31 Temmuz 2015 Cuma

* Dünya mümine zindan, kâfire Cennettir (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.08.2015 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

02 Ağustos 2015, Pazar

Dünya mümine zindan, kâfire Cennettir

 

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Resulullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Dünya, müminin zindanı, kâfirin ise Cennetidir) buyuruyor. Sâlih Müslüman, genelde, gayet rahat bir araya gelir, güzel evlerde oturur, güzel vasıtalara biner, güzel elbiseler giyer ve güzel yemekler yer. Burası ona nasıl zindan olur? Cennetteki sonsuz olan o güzelliklerin, o nimetlerin, o sohbetlerin yanında elbette zindan olur.

Burası kâfir için niçin Cennet? Kâfir, çok sıkıntılı bir hayat yaşasa da, Cehennemde çekeceği sonsuz acı azaplar yanında, dünya ona Cennet gibi gelir. Yani Cehennemdeki hayatına göre burası onun için Cennet sayılır. Müslüman isterse altın sarayda olsa da, yine onun için dünya zindandır. Niye? Sevdiklerimiz yok, hatıralar yok. Cennetteki güzellikler ve sohbetler yok. Bunların hepsi olsa bile, burası geçicidir, bir rüyadan farksızdır, bu fâni dünya, sonsuz olan Cennet hayatı ile nasıl mukayese edilebilir?

Peki, dünya müminin zindanı olduğu hâlde, nasıl oluyor da yüzümüz gülebiliyor? Çünkü Resulullah efendimiz, (Dünyada birbirini seven, Cennette beraber olur) buyuruyor. Büyükleri hasretle ananlar, onları severek hatırlayanlar, bu sevgiden dolayı bir araya gelirler. Şimdi yüzümüzün gülmesi bundandır. Yoksa iyi bir arabamız, rahat bir evimiz olsa çok para da kazansak, geçici dünyada gülmeye değer mi? Bunları sonsuz nimet saymak, sırf dünya için yaşamak, âhiretteki sonsuz azapları düşünememek, büyüklük ahmaklık olur...

Sıkıntısız Müslüman olmaz. Çünkü Peygamber efendimiz, (Mümin, illet, zillet ve kılletten kurtulamaz. En az birine maruz kalır) buyuruyor. İllet, hastalık; kıllet, fakirlik; zillet de, zelil olmak, hakarete uğramaktır. O zaman yapacağımız ilk iş, tevbe ve istigfar etmektir. Eskiden bir Müslüman, evde bir bardak, bir çanak kırılsa, benim yüzümden oldu diye tevbe edip, iki rekât namaz kılarmış.

İkincisi de, kendimiz büyüklerin nasihatlerine uyduğumuz gibi, biz de başkalarına dine uygun şekilde nasihat etmeliyiz. Ama (Nasıl olsa ağzım laf yapıyor, şöyle bir konuşurum, herkesi yola getiririm) demek ve böyle düşünmek yanlıştır, kendi kendimizi kandırmaktır. Bizim nasihatimizle hiç kimse düzelmez. Aksine daha da bozulur. Nasihatin yolu vardır. Kitaptan açıp büyüklerin sözlerinden okumalı veya kitabı ona vermeli. O nasihat, okuyana da, okutana da, dinleyene de, herkese faydalı olur. Büyüklerin sözüyle düzelmeyen kimse, zaten bizim sözlerimizle asla düzelmez. Onun için kendimizi aradan çekip, trafik levhası gibi büyükleri göstermeliyiz.

 

Twitter’da paylaş     Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

http://dinimizislam.com/ | www.mehmetalidemirbas.com | http://myreligionislam.com/

 

 

Haftalık Bülten (31 Temmuz 2015)

 
 Sorularla Islamiyet 
   
 
      Hayırlı Günler;
 

Sitemize yeni eklenen soru cevaplardan, sizin için seçtiğimiz bazılarını aşağıdaki bağlantılardan okuyabilir, pdf formatında bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

 
 
 
 
      Bülten;
 
Üç aylar manevî ticaret bakımından çok bereketli, kazançlı ve sevaplı bir mevsimdir. Bu mevsimde yapacağımız mânevi" çalışmalar, iç âlemimizde bambaşka ufuklar açar. Ancak, bu aylarda kazanılan ruh disiplinini daha sonra da devam ettirmek gerekir. Çünkü bir sonraki üç aylara erişebileceğimiz hususunda elimizde bir senet yoktur.Her yıl uğrayıp manevî hayatımızı nurlarla ışıklandıran üç ayları...
 
 
 
 

 
 

 
 
      Soru - Cevap Arşivinden;
  
 
 
 

 
 
      Videolarımızdan;
 
vesvese11 
Vesvese ve Kurtuluş
12- Peygamberimiz (S.a.v.) vesvese hakkında ne demiştir?
vesvese10 
Vesvese ve Kurtuluş
13- Allah vesveseyi mü'minlere neden musallat etmiştir?
53 
Allah'ın İsimleri
Yaratılışın gayesi nedir?
 
 
 
 
 
 
      Feyyaz Yayınları;
 

Video İndir

Bir çok kimsenin muzdarip olduğu vesvese hastalığına mükemmel bir ilaç. Şeytanın hileleri ile vesvesenin mahiyetini anlatan ve kurtuluş çarelerini gösteren izleyenleri sevindirecek ve şeytanı kızdıracak bir çalışma.
- Şeytan insana niçin vesvese verir?
- Allah vesveseyi mü'minlere neden musallat etmiştir?
- Vesvesenin çeşitleri
- Kurtuluş çareleri... 13 bölümden oluşan bu çalışmada...

 
 www.seyrangah.tv 
 
 
 
      Android Uygulamalarımız;
 
 
 
 
 
     
 

www.sorularlaislamiyet.com
English | Russian | German | Azerbaijani | Bulgarian | Dutch | Danish | Chinese | Spanish | Greek
Facebook | Twitter

 
 
 
 

--
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

30 Temmuz 2015 Perşembe

* Mâlikî'de mesh

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

01 Ağustos2015, Cumartesi

Mâlikî'de mesh

 

 

Sual: Mâlikî'de mest üzerine mesh nasıl yapılır?

CEVAP

Mâlikî'de mestin altını ve üstünü tamamen mesh etmek lazımdır. Bunun için, yaş sağ el ayası, sağ mestin ucuna konup topuğa doğru çekilir. Sol el ayası da, altına konup, çekilerek, topuğun iki tarafı baş ve küçük parmaklar ile kavranır. Sonra, sol el ayası sol mestin üstünden ve sağ el ayası altından çekilip, kavranır. Mestin temiz olması, Mâlikî'de de farzdır. (İslam Ahlakı)

Görüntülü tarifi için buraya tıklayınız!

 

Twitter'da paylaş | Facebook'ta paylaş

 

 

Acele iş

Hızlı yaşayan kişi, ölüm ile yarışır,

Buyuruldu: (Acele işe şeytan karışır.)

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu


Huzura Doğru TV

Bugünkü ilahi:
·
Kara Bulutlarda Bir Şimşek


 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | http://myreligionislam.com/

 

 

* Bebekler niçin sevimli olur? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.08.2015 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

01 Ağustos 2015, Cumartesi

Bebekler niçin sevimli olur?

 

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Küçük çocuklar, bebekler niçin çok sevimli olur, onları koklayınca ruhumuz neden ferahlar? Çünkü onlar günahsızdır. O günahsızlığın verdiği temizlikten dolayı onların Cennet kokusuna doyulmaz. Peki, bu büyüklerin, evliya zatların yanına gidildiği zaman niçin hiç ayrılmak istemeyiz? Onların yüzüne baktığımız zaman niçin içimiz ferahlar? Çünkü onlar da günahsızdır. Yani günahsızlar seviliyor.

Tevekkül etmek çok önemlidir. Çünkü tevekkül imanın bir parçasıdır. Mesela çocuğumuz doğacağı, dünyaya geleceği zaman, eli ayağı düzgün mü, aklı yerinde mi, sıhhatli mi diye düşünülüyor. Bunlarla alakalı herhangi bir tercih hakkımız var mı? (Ben bunu beğenmedim, geri gönderiyorum) diyebilir miyiz? O anda Allahü teâlâya teslim olmaktan başka çaremiz yoktur. (Yâ Rabbî, sıhhatle, aklıselim sahibi, iyi huylu, hayırlı bir evlat ihsan et!) diye dua etmekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok. Cenab-ı Hak, ne gönderdiyse ona razıyız. Biz orada bir hiçiz. O hiç olma hissini duymak da bir nimettir. Çünkü bu nefs, şeytanla beraber, her dakika, her saniye, (Sen çok önemli adamsın, her şeye sen karar verirsin) diyor. Kibre, ben dedirtmeye uğraşıyor. Bütün gayesi o. Bebek doğacağı zaman, insan âcizliğini zerrelerine kadar yaşıyor, bize bir ders oluyor.

 

Allah’ın merhameti

Allahü teâlâ, (Ben, kulumun kaldıramayacağı yükü ona yüklemem) buyuruyor. Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun ki, kaldıramayacağımız yükleri bize, ailelerimize, hiçbirimize vermiyor. Çok büyük bir merhamet bu. Bebeğine şefkatle sarılan, emziren annenin hâlini görünce, çok ümitlenip, seviniyoruz. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâ, yüz merhametinden birini mahlûklarına verdi. Bu sebeple anne evladına şefkat eder, hayvanlar yavrularını sever ve bütün mahlûklar birbirine merhamet eder) buyuruyor.

Allahü teâlâ merhametinin yüzde doksan dokuzunu âhirette mümin kulları için ayırdı. İnsan ve hayvanlardaki merhamet de, hepsi o yüzde bir merhamettendir. Annenin o anki o merhamet ve o şefkat hâlini görünce, kurtuluş ümidimiz artıyor. Çünkü o zerre merhameti, o şefkati görünce, Cenab-ı Hakk'ın âhirette mümin kullarına ayırdığı o muazzam merhametten biz de faydalanırız diye seviniyoruz. Ondan başka da tutunacak bir şeyimiz yok.

 

Twitter’da paylaş     Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

http://dinimizislam.com/ | www.mehmetalidemirbas.com | http://myreligionislam.com/

 

 

* İbadet nedir?

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Temmuz 2015, Cuma

İbadet nedir?

 

 

Sual: İbadet ne demektir?

CEVAP

İbadet, Allahü teâlânın emrine itaattir. Yani dinimizin bildirdiği şekilde iman edip, farz, vacib, sünnet gibi emirlere uymak; küfür, haram, mekruh gibi dinimizin yasakladığı şeylerden sakınmaktır. Dinimizin yasak ettiği şeylerden sakınmak, dinimizin emirlerini yapmaktan önce gelir.

 

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

İbadet, kulluk etmek, tapınmak, yani kendini aşağılamak, alçaltmak demektir. Bütün yükseklikler, iyilikler kendisinde bulunan, hiç bir noksanlığı olmayan ve her şey, var olmak için ve varlıkta kalabilmek için, Ona muhtaç olan ve kendisi hiçbir şey için, hiçbir şeye muhtaç olmayan ve herkese fayda ve zarar yalnız Ondan gelen ve Onun izni ve emri olmadıkça, hiçbir şeyin, hiçbir şeye zarar ve iyilik yapamayacağı, Ondan başka her şeyin önü ve sonu yokluk olup, hep var olana ancak ibadet olunur. İbadet, yalnız böyle birinin hakkıdır. Allahü teâlâdan başka, böyle biri yoktur ve olamaz.

 

Bu yüksek sıfatlar başkasında da var denirse, Ona, başkası denilemez. Başka olmak için, farklı olmak lazımdır. Böyle bir başkasını, Ondan farklı, ayrı düşünmek, ilahlık ve mabudluk şartları, bu ikincisinde noksan olur. İlahlık ve mabudluk hakkı olamaz. Çünkü, bunun, birinciden ayrı olması için, mabudluk sıfatlarından birinin, bunda bulunmaması lazımdır. Bunun için de, noksan olmuş olur. Bu ikincisinin, kemal sıfatlarını tamam kabul edip de, ayrılık olmak için, noksan sıfatlardan bir tanesini kendisinde bırakırsak, yine kendisi kusurlu olmuş olur. Mesela, her şey Ona muhtaç olmasa, muhtaç olmayanların ibadet etmesi niçin lazım olur? Eğer, bir işte, bir şeye muhtaç olursa, yine noksanlık olur. Eğer her şeye iyilik ve zarar Ondan olmasa, Ona ne lüzum olur. İbadete neden layık olur? Eğer, Onun izni, haberi olmadan, bir kimse, bir şeye iyilik ve zarar yapabilirse, Ona yine lüzum kalmaz. İbadet olunmaya hakkı olmaz. Bütün kâmil sıfatları kendinde toplayan, ancak bir olmak, ortağı bulunmamak lazımdır. İbadete hakkı olan, yalnız bir olmak lazımdır. O da bir olan, Allahü teâlâdır. (3/3)

 

Twitter'da paylaş | Facebook'ta paylaş

 

 

Hayâ

Çirkin olan şeylerden arınma duygusudur,

Esası da, utanma ve Allah korkusudur.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru TV

Bugünkü ilahi:
·
Kıldın Akibet

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | http://myreligionislam.com/