31 Mayıs 2015 Pazar

* Kıble duvarında yazı

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

1 Haziran 2015, Pazartesi

Kıble duvarında yazı

 

 

Sual: Kıble istikametindeki duvarda kütüphanemiz var. Kitapların ismini gösteren yazılar, resim hükmünde midir? Yani bu yazılara karşı namaz kılmak mekruh olur mu?

CEVAP

Yazılar, resim hükmünde değildir, namazı mekruh etmez. Ancak yazılar, huşuya mâni olursa mekruh olur. Bir yazıya bakıp, ne yazdığını anlayınca yani gözü ile okuyunca mekruh olur. Bakmayıp gözüne rastlarsa, mekruh olmaz.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Keskin sirke

Öfkelenen kişiden, çıkar hep yanlış karar,

Denmiş ki, “Keskin sirke, küpüne verir zarar.”

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Daim Salat Olsun

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

30 Mayıs 2015 Cumartesi

* Mübarek Berat Kandili bu gecedir (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.06.2015 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

01 Haziran 2015, Pazartesi

Mübarek Berat Kandili bu gecedir

 

 

Sual: Berat Gecesi ne zamandır, önemi nedir?

CEVAP

Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir ki, bu yıl bu gecedir. Pazartesiyi salı gününe bağlayan gecedir. Berat Gecesi'nin günü, 2 Haziran’dır. Oruç tutacak olan, salı günü tutmalı, pazartesi de tutulması daha iyi olur. Bir hadis-i şerif:

(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, âfiyet vereyim. Ne isteyen varsa istesin, vereyim.” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mâce]

Büyük zatlar, Berat gecesinde şöyle de dua ederlerdi:

(Yâ Rabbî, Kur’an-ı keriminde, “Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i mahfuz Onun katındadır” buyuruyorsun. Eğer benim ismim saidler [cennetlikler] defterinde ise, orada sabit kıl! İsmim şakiler [cehennemlikler] defterinde ise, ismimi oradan silip, saidler defterine yaz! Ey büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sabit kıl, dininden döndürme, ayırma!)

 

Neler yapmalı?

Büyüklerimiz, Berât gecesinde şunları yapmayı tavsiye ediyor:

1- Gece bir saat kadar ibadet etmekle, gece ihya edilmiş olur. Fakat vakti müsait olan, bu gece daha az uyumalı.

2- Mümkünse din büyüklerimizin kabirlerini ziyaret edip feyizlerine kavuşmalı. Büyüklerimiz için çok dua etmeli.

3- Kendimiz ve bütün müminler için, dua ve istiğfar etmeli. Namazdan sonra çok dua etmeli. Duada ısrar etmeli, yani duayı çok tekrarlamalı. Peygamber efendimizin Berat gecesinde okuduğu, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okumalı.

4- Aile efradıyla merhametli konuşmalı, onlara iyi davranmalı.

5- Kur’an-ı kerim okumalı, özellikle Rabbenâ âtinâ ve Âmenerresûlü’yü çok okumalı.

6- En önemlisi de, ilim öğrenmeli, bunun için de, Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye’yi okumalı.

7- Kazası olmasa da, çok kaza namazı kılmalı. Namaz dışında, secdede dua ve istiğfar etmeli, mümkünse toprağa secde etmeli, secdeyi çok yapmalı.

8- Güzel koku sürünmeli.

9- Allahü teâlâya hamd ve şükretmeli.

10- Ertesi gün de oruç tutmalı.

 

Twitter’da paylaş     Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

* Müt'a nikâhına yol aramak

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Mayıs 2015, Pazar

Müt’a nikâhına yol aramak

 

 

Sual: Ehl-i sünnet âlimlerinin hepsi, (Müt’a nikâhı denilen ilişki zinadır) dediği hâlde, mason Abduh’u seven bir ilahiyatçı, bu müt’a için diyor ki:

(Ehl-i sünnet âlimleri, müt’a nikâhının caiz olmadığını ittifakla bildirmişlerdir. Bu bakımdan Ehl-i sünnet olan bir müftü, müt’a nikâhının cevazına fetva veremezse de, müt’a caizdir diye ictihad edebilir veya Şiîleri taklit yoluyla, bu yolla geçici nikâh yapabilir. Hiç kimse, böyle müt’a yapanlara “Zina eden bir fâsıktır” diyemez.)

Sorularımız:

1- Önce, (Hiçbir müftü, müt’anın cevazına fetva veremez, çünkü Ehl-i sünnet âlimleri arasında ittifak var) diyor. Sonra da, (Caiz olduğuna ictihad edebilir) diyor. (Müftü fetva veremez, fakat ictihad edebilir) diyerek nasıl çelişkili konuşabiliyor?

2- Mezhep taklidi sadece dört hak mezhep arasında olmaz mı? 72 bid’at ve dalalet fırkasından biri taklit edilebilir mi? O fırkaların cehennemlik olduğunu Peygamber efendimiz haber vermedi mi? Cehennemlik olanlar nasıl taklit edilebilir?

3- Ehl-i sünnet âlimlerinin hepsi, (Müt’a zinadır) buyururken, kendisi de, bunu kabul ettiği hâlde, zina işleyene (Fâsık denmez) demesi ne anlama geliyor?

CEVAP

1- Bugün dünyada mutlak müctehid yoktur. Olsa bile, müctehid, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri bir icmaya aykırı, Nassa muhalif ictihad edemez. Müctehidin olmadığını açıklayalım:

Mizan-ül-kübra’da, dört mezhep imamından sonra, hiçbir âlimin, mutlak müctehid olduğunu iddia etmediği bildirilmiştir. Müctehid âlimler, Asr-ı saadette, Sahabe-i kiramın zamanında, Tâbiîn ve Tebe-i tâbiîn devrinde bulunuyor, sohbet bereketiyle yetişiyordu. Zaman ilerleyip, bid’atler çoğalınca, böyle kıymetli zatların azaldığı, hicri dördüncü asırdan sonra, bu vasfa mâlik bir âlimin ortada kalmadığı da, Redd-ül-muhtar ve Hadîka’da da yazılıdır. Bunun için Yusuf-i Nebhânî hazretleri, (Bugün müctehidlik taslayanın, aklı veya dini noksandır) buyurmuştur.

Aklı veya dini noksan biri, (Ben müctehidim) diye çıkıp, (Bir kerecik zina günah olmaz) veya (Yarım bardak şarap haram değildir) dese, bunlar geçerli olur mu? Bunun gibi, Resulullah efendimizin yasakladığı ve Ehl-i sünnet âlimleri tarafından hakkında icma bulunan müt’a nikâhı hakkında, (Günümüzde müt’a nikâhı caizdir) diye bir ictihad yapılamaz. Dinimiz ictihad etmenin kuralını da bildirmiş, (Nassa aykırı ictihad geçerli olmaz) buyurmuştur. Zaten nassa aykırı konuşana da, müctehid denmez, ona mülhid veya mezhepsiz denir. Çünkü dînî hükümler zamanla değişmez. (Mecelle)’de diyor ki: (Zamanın değişmesiyle, Nassa, delile dayanan ahkâm değişmez. (Dürer-ül-hükkâm şerhi)

2- Elbette dört hak mezhep arasında taklit olur. (Eşedd-ül-cihad) kitabında İbni Emîr Hac’ın, (Hocam İbni Hümâm, müctehid olmayanların dört mezhepten birini taklit etmesi lazım olur) dediği yazılıdır. İbni Nüceym-i Mısrî, (Eşbah) kitabında, diyor ki: (İbni Hümam’ın (Tahrir) kitabında açıkça bildirdiği üzere, dört mezhepten birine uymayan işin bâtıl olduğu, sözbirliği ile bildirilmiştir.) Büyük âlim Abdülgani Nablüsî (Hulasat-üt-tahkik) kitabında, İbni Hümam’ın bu yazısını bildirerek, (Bundan anlaşılıyor ki, dört mezhepten başkasını taklit etmek caiz değildir. Bugün, Muhammed aleyhisselamın dinine uymak, yalnız bu dört mezhepten birini taklit etmekle olur. (Faideli Bilgiler – Din adamı bölücü olmaz kısmı)

Bugün dört hak mezhepten birine uymayan, bid'at ehli olup Cehenneme gider. (Tahtâvî)

Mezhepsiz, hak bâtıl her mezhebe aynı açıdan bakan, aklına göre bu doğru diyen sapık demektir.

3- Ehl-i sünnet âlimlerinin icma hâline gelmiş bir hükmünü kabul etmeyenin Ehl-i sünnet olmadığı pek açıktır. (Zina edene fâsık denmez) demesinin, Ehl-i sünnette yeri yoktur. Ehl-i sünnet olmayanların yazılarına da zaten itibar edilmez.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Mezhepsiz hoca

Derler ki: (Yarım doktor, insanı candan eder,

Mezhepsiz hoca ise, dinden, imandan eder.)

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Dağlar İle Taşlar İle

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

* Haram işleyeni Allah görüyor (Mehmet Ali Demirbaş'ın 31.05.2015 tarihli yazısı)

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image001.png@01CECFE2.5EE641B0

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Mayıs 2015, Pazar

Haram işleyeni Allah görüyor

 

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Çok ağır bir hastaya, (Dünyadaki bütün köşklerin senin olmasını ister misin?) dense, (Siz deli misiniz, ben ölümle pençeleşiyorum, siz bana köşklerden bahsediyorsunuz. Onların benim ağrılarıma ne faydası var, ölmeme mi mâni olacaklar?) diye cevap vermez mi?

İnsanlar, ölürken de öldükten sonra da hiç faydası olmayan o servetleri yığmakla ömrünü tüketiyorlar. Hâlbuki bir mal helâlden kazanılmışsa hesabı, haramdan kazanılmışsa azabı vardır. Her kuruşun nasıl kazanıldığı ve nereye harcandığı sorulacaktır.

Âhirette el, ayak, göz gibi bütün uzuvlar konuşacaktır. (Bu dinini biliyordu, ama nefsine uydu, onun derdi, niyeti başkaydı) derlerse hâlimiz ne olur? Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyup dinimizi öğrenmeye çalışmalıyız. Öğrensek de, yine o kitapları okumaktan vazgeçmemeli. Çünkü o kitapları okuyunca hem bilgilerimiz tazelenmiş, hem de o kitapları yazan büyük zatlardan istifade edilmiş olur.

 

Ölüm ona taliptir

Ömür çok kısadır. Bir mübarek zat buyuruyor ki:

Acibtü limen taleb-ed-dünya, vel-mevtü yatlibühü,

Acibtü limen benel-kasre, vel-kabrü menzilühü,

Acibtü limen zenebe ver-Rabbü şâhidühü,

Vel-mevtü bâbün, küllün nâsi dâhilühü.

Mânâsı: Hayret ederim o insana ki, dünyaya, şöhrete, paraya ve mevkiye taliptir, ölüm de ona taliptir. Saraylar, köşkler yapar, hâlbuki asıl evi kabirdir. Günah işler, fakat Allahü teâlâ onu görmektedir. Ölüm öyle bir kapıdır ki, herkes oradan girecektir.

Kur’ân-ı kerimde mealen, (Ben, iyi kötü yaptığınız her şeyi görüyorum, biliyorum) buyuruluyor. Bunu bile bile günah işleyenin, ya deli olması veya büyük gaflet içinde olması lazım. Fakat unutmamalı ki, nefsimiz kâfirdir. Allahü teâlâ nefsi öyle yaratmış ki, ne isterse, kendi aleyhinedir. Hep kendisini ateşe götürecek işleri ister. Düşmanını tanımayan, dostuna kavuşamaz. İnsan, düşmanı olan bu nefse uyarsa, Rabbini unutup günahlara dalar. Günahlardan uzak durabilmek için ölümü çok hatırlamak gerekir. Ölümü düşünebilenin dünya arzusu azalır.

 

Twitter’da paylaş     Facebook’ta paylaş

 

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: turkiyegazetesi_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: netgazete_mail.png

 

Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image005.png@01CF6866.6D10E390

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

29 Mayıs 2015 Cuma

* Kadınlarla selamlaşmak

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

30 Mayıs 2015, Cumartesi

Kadınlarla selamlaşmak

 

 

Sual: Tanımadığımız kadınlar, telefonla veya dükkânımıza girince selam veriyorlar. Bunların selamlarını almak günah mıdır? Tam İlmihâl’de (Bir sebep ile, geçici haram olan, yani, o sebep kalkınca evlenmesi helâl olan kadınlara selam vermek caiz değildir. Bunların selamına cevap vermek farz olmaz) deniyor. Bunların istisnası yok mudur? Burada, (Farz olmaz) ne demektir? Farz değilse sünnet midir?

CEVAP

(Farz olmaz) demek, (Selamını almaya mecbur değiliz) demektir, fakat selamını almak da günah olmaz. Herhangi bir fitne olmazsa, selamını almalıdır. Tam İlmihâl’deki bu ifadenin istisnaları da vardır. Önce selam ne demektir? Onu açıklayalım:

Selam; emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, kurtuluş gibi mânâlara gelir. Selam vermek, yani Selamün aleyküm demek, (Ben Müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamet üzere ol, Müslüman olarak öl, Allah senden razı olsun) gibi mânâlara da gelen en güzel bir duadır.

Bir kadın bir erkeğe veya bir erkek bir kadına, Allah razı olsun diyebiliyorsa, niye (Allah sana selamet versin) diyemesin ki? (Din yasakladığı için) denirse, din, öteki duayı da yasaklıyor. Eğer selam veremezse, (Allah razı olsun) da diyemez. Bu ikisi karıştırılıyor. (“Allah razı olsun” diye yüzüne karşı dua edilir, fakat selam verilemez) demek, dinimizin hükmünü bilmemekten ileri geliyor.

Selam vermek gibi, (İyi günler), (Merhaba), (Hayırlı sabahlar) demek de caiz olmaz. İhtiyaç olduğu zaman bunları söylemek caiz olunca, selam vermek de caiz olur.

Yabancı kadına selam vermek ve dua etmek gibi, ihtiyaçsız konuşmak da caiz olmaz. Eğer ihtiyaç hâlinde konuşuluyorsa, selam vermek veya (Allah razı olsun) demek de caiz olur. Yabancıyla her şeyi konuşup da, selama gelince, (Caiz değildir) demek yanlıştır.

Kâfire saygı için selam verilmez. (Kâfirle konuşurken, efendim denmez) buyuruldu. Zâlime, kâfire hürmet etmek, saygı ile selam vermek, üstadım demek, küfür olur. (Berika)

Gayrimüslimlere ve bid’at ehline de selam verilmediği hâlde, onlara, iş düştüğü zaman selam verilip alınır. Bid’at ehline de, ihtiyaç hâlinde selam verilir. (Dürr-ül-muhtar)

Kâfire saygı ile selam veren kâfir oluyor. Ama ihtiyaç olunca selam verilebiliyor. Yabancı kadına da ihtiyaç olunca selam verilir ve selamı alınır.

Bir kâfire, (Allah ömürler versin) demek de caiz değildir. Ancak Müslüman olması veya Müslümanlığa rağbet etmesi için böyle dua etmek, caiz olur. (Berika)

Zimmî kâfiri üzmemek için selam verip, müsafeha etmek caiz olur. Açıkça günah işleyen fâsıka selam vermek de böyle caizdir. (Dürr-ül-muhtar)

Günah işlerken mâni olmak niyetiyle selam verilebilir. Kâfirlere, ancak iş düştüğü zaman selam verilebilir. (İbni Âbidin)

Hadîka’da diyor ki: Amca kızı gibi, nâmahrem akrabayı ziyaret vacib değildir. Fakat bunlara da hediye, selam yollamak müstehabdır. (S. Ebediyye)

Amca kızı, evlenmesi caiz olan yabancı kadındır. Yabancı olmasına rağmen selam göndermek müstehab oluyor. Böyle istisnalar vardır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle bazı yasaklar mubah hâle geliyor. Mesela iş yerimize gelen veya onların iş yerlerine gittiğimizde, konuşmak zorunda kaldığımız kadınlara selam vermek, selamlarını almak günah olmuyor. Hattâ kadın, (Hoş geldiniz) diyerek elini uzatırsa, tokalaşmak bile caiz oluyor. Hâlbuki ihtiyaçsız bir kadınla tokalaşmak haramdır. Bu inceliği, bu istisnaları anlamayıp, (Yabancı kadının selamı alınmaz) demek ve almamak suretiyle fitne çıkarmak yanlış olur.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Dünya kusuru

Dünya işleri için, hanım asla yerilmez,

Dine zararı yoksa, kusuru hiç görülmez.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Cebrailim Selam Söyle

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com