26 Eylül 2008 Cuma

[dinimizislam] Unutmayan, unutulmaz

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

28 Eylül 2008, Pazar

   Unutmayan, unutulmaz

    

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Evliyanın kalbleri, ilahi nurların çıkıp geldiği kaynaklardır. Onların razı olduğundan, Hak teâlâ da razı olur. Onların kalblerinde yer eden, büyük nimete, büyük devlete kavuşmuştur.

Bu yolun büyükleri, kendilerine bağlı olanlardan gâfil değildir. Bu büyükler talebelerine, evlatlarından daha çok düşkündür. Dua ederlerken, önce talebelerine dua ederler. 

Bir talebe, (Ahirette beni Cehenneme atacaklar) diye çok ağlarken, hocası ona (Niçin böyle ağlıyorsun?) der. O, yine ağlayarak, (Hocam ya beni unuturlarsa, ya ben orada kaybolursam?) der. Hocası da, (Evladım, eğer sen unutursan, onlar da unuturlar, eğer sen kaybedersen, onlar da seni kaybederler. Sen unutmazsan, kaybetmezsen, unutulmaz ve kaybolmazsın. İş sende biter) der.

O bakımdan, biz irtibat kurduğumuz müddetçe, onların bizleri unutması mümkün değildir. Unutmazsak unutulmayız.

Evliya, Allahü teâlânın sıfatlarıyla sıfatlanmış kâmil insan demektir. Cenâb-ı Hakkın merhamet, şefkat sıfatıyla, sıfatlanmışlardır. O zaman, siz elinizi uzattığınızda, mübarek zatın, hayır demesini düşünmek bile yanlış olur. Onun için iş bizde! Büyük zatları sevmek nimeti, Onların sevdikleriyle beraber olmakla, kitaplarını okumakla, kitaplarını yaymakla muhafaza edilir.

İnsanlara acımak lazımdır. Merhamet imanın şartıdır. En iyi merhamet, yanmasın diye, onlara Ehl-i sünnet itikadını anlatan bir kitap vermektir.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

(İnsan hayatının sermayesi, bir Allah adamını tanımak ve sevmektir.)

Büyük zatların hayatlarını vererek ortaya koydukları Ehl-i sünnet kitaplarını okumak ve okutmak büyük ibadet, çok büyük sevabdır.

Geceyi ihya etmek hususunda İmam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleri, şöyle buyuruyor:

(Bir parça fıkıh öğrenmek, bir saat yani bir miktar ilimle uğraşmak, sabahlara kadar ibadet etmekten kıymetlidir.)

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Bir saat ilim öğrenmek gece sabaha kadar ibadet etmekten kıymetlidir. Bir gün ilim öğrenmek, üç ay oruç tutmaktan kıymetlidir.)  

Hesap var, mahşer var. Mahşer yerinde 50 bin âhiret senesi beklenecek. Güneş bir mızrak boyu yakın olacak. O uzun ve dehşetli gün, Müslümanlara iki rekât namaz kadar kısa olacak.

Birinci kat gökler, ikinci kat yanında deryada bir damla gibi, ikinci kat üçüncü kata göre öyle... Yedinci kat, arşa göre deryada bir damla gibidir. Arş Cennetin tavanıdır. Biz daha birinci kat gökteki yıldızlara ulaşamıyoruz. İşte, arşın ne kadar büyük olduğunu buradan anlamak lazımdır! Yedi maddeli bir hadis-i şerifte arşın altında gölgelenecekler, yani Allahü tealanın himayesinde olacak kimseler bildiriliyor.

Bunların bir sınıfı, müminin yüzüne Allah rızası için bakan kimselerdir. Bu müjdeye kavuşmak için, birbirimizin yüzüne muhabbetle bakmalıyız. Onun için her mümin, güler yüzlü olmalıdır! 

Dosta gidelim gönül

 

Şu faniye kanma hiç!

Dosta gidelim dosta!

Hasretiyle yanma hiç!

Dosta gidelim dosta!

 

Hedef sanma çok ırak!

Bak hazır bekler Burak,

Vuslat bize son durak,

Dosta gidelim dosta!

 

Çalışan kalb durmadan,

Düşman tuzak kurmadan,

Kimseye duyurmadan,

Dosta gidelim dosta!

 

Bırak köşkü, sarayı!

Açmayalım arayı!

Terk edelim burayı!

Dosta gidelim dosta!

 

Ecel gelip çatmadan,

Acıları tatmadan,

Kimseyi ağlatmadan,

Dosta gidelim dosta!

 

Boşa yorulmayalım!

Ele darılmayalım!

Gel hiç ayrılmayalım!

Dosta gidelim dosta!

 

Maldan serden geçelim!

Dost iline göçelim,

Kuşlar gibi uçalım!

Dosta gidelim dosta!

 

Kılavuz ol sen bana!

Yönümüz dosttan yana!

Canlar kurban canana!

Dosta gidelim dosta!

 

Çemberleri yararak,

Yaraları sararak,

Bir ehline sorarak,

Dosta gidelim dosta!

 

Elden geri kalmadan,

Kara haber almadan,

Zorluklardan yılmadan,

Dosta gidelim dosta!

 

Aşkımız bizi iter,

Gün gelir ömür biter,

Bu kadar rica yeter,

Dosta gidelim dosta!

 

Mezarın kazılmadan,

İhlâsın bozulmadan,

Üzmeden, üzülmeden,

Dosta gidelim dosta!

 

Nefsinle eyle savaş,

Akıt gözden kanlı yaş,

Düş yola yavaş yavaş,

Dosta gidelim dosta!

 

Arama bir bahane!

Dostun yeri şahane,

Bekliyoruz daha ne?

Dosta gidelim dosta!

 

Hesaplaş hep kendinle!

Haydi, sözümü dinle!

Beraberce seninle,

Dosta gidelim dosta!

 

Gece kimse görmeden,

Sabah vakti girmeden,

Yolda mola vermeden,

Dosta gidelim dosta!

 

El sözüne bakmadan,

Hasret bizi yakmadan,

Yarına bırakmadan,

Dosta gidelim dosta!

 

Dalgalar durulmadan,

Kimseye darılmadan,

Kefene sarılmadan,

Dosta gidelim dosta!

 

Düşünme yaşı başı,

Gediğine koy taşı,

Dinsin artık gözyaşı!

Dosta gidelim dosta!

 

Fırsat elden gitmeden,

Kimseyi incitmeden,

Henüz ömür bitmeden,

Dosta gidelim dosta!

 

Şerri bırak, seç hayrı,

Yollar olmasın ayrı,

Oyalanma hiç gayrı,

Dosta gidelim dosta!

 

Çıkalım artık yola!

Yolda verme hiç mola!

Haydi, uğurlar ola!

Dosta gidelim dosta!

 

Çare neyse bulalım!

Orda sonsuz kalalım!

Yunus'u da alalım!

Dosta gidelim dosta!


Bugünkü sesli yayını dinlemek için tıklayın:

 

Dinimiz İslam Mail Grubu

Gruba üye olmak için: http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp

Üyelikten çıkmak için: dinimizislam-unsubscribe@googlegroups.com

Dini sualleriniz için:  http://www.dinimizislam.com/sorucevap.asp

  Sual-cevap arşivi: http://groups.google.com/group/dinimizislam

 

 

İnternet sitelerimiz

www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com - www.evlilikrehberi.net   

NOT: www.mehmetalidemirbas.com sitesindeki bütün yazılar seslendirilmektedir. 

Seslendirilmesi bitenler dinlenebilir.

 

0 yorum: