir yere toplanırken, oradan dağılırken, abdest alırken, abdestten sonra, kitap okurken, dinî sohbete ve önemli işlere başlarken salevat okumak müstehabdır. (İbni Abidin)

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Allah'a hamd ve Resulüne salevatla başlanmayan her önemli işin neticesi hayırlı olmaz ve her bereketten mahrum olur.) [Rehavî]

Duanın başında ve sonunda salevat okumalı, yani Peygamber efendimize dua edilmeli. Allahü teâlâ, salevatı kabul eder. Duanın başı ve sonu kabul olunca ortasının kabul olmaması düşünülemez.

Onun için her duaya başlarken ve dua bitince salevat okumalı. Mesela, abdest alıp göz pınarına ıslak eli sürüp, (Ya Rabbi gözlerime şifa ver) dedikten sonra da salevat getirmek iyi olur. Müsafeha ettikten sonra da salevat getirmek iyi olur. Bir hadis-i şerifte, (İki Müslüman selamlaşıp müsafeha edip bir de salevat-ı şerife okursa, günahları dökülür) buyuruluyor. İyi işlerden sonra da salevat getirmek iyi olur.

 

Bugünkü şiirimiz:

·Bayram gelince

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Sığınırım Rahmetine

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

28 Ağustos 2011 Pazar

* Müsafeha

30 Ağustos 2011, Salı

Müsafeha

.

 

Sual: Müsafeha nedir, nasıl yapılır?

CEVAP

Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki başparmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir. Dört elle birlikte yapılması daha iyidir. İki Müslüman, muhabbetle müsafeha ederek tokalaşırsa günahları dökülür. Müsafeha, sevgi ve dostluk kazandırır. (Merakıl-felah)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hazret-i Âdem'den Hazret-i İbrahim'e kadar, selamlaşma, birbirine secde etmekle olurdu. Sonra, boynuna sarılmakla oldu. Benim zamanımda ise, el ile müsafeha sünnet oldu.) [R. Nasıhin]

(İki Müslüman müsafeha ederse, elleri ayrılmadan günahları affolur.) [Bezzar]

(Kim mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha ederek üç kere elini sallarsa, ellerini ayırmadan her ikisinin ağaçtan yaprak döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Ey oğul ilm.]

(Müsafeha edip Allah'a hamd edilince, günahlar dökülür.) [Hâkim]

(İki müslüman, selamlaşıp müsafeha eder ve bir de bana salevat okursa, yeni doğmuş gibi olur, bütün günahları temizlenir.) [R. Nasıhin]

Müsafeha ederken, kucaklaşıp, kafaları tokuşturmak âdetini bırakmaya çalışmalıdır.

 

Bugünkü şiirimiz:

·Bayram manisi

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Bayram Gelince

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

* Bayramda ne yapmalı? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 30.08.2011 tarihli yazısı)

Açıklama: logo

30 Ağustos 2011, Salı

Bayramda ne yapmalı?

 

Sual: Bayramda ne yapmak gerekir?

CEVAP

Bayramda erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, Ramazan bayramında bayram namazından önce tatlı yemek, hurma yemek, hurmayı 1, 3, 5 gibi tek adet yemek, teke riayet etmek, yüzük takmak, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek, fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyet'e doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye vermek sünnettir. Ramazan gittiği için değil, günahlarımız affolup, büyük sevaba ve büyük nimete kavuştuğumuz için bayram yapıyoruz.

Peygamber efendimiz, (Ramazan ayının son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder) buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, o gün Kadir gecesi mi?) diye sual etti. Onlara, (Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi bitirince ücreti verilir) buyurdu. (Beyheki)

Bunları bilen Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez? Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir. Hazret-i Ebu Bekir, kızı Âişe validemizin evine gidince, iki cariyenin def çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı. Hazret-i Ebu Bekir, (Resulullah'ın evinde böyle şey yapılmaz, susun) dedi. Düğünlerde ve bayramlarda, kadınların def çalmaları caiz olduğu için, Peygamber efendimiz hazret-i Ebu Bekir'e, (Onlara mani olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır. Bayram, sevinç günleridir) buyurdu. (Buhari)

Hazret-i Ali, (Bugün, orucu kabul edilenlerin ve günahları affedilenlerin bayramıdır) buyurdu. Hadis-i şerifte de, (Ramazan ayında, içkiye devam eden, ana babasına âsi olan ve sıla-i rahmi terk eden hariç, herkesin günahları affolur) buyuruldu. (Gunye)

Eğer bunlar tevbe ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder. Ramazandaki sevablar bilinseydi, (Her gün ramazan olsa) denirdi. Hadis-i şerifte, (Ramazan ayındaki özel sevablar bilinmiş olsaydı, bütün yılın ramazan olması istenirdi) buyuruldu. (Ebu Nasr)

Ne mutlu günahlardan sakınarak oruç tutanlara… Bunlar, asıl bayramı ahirette yapacaklardır!

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net