9 Ocak 2011 Pazar

* 11- Din isyan hareketi değildir

Bozuk din kitabı - 11

11 Ocak 2011, Salı

Din isyan hareketi değildir

.

 

Reformcu yazar diyor ki:

(Din, her çeşit haksızlığa karşı bir isyan, bir başkaldırma hareketidir.)

CEVAP

Mısırlı sosyalist yazarlar da buna benzer tarifler yapıyorlardı. Milleti isyana sevk edip binlerce kişinin ölümüne sebep olmuşlardı. Bu reformcu yazar da, hep yamukların tarifini alıyor. Peygamber efendimiz ise, (Din, güzel ahlaktır) buyuruyor. (Deylemi)

Yazar, başka bir tarifinde ise, (Din, her alanda kapsamlı bir dünya görüşüdür) diyor. Hâlbuki din, bir görüş değil, ilahi hükümlerdir. Kur’an’ın bildirdiği hükümlere görüş demek küfürdür. Görüş, insanlara mahsustur. Kur’an’ın görüşü var demek küfür olur, çünkü görüş mahlûktur. Halık’ın kelamı da mahlûk değildir. Mutezileye göre ise, Kur’an bile mahlûktur. Belki yazar, mutezile görüşünü benimsediği için bu tabirleri rahatça kullanmaktadır.

Bir de din, sadece dünyayı mı ilgilendirir? Ahireti hiç ilgilendirmez mi? Yoksa bu yamuk, ahirete inanmıyor mu? Din, dünya ve ahireti kazanmak için konulan ilahi kurallardır. Dünyayı söyleyip de ahireti söylememekteki art niyet nedir? Din dünya görüşüdür demekle, ahiret inkâr mı ediliyor? Edilmiyorsa niye tarif tam yapılmıyor?

İslam âlimleri, (Din, insanları sonsuz saadete götürmek için Allahü teâlâ tarafından gösterilen yol ve hükümler demektir) şeklinde tarif ediyor. İslam dininin gayesini de, (Dinin, canın, aklın, malın ve neslin korunması) olarak bildirirken, yazar bunu da beğenmiyor, bu ortaçağ görüşüdür diyor. Her konuda, yamuklardan örnek vererek İslam âlimlerine saldırıyor.

Kelime-i şehadetin de, kelime-i tevhidin de tarifini, Mısırlı sosyalist yazarlar gibi yapıyor. (Kelime-i tevhid, mal ve mülk sahibi zenginlerin Tanrı gibi davranışlarına isyan etme taktiğini güden ve toplumsal eşitliği sağlayan sürekli devrimdir) diyor. (Ben bunları Kur’an ve Sünnet’e göre yazdım) demesinin yalan olduğunu, bu örnekler açıkça göstermektedir. Hangi âyette veya hangi hadiste böyle sosyalistçe bir tarif vardır?

Peygamber efendimiz, imanı tarif ederken, kalble tasdikin yanında dille de ikrarı bildiriyor. İmam-ı a’zam hazretleri de, (İman, kalble tasdik, dille de ikrardır) buyururken bu yazar, (İkrara, şahit göstermeye gerek yoktur. Kelime-i şehadet demek, bu yönden de yanlıştır) diyor. Hâlbuki İslam âlimlerinin istisnasız hepsi, imanı, (Muhammed aleyhisselamın, Allahü teâlâdan getirip bildirdiği şeylerin hepsine, kalble inanıp, dille de ikrar etmek, söylemektir) diye tarif etmişlerdir. Bir Müslüman toplumda, dille ikrar etmedikçe, onun Müslüman olduğu bilinemez, cenaze namazı kılınmaz, Müslüman mezarlığına konmaz, şahitliği kabul edilmez. Kadınsa onunla evlenilmez, erkekse Müslüman kızın onunla evlenmesi caiz olmaz. Daha başka sebepleri de vardır. Bu bakımdan dille ikrar şarttır. Gayrimüslimler içindeyken ise, Müslüman olup da, bir zarar gelmesin diye Müslümanlığını gizlemesi caizdir.

 

Bugünkü şiirimiz:

Aşk ateşi

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Bugünkü ilahi:

·Makamımız Kuş Misali

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

0 yorum: