16 Ağustos 2017 Çarşamba

* Dünya ve ahiret saadetine kavuşmak

17 Ağustos 2017, Perşembe

 

 

Dünya ve ahiret saadetine kavuşmak

 

 

 

Sual: Dünya ve ahiret saadetine kavuşmak için ne yapmalıdır?

Cevap: Dünya ve ahiret saadetine kavuşmak için biricik yol, Müslüman olmaktır. Müslüman olmak için, Allahü teâlânın var olduğuna, bir olduğuna, her şeyi gördüğüne, bildiğine, her şeyi Onun yaptığına [yarattığına] ve Muhammed aleyhisselâmın Peygamber olduğuna ve öldükten sonra, Cennet denilen yerde sonsuz nimetler, tatlı hayat olduğuna ve Cehennem denilen yerde sonsuz olarak ateşte yanmak olduğuna ve Müslüman olanın Cennete gideceğine, Müslüman olmayanın, yani işittikten sonra inanmayanın, inkâr edenin, Cehennemde sonsuz olarak yanacağına inanmak lâzımdır. Dünya nüfusunun yüzde doksandan fazlası, yani bütün Hristiyanlar, bütün Yahudiler, Avrupa’daki, Amerika’daki bütün siyaset ve devlet adamları, bütün fen adamları, kumandanlar, Brehmenler, Budistler, ateşe, putlara tapanlar, öldükten sonra tekrar dirileceğimize, Cehennemde sonsuz azab olduğuna inanıyor. İnanmamak, dünyadaki bütün ilim, fen ve siyaset adamlarına uymamak olur. Böyle kimse tam gerici ve ahmaktır. İnanmak yalnız laf ile olmaz. Kalp ile olur. Kalpte iman bulunduğunun iki alâmeti vardır: Söz ve iş. (Tam İlmihal s. 1056)

Hulâsa, dünya ve ahiret saadetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızasına, sevmesine kavuşmaktır. Allahü teâlâya yakın olmak, Onun sevmesine kavuşmak demektir. Bu saadete kavuşana (Veli) ve (Ârif) denir. Veli olmak için, farzları yapmak lâzımdır. Farzlar, sıra ile, evvelâ Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi iman etmek, sonra haramlardan sakınmak, farz olan ibadetleri yapmak ve salih olan müminleri sevmektir. İhlâs ile yapılmayan ibadetin faydası olmaz, sevabı olmaz. (İhlâs), her şeyi yalnız Allah rızası için yapmaktır. İhlâs, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmemekle, yalnız Onu sevmekle, kendiliğinden hâsıl olur. Kalbin yalnız Onu sevmesine (Kalbin tasfiyesi), (Kalbin itminanı) veya (Fenâ fillah) denir. Kalbin itminana kavuşması, ancak Onu çok hatırlamakla, büyüklüğünü, nimetlerini düşünmekle olacağını, Ra’d sûresinin yirmisekizinci âyeti bildirmektedir. (Tam İlmihal s. 1057)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

0 yorum: