30 Eylül 2014 Salı

* Arefe günü neler yapmalı? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.10.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

02 Ekim 2014, Perşembe

Arefe günü neler yapmalı?

 

 

Sual: Arefe gününü nasıl değerlendirmeli?

CEVAP

Arefe günü sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, 23 farz namazın bitiminde selam verince, teşrik tekbiri okumak vacibdir. Bir kere, (Allahü ekber, Allahü ekber, la ilahe illallahü, vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) denir. Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra okumak gerekmez. İmam tekbiri unutursa, cemaat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. Bu tekbir getirilen günler, Arefe, bayram ve eyyam-ı teşrik denilen üç gündür, hepsi beş gün ediyor. İlk güne Arefe, ikinci güne bayram, Zilhiccenin 11., 12. ve 13. günü olan diğer üç güne de, eyyam-ı teşrik [teşrik günleri] deniyor.

Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmak sevabdır, fakat Arefe günü oruç tutmak daha çok sevabdır. Birkaç hadis-i şerif:

(Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sur’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevab yazılır.) [R. Nasıhin]

(Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nâfile] oruca bedeldir.) [Taberanî]

(Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.) [Müslim]

(Arefe günü [Besmeleyle] bin İhlâs okuyanın günahları affolup duası kabul olur.) [Ebu-ş-şeyh]

(Şeytan, Arefe gününden başka zaman daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez.) [İ. Malik]

(Allahü teâlâ, Arefe günü zerre kadar imanı olanı affeder.) [Gunye]

(Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılandır.) [Beyhekî]

(Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah’ın kıymet verdiği bir gündür.) [Deylemî]

(Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur.) [S. Ebediyye] (İbadet olarak, ilim öğrenmek en faziletlisidir. İlmihâl okumakla en uygun ilmi öğrenmiş oluruz.)

(Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur.) [Taberanî]

Bu uzuvlarına sahip olmak, bunlarla günah işlememek, yani gıybet, çalgı, harama bakmak gibi günahlardan uzak durmakla olur. Bunlara riayet eden Arefe gününü değerlendirmiş olur.

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

* Üçüncü gün sefere çıkan zengin (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.10.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

01 Ekim 2014, Çarşamba

Üçüncü gün sefere çıkan zengin

 

 

Sual: Bayramın 3. günü sefere çıkan zengin, kurban kesmese günaha girer mi?

CEVAP

Zengin, Kurban Bayramı'nın birinci veya ikinci günü sefere çıkarsa, seferde olduğu için üçüncü gün kurban kesmesi ona vacib olmaz. Ama üçüncü günü yani kurban vacib olduktan sonra sefere çıkarsa borçtan kurtulmuş olmaz. (S. Ebediyye)

Kurban Bayramı'nın üçüncü günü, kurban kesmek vacib olur. Üçüncü güne girmeden kesmek vacib olmaz. Kesilirse yine vacib yerine gelir.

Namaz da böyledir. Kurban üç gün içinde kesilebildiği gibi, namaz da, vaktin başından sonuna kadar herhangi bir zamanda kılınınca sahih olur. Vakit girince kılınırsa, farz yerine gelir. Hattâ vakit geciktikçe sevabı azalır. Vakti girince kılmayıp vakti çıkmadan on dakika kadar önce ölse namaz borcuyla ölmez, çünkü namaz, vaktin çıkmasına o namazı kılacak kadar bir zaman kalınca farz olur. Vakit çıkınca ölse namaz borcuyla ölür.

Namaz, nasıl son vakitte farz olursa, kurban da bayramın üçüncü günü, imsak vaktinden sonra vacib olur. Hanefî’de kurban, üçüncü gün akşama kadar kesilebildiği için son günü üçüncü gün olur.

Şâfiî’de ise dördüncü gün de kesilebilir. Orucun farz olması da böyledir. Ramazanda mukimken, oruç tutmamak haramdır. (Yarın öğle vakti sefere çıkacağım) diye, oruç tutmaya niyet etmese yine haram işlemiş olur.

Bir kimse, orucunu bozsa, sonra sefere niyet edip gitse, hem kaza, hem kefaret gerekir. Yolculuk, orucu bozmayı mubah yapmaz. Sefere çıkanın o gün orucu bozmaması vacibdir. Dahve vaktine kadar niyet eden seferinin o gün orucunu bozması helâl olmaz. Eğer bozarsa, yalnız kaza eder. (İslam Ahlakı)

Zekât da böyledir. Günü gelmeden yani farz olmadan önce zekât vermek caizdir. Zekât tarihi gelince, imsak vaktinden itibaren zekât vermek farz olur, çünkü şer’i gün, imsak ile başlar.

Zekâtı gününde vermeyenin, daha sonra malını kasten harcayıp, elinde hiç parası kalmasa, zekât borcu affolmaz. Hac da böyledir. Hac farz olduktan sonra mal elden çıksa hac borcu affolmaz. Demek ki, Kurban Bayramı’nın üçüncü günü, imsak vaktinden sonra sefere çıkan zengin, kurban borcundan kurtulmuş olmaz.

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

Vekalet vererek kurban kestirmek nasıl olmalıdır? - Haftanın Makalesi

Cevaplanmadık Soru Kalmasın...

Vekalet vererek kurban kestirmek nasıl olmalıdır?
Vakıf ve dernekler bu işi nasıl yapmalıdırlar? 


Kentleşmenin ve modern hayatın engellediği birçok iyi, güzel ve doğrudan biri de her yükümlünün kurbanını kendi kesmesi veya başında durarak bir bilene vekalet verip kestirmesidir. Bu imkan birçok yerde elimizden kaydığına göre kurban ibadetini birilerine vekalet vererek ve başında da bulunamayarak yerine getirmek ihtiyaç haline geldi.
 
Bu ihtiyaç içinde olan kimse, bir hakiki şahsa vekalet verebileceği gibi vakıf, dernek vb.'nin temsilcisine de vekalet verebilir.
 
Ülkemizde pek çok vakıf ve dernek, yükümlülerden vekalet ve kurban parasını alarak onlar adına kurban satın alıyorlar, kesiyorlar ve baştan bilinen ve izin verilen şekilde kurbanı kullanıyorlar.
 
Bu uygulamada hükmünün açıklanması gereken birkaç husus var:
 
A vakfı vekalet yoluyla kurban kesmek üzere yükümlülerden mesela 350'şer lira topluyor. Kurbanı ister yurt içinde ister yurt dışında kessin daha önceden kurbanlık hayvan satıcılarıyla ya bağlantı yapmak veya hayvanları satın almak mecburiyeti vardır. Diyelim ki bin kişiden para topladı, her biri 350 liradan bin koyun alamaz. Ya sürüyü toptan alır veya koyunların kalitesine göre fiyatlandırarak alır. Bu takdirde ilk alışta vekalet verenin parasına koyun (veya ortak büyük baş hayvan) almak mümkün olmaz.
 
Bana göre iki çözüm yolu vardır:
 
1.Vakıf veya dernek kurban olacak hayvanları kendi adına farklı fiyatlarla satın alır. Vekalet veren ve tamamı aynı miktarda para ödeyen kimselere, adları okununca kurbanı, topladığı para karşılığında satar (akdin iki tarafını temsil ederek akit yapar) ve kasaba vekaleten kesmesini söyler. Bu birkaç akdin bir anda ve bir arada olması daha başta hazırlanacak ve içinde -yukarıda açıklanan işlemlerin de yer aldığı- bir vekalet sözleşmesine dayanılarak vekalet verenin ismi okunarak da yapılabilir. Birden fazla hizmet veren bir otelde kalmak üzere bir belgeyi imzalayan taraflar, birden fazla akdi bir çırpıda yaparlar ve çağdaş alimler bunu caiz görmüşlerdir.
 
2. Vakıflar ve dernekler vekalet yoluyla kurbanı nasıl alıp keseceklerini ve kullanacaklarını açıklayan bir sözleşme hazırlarlar. Bu sözleşmeye 'vekalet verenlerden toplanan eşit miktardaki paralar her bir yükümlü namına kurban almaya yetmezse vakıf veya dernek üstünü, hibe yoluyla tamamlayacak, para fazla gelirse sahibi bu fazlayı vakfa hibe etmiş olacak, kesilen kurbanın tamamı veya şu kadarı vakfa ve derneğe verilmiş olacak' diye yazarlar. Bunları bilerek vekalet vermiş olan yükümlü vazifesini yapmış olur, vekil de şartlara uyarak sözleşmeyi icra eder.
 
Yükümlüler kurban ibadeti, için vekalet verirken muhasebesi sağlam, işlemleri açık ve şeffaf, hizmeti belli, meşru ve önemli olanları tercih etmelidirler. Bu nitelikleri taşıyan birden fazla yer varsa derecelendirmek ve birine yoğunlaşmadan desteği aralarında dağıtmak uygun olur.
 
 
www.sorularlaislamiyet.com

--
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

* Zamm-ı sûre okurken

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

1 Ekim 2014, Çarşamba

Zamm-ı sûre okurken

 

 

Sual: Namazda zamm-ı sûre okurken nelere dikkat etmek gerekir?

CEVAP

İbni Âbidin’de deniyor ki: Her namazda, ikinci rekâtta, birinciden üç âyet uzun okumak [Mesela, Kevser sûresinden sonra Kâfirun sûresini okumak] mekruhtur. İmamın aynı namazların aynı rekâtlarında, aynı âyetleri okumayı âdet edinmesi mekruhtur. (Yalnız kılanlar için de, her namaz için böyledir) denildi. Ara sıra başka âyet de okumalıdır. Birinci rekâtta okuduğunu, ikinci rekâtta da okumak tenzihen mekruhtur. Birincide Nas sûresi okursa, ikincide tekrar okur. Çünkü tersine [yani Nas’tan önceki sûrelerden birini] okumak, daha kerihtir. İkincide, birinci rekâtta okuduğundan sonraki bir kısa sûreyi atlayarak, daha sonrakini okumak [Mesela Nasr sûresini okuduktan sonra Tebbet sûresini atlayıp İhlas’ı okumak] mekruhtur. Bir rekâtta, sırayla birkaç sûre okumak mekruh değilse de, bir sûre okumak efdaldir. İkincide, birincide okuduğundan önceki âyetleri veya sûreleri okumak mekruhtur. Kur’an-ı kerimi Mushaf’taki sırayla okumak, her zaman vacibdir. Bir kısa sûre kadar üç âyet okumak, bir uzun âyet okumaktan efdaldir. (S. Ebediyye)

Zamm-ı sûreleri Mushaf’taki sırayla okumak, Kur’an okumanın vaciblerinden olup, namazın vaciblerinden olmadığı için, tersine okununca secde-i sehv gerekmiyor.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Üç şey

İlim, amel ve ihlâs, eder insanı halâs,

Bunun biri eksikse, o kişi olur iflas.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Nefsime Öğüt

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

29 Eylül 2014 Pazartesi

HER HAFTA BİR DUA/ZİKİR ÖĞRENİYORUZ

HER HAFTA BİR DUA/ZİKİR ÖĞRENİYORUZ

40.Hafta

Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'tan rivayet edildiğine göre
"Peygamber (s.a.v);

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْهُدَى، وَالتُّقَى، وَالْعِفَّةَ، وَالْغِنَى

(Allahumme innî es'eluke'l-hudâ ve't-tukâ ve'l-ıffete ve'l-gınâ)
"Allah'ım! Senden hidayet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim' diye dua ederdi."
Müslim, Zikir 72 (2721)

  

--
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

* Farklı ictihad rahmettir

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

30 Eylül 2014, Salı

Farklı ictihad rahmettir

 

 

Sual: (“Ben Hanefî'yim veya Mâlikî'yim” diyenler, bir mezhebe uyanlar, Allah’ın azabına ve gazabına mâruz kalacaklardır. Çünkü bir mezhebe girmek bölücülüktür) diyenler oluyor. Farklı ictihadları, farklı mezhepleri Peygamber efendimiz emretmedi mi?

CEVAP

Evet, hak mezheplerdeki hükümlerin farklı olması, Peygamber efendimizin emrettiği bir rahmettir. Allahü teâlânın gönderdiği dinlerin hepsi de, amel yönüyle farklıydı. Âdem aleyhisselamın diniyle Nuh aleyhisselamın, Musa aleyhisselamın dinleri farklıydı. Farklı olmaları hak din olmalarını engellemez. Mesela şarap mubah iken, son gönderilen dinde haram kılındı. (Niye hak dinlerde veya hak mezheplerde farklı hüküm vardır?) diye sorgulamak, Allah'ı suçlamak olur. Allahü teâlâ öyle dilemiş, öyle farklı hükümler göndermiştir. Farklı ictihad da, yani farklı hükümler de, dinimizin emridir. İki hadis-i şerif:

(Müctehid âlimlerin, ameldeki ihtilafı, mezheplere ayrılması rahmettir.) [Beyhekî, İ. Münavî, İbni Nasr, Deylemî]

(Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhârî]

Hak dinlerdeki farklı hükümler, amelde olduğu gibi, dört hak mezhep arasındaki farklar da, itikatta değil ameldedir. İtikatta ayrılık olmaz.

Peygamberlerin hepsinin dinlerinde, amele ait birbirlerinden farklı hükümler bulunduğu hâlde, hepsine iman ve tasdik etmemiz gerekir. Mezhepler de, bunun gibidir.

Allahü teâlânın gönderdiği dinlerde, amele ait farklı hükümlerin rahmet olması gibi, mezheplerin farklı ictihadları da, ümmet için rahmettir. Bizzat Peygamber efendimiz de, farklı hükümler koymuş, rahmeti genişletmiştir. Bir insan, kendi mezhebine göre yapamadığı bir işi, ihtiyaç olunca, hak olan dört mezhepten birine uyarak yapar. Böylece ibadetini kurtarmış olur.

İslam dininde yasak olan, fakat daha önceki dinlerde yasak olmayan bir şeyi, (Nasıl olsa, diğer dinlerde haram değildi) diye işleyen, haramdan kurtulmuş olmadığı gibi, kendi mezhebinde haram olan bir şeyi de, (Nasıl olsa, diğer hak mezhepte haram değildir) diyerek yapmak caiz olmaz. Herkesin kendi mezhebine uyması şarttır. Mecbur kalınca, başka hak mezhebi taklit etmek ayrı bir husustur.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Çağdaşa bak

(İmanlı gericidir, imansızsa çağdaştır),

Gel de bunu ilimle ve akılla bağdaştır!

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Nefsim

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

28 Eylül 2014 Pazar

* Bayramda sefere çıkacak olan zengin (Mehmet Ali Demirbaş'ın 30.09.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

30 Eylül 2014, Salı

Bayramda sefere çıkacak olan zengin

 

 

Sual: Kurban Bayramı'nda sefere çıkacak olan nasıl hareket eder?

CEVAP

Maddeler hâlinde bildirelim:

1- Bir zengin, bayramın birinci, ikinci veya üçüncü günü kurban kesip sefere çıksa vacibi yerine getirmiş olur. Üçüncü günü seferden dönse de, artık tekrar kurban kesmesi gerekmez.

2- Zengin, bayramın üçüncü günü imsak vaktinden sonra, kurban kesmeden sefere çıkarsa, üzerine vacib olduktan sonra çıktığı için günaha girer. Birinci veya ikinci günü çıksaydı kendisine vacib olmadan çıktığı için günah olmazdı.

3- Kurban kesmeden sefere çıkan zengin, seferdeyken kurban kesmiş olsa bile, bu kestiği nâfile olduğundan bayramın üçüncü günü memleketine gelip mukim olursa, tekrar ona kurban kesmek vacib olur.

4- Bir zengin, kurban kesmek niyetiyle bir koyun satın aldıktan sonra, sefere çıksa ve bayramın üçüncü günü de seferde olsa, vekâlet verip o koyunu kestirmesi gerekmez, yani seferi olduğu için kurban kesmesi vacib olmaz. Ama yine kestirmesi iyi olur, çok sevab olur.

 

Kurbanda vekil

Sual: İbni Âbidin’de, (Kurban satın almaya vekil olan, başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur) deniyor. Buna göre, vakfa vekâlet yoluyla kestirilen kurbanlar sahih olmaz. Bazı dernek ve vakıfların yaptığı yanlış olmuyor mu?

CEVAP

Diğerlerini bilmeyiz ama, İhlâs Vakfı yıllardır bu işi dine uygun olarak yapıyor. Art niyetlilere itibar etmemeli. Vakfın yetkilisine vekâlet veren, sadece satın almaya vekil etmiyor. Kurbanı almaya, aldırmaya, kesmeye, kestirmeye, etini ve derisini dilediği gibi tasarruf etmeye umumi vekil ediyor. Vekil eden zaten sonuncu vekile de izin vermiş oluyor. Ayrıca izin almak gerekmiyor.

 

Kurbanı kesmemek

Sual: Bazıları, (Kurban kesmek farz değildir. Kurban kesmek üzere topladığımız paraları, farz olan hizmetlerimize harcıyoruz) diyorlar. Kurban kesmeyip, paralarımız başka yere gidince kurbanımız kesilmiş oluyor mu?

CEVAP

Hayır, kesilmiş olmaz. Allahü teâlâ, (Kurban kes!) buyuruyor. (Kurban kesmeyip parasını başka yere de verebilirsin) demiyor. Eğer kurban kesilmezse, dinin (Kurban kes!) emri ortadan kalkar. Dinin her emri böyle akla göre değiştirilirse ortada din kalmaz.

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com