13 Ocak 2015 Salı

* Tâdil-i erkâna riayet etmeli (Mehmet Ali Demirbaş'ın 15.01.2015 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

15 Ocak 2015, Perşembe

Tâdil-i erkâna riayet etmeli

 

 

Sual: Namazda tadil-i erkâna uymak için, (Rabbenâ lekel hamd) dedikten sonra, (Sübhânallah) diyecek kadar durmak şart mıdır?

CEVAP

Hayır, şart değildir. Rükûda ve iki secdede tadil-i erkân, yani Sübhânallah diyecek kadar durmak vacib, daha çok durmak sünnettir.

Tadil-i erkâna riayet etmek için celsede yani iki secde arasında ve kavmede yani rükûdan kalktıktan sonra (Sübhânallah) diyecek kadar durmak vacibdir. Rükûdan kalkarken (Semiallahü limen hamideh) söyleyip, kavmede de, (Rabbenâ lekel hamd) denince, vacib de, sünnet de yerine geliyor. Yani o kadar durulmuş oluyor.

Tadil-i erkâna riayet unutulursa, yani (Sübhânallah) diyecek kadar durulmazsa, secde-i sehv gerekir.

 

Abdest gusle bağlıdır

Sual: Abdestin farzları arasında gusletmek olmadığına göre, abdestin sahih olması için, abdestin farzlarına uymak yetmez mi? (Abdestin sahih olması, guslün sahih olmasına bağlıdır) demek yanlış değil mi?

CEVAP

Yanlış değildir. Guslü sahih olmayanın, abdesti de, namazı da sahih olmaz. Yani cünüp olan kimse, gusletmeden sadece abdest alsa, o abdestle namaz kılamaz. Gusül, abdest ve namaz birbirine bağlıdır. Cünüplükten gusletmedikçe, abdest ve namaz geçerli olmaz. Guslün sahih olması için de, gusle mâni olan her şeyi ortadan kaldırmalıdır. Mesela sakız, oje gibi şeyler varsa bunların altına su geçmez ve gusül sahih olmaz. Diş dolgusu da bunlardan biridir. Diş dolgusu olanın, mutlaka Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklit etmesi gerekir.

 

Âmir izin vermezse

Sual: (Memur ve işçi, köle sınıfına dâhildir. Patron veya müdür izin vermezse, o kişiye cuma namazı farz olmaz) deniyor. Doğru mudur?

CEVAP

(Memur ve işçi köle sınıfındandır, hür değildir) demek yahut onları mahkûm [hapis] durumuna sokmak yanlış olur. İşçi, memur, (Başka zaman o kadar fazla mesai yapayım) veya (Maaşımdan kes) diyebilir. Yani bir uzlaşma olabilir. Uzlaşmaya yanaşmayan âmir, vakit namazlarını kıldırmayabilir. Patron kıldırmıyor diye namazın farz olması kalkmış olmaz. Gerekirse iki namazı cem eder, yine namazını kazaya bırakmaz. Cumaya kesin gönderilmezse, cumanın farz olması kalkmış olmaz, o zaman o günkü öğle kılınır. Hiçbir patronun namaza mâni olmaya hakkı olmaz. Namaz vakti kadar ücretinden kesebilir veya fazla mesai yaptırır.

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

0 yorum: