3 Mayıs 2017 Çarşamba

* Hakiki Müslümanlık

5 Mayıs 2017, Cuma

 

Hakiki Müslümanlık

 

 

Sual: Hakiki Müslümanlık nedir? Allahü teâlânın emirlerini kabul edip, onları yerine getirmek yeterli midir? Müslümanlar farklı inanışta olabilir mi?

Cevap: İslâm dininin esası, insanların kalbine büyük bir ferahlık veren, ruhunu temizleyen ve herkes tarafından kolaylıkla anlaşılan Allahü teâlânın yüksek emirlerini yerine getirmektir. Felsefe esasları ise, ancak insan düşüncelerinden ibarettir. Bunları ancak kendilerini red etmek için okumalı, fakat, ancak Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde ve İslâm âlimlerinin kitaplarında zikir edilen Allahü teâlânın emirlerini kabul edip, onları yerine getirmelidir. Hakiki Müslümanlık budur. Allahü teâlâ, Müslümanların farklı inanışta olmalarını, fırkalar kurmalarını, aralarında iman farkı olmasını men etmiştir. Hele, Müslümanların gizli toplantılar yapmasını, gizli cemiyetler kurmasını, iftira, gıybet gibi haram olan şeylerle meşgul olmalarını yasaklamıştır. Bu husustaki âyet-i kerimelerin meâl-i âlîleri şöyledir:

Mücâdele sûresinin 9-10. cu âyetlerinde mealen, (Ey iman edenler! Gizli konuştuğunuz zaman, günâh işlemeği, düşmanlık etmeği ve Peygambere [ve dolayısıyla Müslümanları idare eden makamlara] karşı gelmeği fısıldaşmayın! Ancak iyilik yapmağı ve Allaha karşı gelmekten sakınmağı konuşun. Öyle gizli toplantılar, Müslümanları üzmek için şeytanın istediği şeydir) buyurulmuştur.

Câsiye sûresinin 17. ci âyetinde mealen, (Din hususunda onlara açık alâmetler verdik. Onlar ise, kendilerine ilim geldikten sonra, birbirini çekememezlikten ötürü tefrikaya [ayrılığa] düştüler. Rabbin bunların birbirinden ayrı düşündükleri hususlar hakkında, kıyamet günü, şüphesiz aralarında hüküm edecektir) buyurulmuştur.

Rûm sûresinin 32. ci âyetinde mealen, (Dinlerinde tefrikaya [ayrılığa] düşüp, fırka fırka olan ve her fırkasının da kendi inançlarını beğenip sevindiği müşriklerden olmayın!) buyurulmuştur.

Hadîd sûresinin 20. ci âyetinde mealen, (Bilin ki, dünya hayatı, oyun, oyalanma, süslenme, aranızda öğünme, daha çok mal ve çocuk sâhibi olma davasından ibarettir. Bu ise, şu yağmura benzer ki, kara topraktan çıkardığı yeşillikler, ekincilerin hoşuna gider. Bu nebatlar, sonra kurur. Sapsarı olduğu görülür. Sonra çöp olur. Ahirette ise, [Dünyaya düşkün olanlara] çetin ve sonsuz azab vardır. [Dünyalıkları Allahın emirlerine uygun olarak kazananlara ise,] orada Allahın rızası ve af etmesi vardır. Dünya hayatı, sâdece aldatıcı, geçici bir devredir) buyurulmuştur.

Dünyanın, ahireti kazanmak için bir vâsıta olduğunu, bundan daha güzel anlatacak hangi söz vardır? Bunun için, dünya zevklerine kapılıp, doğru yoldan çıkacak yerde, dinimizin emirlerine iki elle sarılalım. İmanı ve din bilgileri doğru olup, sapıklara aldanmamış olan bir Müslüman, dürüst bir insan, kanunlara sadık bir vatandaş, hakiki bir âlim, vatansever bir kimse olur. Kendine de, milletine de faydalı olur. (Herkese Lâzım Olan Îmân s. 463)

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

0 yorum: