Bozuk din kitabı 40 | 09 Şubat 2011, Çarşamba | ||||
Telkin bid'at midir? . | |||||
Reformcu yazar diyor ki: (Ölüye yapılan telkin bid'attir. Bir gelenek ve halk kültüründen başka şey değildir. Kesinlikle dinde yeri yoktur.) CEVAP Telkin sünnettir. Sünnete bid'at demek, helale haram demek, küfrü gerektirir. Muhaddislerden İmam-ı Deylemi ve İmam-ı İbni Asakir'in bildirdiği hadis-i şerif şöyle: Kardeşlerinizden biri ölüp de, toprakla örtülmesi tamamlanınca, biriniz kalkıp kabrin başında (Ey filan kadının oğlu filan) desin! Çünkü o vefat eden kimse, (Bizi irşad et de Allah da sana rahmet etsin!) der, fakat siz bunu duyamazsınız. Telkin veren kimse, (Dünyadan çıkarken, Allah'ın birliğini, Muhammed aleyhisselamın Onun kulu ve Resulü olduğunu, Allah'ı Rab, İslamiyet'i din, Kur'anı İmam kabul ettiğini hatırla!) desin! Münker ve Nekir meleklerinden biri diğerine, (Gel, bunun yanından çıkalım, çünkü delili kendisine telkin edilen kimsenin yanında durmamıza lüzum yok) der. (Ramuz) İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Sad bin Abdullah diyor ki: Vefat etmek üzere olan Ebu Ümame'nin ziyaretine gittim. (Ben ölünce Resulullahın emrettiği gibi [telkin verip] beni defnedin) diyerek Resul-i ekremin telkin şeklini bildirdi. (İhya c.4) Fıkhi hükümlerden bazıları: Kabirdeki meyyite telkin vermek meşrudur. (Cevhere) Ölüye, definden sonra telkin vermek sünnettir. (Nur-ül yakin fi mebhas-it telkin) Resulullah, definden sonra telkin vermeyi emretti. Kendi de telkin verdi. (Cila-ül-kulub) İmam-ı Saffer hazretleri, (Ölü kabre konunca, ruhu ve aklı geri gelir. Kendisine verilen telkini anlar. Telkin meşrudur) buyuruyor. İnaye kitabının sahibi, (Hocam Kadıhan'dan işittim ki, İmam-ı Merginani telkin verirdi ve telkini bize vasiyet ederdi) buyurmuştur. (Mevkufat) Merakıl-felah ve Tahtavi haşiyesi'nin tercümesi olan Nimet-i İslam kitabında telkinin nasıl verileceği anlatıldıktan sonra deniyor ki: 1- Telkin meşrudur. Bu, Ehl-i sünnetin kavlidir, (Mevtanıza telkin edin) hadisine göredir. 2- Definden sonra telkin olunmaz sözü Mutezile'nin görüşüdür. 3- Meyyite telkin ne emredilir, ne de nehyedilir. Redd-ül-muhtar ve Birgivi vasiyetnamesi'nde de, telkinin meşru olduğu ve yapılış şekli yazılıdır. Tenvir-ül-kulub, Mugn-il-muhtac, İanet-üt-talibin, Tuhfet-ül-habib, Tuhfet-ül-muhtaç gibi Şafii kitaplarında da telkinin sünnet olduğu bildirilmektedir. Bid'at ehline vesika olması bakımından İbni Teymiye'yi öven ve ölünün işitmediğini söyleyen Alusi bile Galiyye-tül-mevaız kitabında Peygamber efendimizin telkin verdiğini ve telkin vermeyi emrettiğini bildirmektedir. Görüldüğü gibi telkin meşrudur. Abduhçuların, İbni Teymiyecilerin bid'at demelerinin hiç kıymeti yoktur. | |||||
Bugünkü şiirimiz: | Bugünkü ilahi: | ||||
Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net | |||||
7 Şubat 2011 Pazartesi
* 40- Telkin bid'at midir?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder