20 Şubat 2016 Cumartesi

* İctihad makamına lâyık olabilmek

22 Şubat 2016, Pazaresi

İctihad makamına lâyık olabilmek

 

 

Sual: Herkes ictihad yapabilir mi? İctihad yapabilmek için ne gibi şartlar vardır?

Cevap: İctihad makamına lâyık olabilmek için, birçok kayıt ve şartlar vardır. Evvelâ arabî yüksek ilimleri tamam bilmekle beraber, Kur'ân-ı kerimin hepsi ezberinde olmak, sonra, âyet-i kerimelerin mana-i muradisini, mana-i işarisini, mana-i zımnî ve iltizamisini bilmek ve âyet-i kerimelerin, indiği zamanları ve sebepleri ve ne hakkında geldiklerini, küllî, cüz'i olduklarını, nasih, mensuh olduklarını, mukayyet ve mutlak olduklarını ve bunlar gibi diğer vechelerini ve kıraet-i seb'a ve aşereden ve kıraet-i şazzeden nasıl istihrac edildiklerini bilmek, kütüb-i sitte ve diğer hadîs kitaplarında bulunan hadîs-i şeriflerin hepsini ezberden bilmek ve her hadisin ne zaman ve ne için söylendiğini ve şümul derecesini, hangi hadisin diğerinden evvel veya sonra olduğunu, ait oldukları cihetleri, hangi vaka ve hâdise üzerine söylendiklerini ve kimler tarafından nakil ve rivayet edildiklerini ve bunların her birinin hâl tercümelerini bilmek, fıkıh ilminin usul ve kaidelerine vâkıf olmak, oniki ilmi, âyet-i kerimelerin ve hadîs-i şeriflerin rumuz ve işaretlerini, sûrî ve manevi tefsirlerini anlayıp kavrayabilecek ayrı bir irfana, nur-i iman ve itminan ile dolu münevver ve muaffâ bir kalb ve vicdana sahip bulunmak lâzımdır. Bu yüksek vasıflar ve hususiyetler, ictihad mevki ve makamının icapları ve lüzumlu şartlarıdır. Fakat, böyle faziletleri taşıyan, akılları kuvvetli kimseler, ancak Peygamberimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" asr-ı saadetinde ve Sahâbe-i kiramın "radıyallahü teâlâ anhüm ecmain" zamanında ve Tâbiîn ve Tebe'i tâbiîn devrinde bulunabiliyor, sohbet bereketi ile yetişiyordu. Zaman ilerleyip, asr-ı saadetten uzaklaşıldıkça, fikirler, reyler bozulmuş, dağılmış, bidatler türemiş, böyle üstün, kıymetli kimseler yavaş yavaş azalmış, dördüncü asırdan sonra, bu sıfatlara malik bir âlim ortada kalmamıştır. Böyle olduğu, (Mîzân-ül-kübrâ) ve (Redd-ül-muhtâr) ve (Hadîka) kitaplarında, açıkça yazılıdır. (Eshâb-ı Kirâm s. 51-52)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

0 yorum: