23 Ekim 2018 Salı

* İctihadda iki yol vardır (Osman Ünlü'nün 25.10.2018 tarihli yazısı)

25 Ekim 2018, Perşembe

 

 

İctihadda iki yol vardır

 

 

 

 

Sual: Müctehid alimlerin, Kur'an-ı kerim ve hadîs-i şeriflerden hüküm çıkarırken tuttukları yol aynı mı idi?

Cevap: Müctehid alimlerin ictihad yolu ikidir:

Biri, İmam-ı a'zam hazretlerinin zamanındaki Irak alimlerinin yolu olup, buna Re'y yolu yani kıyas yoludur. Bir işin nasıl yapılacağı, Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde açıkça bildirilmemiş ise, buna benzeyen başka bir işin nasıl yapıldığı aranır, bulunur. Bu iş de, onun gibi yapılır. Eshâb-ı kiramdan sonra bu yolda olan müctehidlerin reisi, imam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleridir.

İkinci yol, Tabiin ve Tebe-i tabiin döneminde yaşamış Hicaz âlimlerinin yolu olup, buna Rivayet yolu denir. Bu yolda olanlar, Medine-i münevverenin o zamanki ahalisinin adetlerini, kıyastan üstün tutar. Bu yolda olan müctehidlerin büyüğü, imam-ı Malik hazretleridir ki, Medine-i münevverede oturuyordu. İmam-ı Şafii ile Ahmed ibni Hanbel hazretleri de, imam-ı Malik hazretlerinin sohbetlerinde bulunmuşlardır. İmam-ı Şafii hazretleri, imam-ı Malik hazretlerinin yolunu öğrendikten sonra, Bağdat tarafına gelerek, İmam-ı a'zam hazretlerinin talebesinden okuyup, bu iki yolu birleştirdi. Ayrı bir ictihad yolu kurdu. Kendisi çok beliğ, edip olduğundan, âyet-i kerimelerin ve hadîs-i şeriflerin ifade tarzına bakıp, kuvvetli bulduğu tarafa göre iş görürdü. İki tarafta da kuvvet bulamazsa, o zaman, kıyas yolu ile ictihad ederdi. Ahmed ibni Hanbel hazretleri de, imam-ı Malik hazretlerinin yolunu öğrendikten sonra Bağdat taraflarına gidip, İmam-ı a'zam hazretlerinin talebesinden kıyas yolunu almış ise de, pek çok hadîs-i şerif ezberlemiş olduğundan, önce, hadîs-i şeriflerin birbirini kuvvetlendirmesine bakarak, ictihad etmiştir. Böylece, ahkâm-ı islâmiyyenin, İslâmiyetin bildirdiği hükümlerin çoğunda, diğer üç mezhepten farklı ictihad etmiştir.

***

Sual: İslâmiyetin temel inanışlarından bazılarını inkar edip, İslâmiyetin diğer hükümlerini kabul eden kimseye ehl-i kıble denir mi?

Cevap: Ehl-i kıble demek, tevatür ile ve zaruri olarak bilinen din bilgilerinin hepsine inanan, yani Müslüman olan kimse demektir. Böyle olan kimse, bidat inanışı ile, dinden çıkmaz, kafir olmaz. İnanışta, imanda ehl-i sünnetten ayrılan 72 bidat fırkası, küfre düşmedikçe böyledir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

0 yorum: