19 Aralık 2016 Pazartesi

* Temkin miktarını bir ihtiyat zamanı değildir

21 Aralık 2016, Çarşamba

Temkin miktarını bir ihtiyat zamanı değildir

 

 

 

Sual: Temkin miktarını bir ihtiyat zamanı mıdır? İstanbul için temkin miktarı ne kadardır?

Cevap: Bir şehrin temkin miktarı, her gün ve her saat aynı değil ise de, her şehir için, vasatî bir Temkin zamanı vardır. Hesap ile bulunan Temkin miktarlarına iki dakika ihtiyat ilave ederek, İstanbul için Temkin, vasatî on dakika kabul edilmiştir. Ard derecesi 44 dereceden az olan bir yerde, bir senedeki azamî ve asgarî temkin miktarlarının farkı bir iki dakika kadardır. Bir şehirde tek bir temkin vardır. Bu da, herhangi bir namazın hakiki vaktinden şer'i vaktini bulmak için kullanılır. Her namaz için, ayrı ayrı temkinler yoktur ve zahirî vakitlerde de temkin yoktur. Temkin miktarını bir ihtiyat zamanı zan ederek, imsak vaktini 3-4 dakika geciktirenin orucu ve gurûbu 3-4 dakika öne alanın orucu ve akşam namazının fasit olacağı (Dürr-i yektâ)da da yazılıdır. Bir mahalde, şemsin meyli ve Temkin miktarı ve ta'dîl-i zaman her an değiştikleri için ve hakiki gurubî zaman birimleri, hakiki zevalî zamanlarının birimlerinden cüz'i farklı olduğu için, hesap olunan namaz vakitleri, tam doğru olmaz. Vaktin girdiğinden emin olmak için, hesap ile bulunan Temkin miktarına 2 dakika ihtiyat zamanı ilâve edilmiştir.

Tepeler, binalar ve bulutlar sebebi ile zahirî gurub görülemeyen yerlerde, gurub vaktinin, şarktaki (doğu) tepelerin kararması ile anlaşılacağı hadîs-i şerifte bildirilmiştir. Bu hadîs-i şerif, (Tulû' ve gurub vakitleri hesap edilirken, güneşin hakiki ve zahirî irtifaları değil, şer'i ufuktan olan şer'i irtifalarının kullanılacağını) yani, Temkin miktarını hesaba katmak lâzım olduğunu göstermektedir. Bütün namazların şer'i vakitlerini hesap ederken de, bu hadîs-i şerife uymak, yani temkin zamanlarını hesaba katmak lâzımdır. Çünkü hesap ile hakiki riyâdî vakitler bulunur. Bir namazın hakiki vakti ile şer'i vakti arasında bir temkin zamanı fark vardır. Bir şehrin en yüksek mahalline mahsus olan temkin zamanı değiştirilemez. Temkin zamanı azaltılırsa, öğle ve daha sonraki namazlar, vakitlerinden evvel kılınmış olur. Oruca da, sahur vakti geçtikten sonra başlanılmış olur. Bu namazlar ve oruçlar sahih olmazlar. 1982 senesine kadar, Türkiye'de temkin zamanını kimse değiştirmemiş, bütün Âlimler, Velîler, Şeyh-ül-islâmlar, Müftüler, bütün Müslümanlar, asırlar boyunca namazlarını şer'i vakitlerinde kılmışlar ve oruçlarına şer'i vakitlerinde başlamışlardır. Türkiye gazetesinin hazırlamış olduğu duvar takvimlerinde, temkin zamanı değiştirilmemiş, namaz ve oruç vakitleri, doğru olarak bildirilmiştir. (Tam İlmihal s. 186)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

0 yorum: