18 Ocak 2011 Salı

* 19- Değişim = Reform

Açıklama: cid:image001.jpg@01CBB022.285DBE80

Açıklama: cid:image002.gif@01CBB022.285DBE80

Bozuk din kitabı - 19

19 Ocak 2011, Çarşamba

Değişim = Reform

.

 

Dinde reformcu yazar diyor ki:

(“İslamiyet değişmez” denilerek değişime engel olmaya çalışmak Kur’anın ruhuna aykırıdır. Müslümanların gerilemesine sebep, dinin hükümlerinin dondurulması, ictihada mani olunarak değişimin engellenmesidir. Asrın ihtiyaçlarına uygun olarak dinde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Müslümanlar, statükodan uzaklaşıp değişimler yaparak, yeniden Müslüman olmalıdır.)

CEVAP

Mecelle’nin Dürer-ül-hükkam şerhinde, (Zamanın değişmesiyle, örf ve âdete dayanan hükümler değişebilir. Nass’a dayanan hükümler zamanla değişmez) deniyor. İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Bazıları, yapacakları değişikliklerle dini düzelteceklerini, olgunlaştıracaklarını zannediyorlar. Ortaya bid’atler çıkarıyorlar. Bid’atlerin zulmetleriyle sünnetin nurunu örtmeye çalışıyorlar. Bunlar, dinin noksanlıklarını tamamladıklarını iddia ediyorlar. Bilmiyorlar ki, din noksan değildir. Kur’an-ı kerimde mealen, (Bugün sizin için dininizi ikmâl eyledim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, size din olarak İslamiyet’i vermekle razı oldum) buyuruluyor. Dini noksan sanıp, tamamlamaya [dinde reform yapmaya] çalışmak, bu âyete inanmamak olur. (Mektubat 1/260)

İctihad, dini konularda olur. Dinde yeni bir şeye ihtiyaç yok ki, ictihad düşünülsün! Teknolojinin ilerlemesi dinde değişikliği gerektirmez. Namazın yeni bir kılınış şekli, orucun yeni bir tutuluş şekli olmaz.

(Müslümanlar, statükodan uzaklaşıp yeniden Müslüman olmalıdır) sözü de, yazarın Müslümanlara hangi gözle baktığını açıkça göstermektedir.

Yazarın referans verdiği mezhepsiz, Müslümanların geri kalışını ictihada bağlayıp, (Fıkıh âlimlerinin, ictihad kapısını kapatmaları ve bundan böyle dört mezhepte ittifak etmeleri sonucunda İslam düşüncesi duraklamış, bu da hukukta ve diğer İslami ilimlerde taklit ve saplantının yayılmasına sebep olmuştur) diyor.

İctihad kapısını da kimse kapatmamıştır. Ehli olmadığı için kendiliğinden kapanmıştır. Kapalıya kapalı demek, kapatmak değildir. Kapatmaya yetkisi olanın yani müctehid olanın, açmaya da yetkisi olur.

İctihad edip etmemekle, geri kalışımızın bir alakası da yoktur. Milyonlarca insan, ehil olup olmadığına bakmadan kitap yazıyor, güya ictihad yapıyor. Madem ictihad yapılmadığı için geri kaldık, şimdi herkes alabildiğine ictihad yaptığı halde, niçin Müslümanlar ilerlemiyor? Demek ki, İctihad yapmadılar sözü, dinde reform yapmak için bir bahanedir. Dini değiştirmeyi kılıfına uydurmak için böyle iddialar ortaya atılıyor.

Namazda, oruçta reform yapılsa, mesela yere secde etmemek için, herkes namazı sandalyede kılsa, ilaç, iğne, serum orucu bozmaz dense, oruca imsak vaktinde değil de, güneş doğunca başlansa, ilerleme mi olacaktır? İslamiyet’i bozarak, Hıristiyanlığa benzer, uydurma bir din haline getirmek istemelerindeki maksatları gizli değildir.

 

Bugünkü şiirimiz:

·Gönül hakikate erdikten beri

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Bugünkü ilahi:

·Sana Geliyorum

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

0 yorum: