17 Nisan 2018 Salı

* Uğursuzluk yoktur! (Osman Ünlü'nün 19.4.2018 tarihli yazısı)

19 Nisan 2018, Perşembe

 

 

Uğursuzluk yoktur!

 

 

 

 

Sual: İslâm dininde, günlerde veya eşyalarda uğursuzluk diye bir şey var mıdır?

Cevap: Uğursuzluğa inanmamalı, tesir eder sanmamalıdır. Rûh-ul-beyânda, Tevbe sûresi, 37. âyetinin tefsirinde deniyor ki:

"Resûlullah Efendimiz teşrif edince, günlerin müminlere uğursuz olmaları kalmadı."

Bir hastalığın sağlam insana elbette geçeceğini kabul etmemelidir. Allahü teâlâ dilerse geçer, dilemezse geçmez. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:

(Müslümanlıkta, uğursuzluk ve hastalığın sağlam kimseye muhakkak geçmesi yoktur.)

Bununla beraber, tehlikeli şeylerden, şüpheli yerlerden kaçınmak vaciptir. Hastalığa yakalanmamak için tedbir almalıdır. Kâhinlere, falcılara inanmamalıdır. Bilinmeyen şeyleri bunlara sormamalıdır. Bunları kaybolan şeyleri bilir sanmamalıdır. Şerh-ı akâid kitabının başında deniyor ki:

"İnsanın bir şeyi bilmesi, his organı ile, güvenilir haber ile veya akıl ile olur. His organları beştir. Güvenilir haber ikidir: Tevatür ve Peygamber haberleri. Tevatür, her asrın güvenilen insanlarının hepsinin söylemesidir. Akıl ile bilmek de ikidir: Düşünmeden hemen bilinirse, Bedihi denir. Düşünmekle bilinirse, İstidlali denir. Her şeyin, kendi parçasından büyük olduğu bedihidir. Hesapla edinilen bilgiler istidlalidir. His organları ve akıl ile birlikte hasıl olan bilgiler, Tecrübidir." Görülüyor ki, İslâm dininin, hesabın ve tecrübenin bildirmediği şeylere Gayb denir. Gaybı ancak, Allahü teâlâ ve Onun bildirdikleri bilir.

***

Sual: Bir Müslüman, evinde çocukları ile cemaat yaparak namazını kılsa, cemaat sevabına kavuşur mu?

Cevap: Bu konuda Uyûn-ül-besâir kitabında buyuruluyor ki:

"Özürlü olmadığı hâlde camiye gitmeyip, evinde ailesi ile cemaat yapan kimse, camideki cemaatin sevabına kavuşamaz. Yani, camiye mahsus olan, fazla sevaba kavuşamaz. Yoksa, evde cemaat ile kılınca da, cemaat sevabına, yani yirmiyedi kat sevaba kavuşur. Şunu da bildirelim ki, iki cemaat de, şartlara, sünnetlere uygun olduğu zaman böyledir. Evdeki cemaat daha uygun ise, evde kılmak lazımdır."

***

Sual: Gözleri görmeyenin de cemaat için camiye gitmesi gerekir mi?

Cevap: Hastanın, felçlinin, bir ayağı kesik olanın, yürüyemeyen ihtiyarın ve âmânın cemaate gitmesi lazım değildir. Yardımcıları, nakil vasıtaları olsa da, lazım değildir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

0 yorum: