25 Ekim 2008 Cumartesi

[dinimizislam] Hoş geldin

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

26 Ekim 2008, Pazar

Hoş geldin

  

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Namazda Peygamber efendimize selam veriyoruz. Evliyanın isimlerinin anıldığı yere ruhları geldiği gibi, Peygamberlerin ruhları ise elbette gelir. Biz Ona selam verdiğimiz zaman, Peygamber efendimiz, o namaz kılanın önünde tecessüm edip, kim bana selam veren diye, o selam vereni hafızasına alır. Vefat ederken de tanır. Kabirde de tanır ve kabre girince bize (Hoş geldin) der. Zaten bu da yeter.

Kabirde hoş geldin denilmesi çok mühimdir. Bu söze muhatap olabilecek şekilde yaşamak lazım. Bunun için de, her saniyenin kıymetini bilmek, niyetimizi düzeltmek gerekir. Kimler sevilir, kimler sevilmez, bunları iyi bilmeliyiz. Ne ektiğimizi ve bunun karşılığında ne biçeceğimizi iyi hesap etmeliyiz. Akıllı tüccar gibi olmak lazımdır.    

Allahü teâlâdan dert ve bela istemek uygun değil; ancak kulun acziyet içerisinde olması, biçare olması, Ondan yardım istemesi de Allahü teâlânın hoşuna gider. Bu, kulun kibirlenmemesine vesile olur. Onun için, hastalandığında şikâyet mahiyetinde değil de Allahü teâlâdan medet umar vaziyette yalvarmak ve şifa beklemek gerekir.

Zaman değişir; ama insan değişmemeli. Müslüman her yerde, her zaman Müslümandır. Su nerede olsa sudur. Asıl maddesi düzgünse, her yerde kıymetlidir.

Dünyada en zor iş, hitap ettiğin kişileri aynı hedefe yöneltmektir.

Dinimiz iki temel üzerine oturmuştur: Biri sabır, diğeri şükür.

Bir kişi daha yanmaktan kurtulsun diye uğraşmalıyız.

Öyle yaşayalım ki, bizim yüzünüzden hiç kimse Cehenneme gitmesin, çünkü bizi de götürür.

Son nefes, hayatın sonu çok önemlidir. Muteber olan sondur.

Kalbin şifası dini ilim yani ehl-i sünnet bilgileridir.

Herkes, evine geleni şanına layık şekilde ağırlar. Allahü teâlâ da, camilere gelenleri, kendi şanına layık şekilde ağırlar.

Bugün inanmayanlar, Peygamber efendimiz zamanında olsalardı yine inkâr ederlerdi. Bugün inananlar o zaman olsalardı yine Peygamber efendimiz için canını malını feda ederlerdi. Değişen bir şey yoktur. İman etmek için, görmek veya görmemek önemli değildir.

Sevab kazanmak çok önemli, kazanılan sevabları kaybetmemek daha önemlidir.

Müslümanların kalblerine sürur vermek, Müslümanları sevindirmek, en kıymetli ibadetlerdendir.

Malayani ile uğraşana selam bile verilmez, boş durmak da malayani demektir.

 

Olmaz bana

 

Ben onunla dost olmuşum,

Başkası dost olmaz bana.

Cahile hedef olmuşum,

Selam dahi vermez bana.

 

Dostlarla dosta geleyim,

İşin sırrını bileyim,

Ölmeden önce öleyim,

Dünya bâki kalmaz bana.

 

Terk eyledim başka yeri,

Oldum Hakkın sadık eri,

Dostun yüzünü göreli,

Bura mekân olmaz bana.

 

Ben âşık-ı biçareyim,

Baştan ayağa yâreyim.

Artık deli divaneyim,

Şu akıl yâr olmaz bana.

 

Dost bağının bülbülüyüm,

Mor çiçekli sümbülüyüm,

Mevlâ'nın âdi kuluyum,

Kimse değer vermez bana.

 

Dost bahçesinde yatarım,

Kaygımı tutup atarım,

Gül alırım, gül satarım,

Kimse hesap sormaz bana.

 

Yunus açık seçik dersin

Şu fâniyi terk edersin,

Yanarak Hakk'a gidersin,

Bir şey hicap olmaz bana.

 

Kelimeler:

 

Yâreyim: Yaralıyım

Hicap: Mani, engel, perde

Miskin: Malsız mülksüz, yoksul

Fâni: Geçici dünya 


Bugünkü sesli yayını dinlemek için tıklayın:

 

Dinimiz İslam Mail Grubu

Gruba üye olmak için: http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp

Üyelikten çıkmak için: dinimizislam-unsubscribe@googlegroups.com

Dini sualleriniz için:  http://www.dinimizislam.com/sorucevap.asp

  Sual-cevap arşivi: http://groups.google.com/group/dinimizislam

 

 

İnternet sitelerimiz

www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com - www.evlilikrehberi.net   

NOT: www.mehmetalidemirbas.com sitesindeki bütün yazılar seslendirilmektedir. 

Seslendirilmesi bitenler dinlenebilir.

 

0 yorum: