BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü |
02 Mart 2015, Pazartesi |
"Yaratıcı var" demek yetmez! |
Sual: Biri, (Hiçbir şey kendiliğinden olamayacağı için, fen ve teknik çok ilerlemesine rağmen bir karınca, bir domates bile yaratılamadığına göre, bu muazzam kâinatın bir yaratıcısı olduğuna inanıyorum, ama dinlere, peygamberlere, kitaplara ve âhirete inanmıyorum. Ben bir deistim) diyor. Bu kimseye dinsiz denir mi? CEVAP Ateist de, deist de, İslamiyet'e inanmayan dinsiz kimsedir. Deist, bir yaratıcı var dediği hâlde, hiçbir dine ve peygambere inanmayan kâfir demektir. Nasreddin Hoca'nın, (Doğduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun?) dediği gibi, (Ben öğrenciyim, ama öğretmene, derse, imtihana inanmam) denir mi? Öğrenci ise, öğretmene, derse inanması gerekir. (Ben kanuna inanırım, ama savcıya, mahkemeye inanmam) denir mi? Ortada bir kanun varsa, bunu hazırlayanlar var, onları uygulayan mahkemeler var demektir. Bir kimse, mahlûk yani kul olduğuna inanıyorsa, kendini yaratan bir varlığın olduğuna da inanması lazımdır. Yaratıcıya inananın da, elbette Onun emir ve yasaklarına inanması gerekir. (Yaratıcı var) demekle, Allah'a inanmak çok farklıdır. Yaratıcı diye, heykel gibi, hiçbir şeye karışmadığı tasavvur edilen hayâli bir varlığa inanmanın, kâfirlik bakımından, ateistlikten hiç farkı yoktur. Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselamdan beri çeşitli dinler, peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Bunları kabul etmeyen, Allah'a inanmış sayılmaz. Allah'a inanmak, kendi tasavvur ettiği bir hayale değil, bildirilen vasıflarda bir ilaha inanmak demektir. Her peygamber, zamanındaki en ileri ilimlerde mucize göstermiş, Allahü teâlânın birer elçisi olduğunu ispat etmiştir. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Musa aleyhisselam zamanında sihir çok ileriydi. Büyücüler, Musa aleyhisselamın asasının büyük yılan olup, kendi sihirleri olan ipten yapılan yılanları yuttuğunu görünce, bunun sihrin dışında ve insan gücünün üstünde olduğunu anlayıp, hemen iman ettiler... İsa aleyhisselamın zamanında, tıp ilmi çok ileriydi. Çok hastalığa çare bulunmuştu. Hazret-i İsa gelince, tıp uzmanlarının tedavi edemediği hastalıkları iyileştirdi. Allahü teâlânın izniyle anadan doğma körlerin gözünü açtı. Ölüleri diriltti... Muhammed aleyhisselam zamanında da, edebiyat, şairlik ve belagat sanatı en yüksek derecesine varmıştı. Resulullah, Kur'an-ı kerimi getirince çoğu, onun belagatinin icazı karşısında, bunun Allah kelamı olduğunu anlayarak, Müslüman oldu. (İsbat-ün-nübüvve) [Devamı var] Twitter'da paylaş | Facebook'ta paylaş |
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com |
28 Şubat 2015 Cumartesi
* “Yaratıcı var” demek yetmez! (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.03.2015 tarihli yazısı)
* Evlenen rızka kavuşur
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | |||||||
1 Mart 2015, Pazar | |||||||
Evlenen rızka kavuşur | |||||||
| |||||||
Sual: (Evlenen rızka kavuşur) deniyor. Doğru mudur? CEVAP Doğrudur yani rızka kavuşması kolay olur. Çünkü Peygamber efendimiz, (Evlenerek rızık arayın!) buyuruyor. (Deylemî) Hazret-i Ömer de, (Evlenmeden rızk arayanlara şaşarım) buyurup, Nur sûresinin 32. âyetini okuyor. Meali şöyledir: (İçinizdeki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allahü teâlâ, lütfu bol olandır, bilendir.) [Nur 32; Medârik Tefsiri] Bir atasözümüz de şöyledir: (Ev alan ile evlenene, Allahü teâlâ yardım eder.) Demek ki, zengin olmasa da, Allahü teâlâ, dine uymak, haramlardan korunmak niyetiyle evlenen sâlih Müslümana rızık sıkıntısı çektirmez. Bir hadis-i şerif: (Haramdan korunmak için evlenene, Allah’ın yardımı hak olur.) [İbni Meniy] Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş | |||||||
Hakk’a âşık olan Âşık, kelebek gibi, özler yanan ateşi, Ateşten kaçanların, gösteriş olur işi. | |||||||
Bugünkü ilahi: | |||||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com | |||||||
27 Şubat 2015 Cuma
* Allah dostlarının kalbini kırmayalım (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.03.2015 tarihli yazısı)
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü |
01 Mart 2015, Pazar |
Allah dostlarının kalbini kırmayalım |
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsanların inkâr ve isyan içinde olduğu bu âhir zamanda, âdeta ateşin içinde yaşıyoruz. Bu hâldeyken günde beş defa abdest alıp, Allahü teâlânın huzurunda durmak, ne kadar büyük nimettir! Cami, Allahü teâlânın evidir. Allahü teâlâ davet etmese, içimize istek vermese, camiye nasıl giderdik? O bizi sevmeseydi, biz onu nasıl severdik? Büyüklerimiz, (Bu zamanda, Ehl-i sünnet itikadında olan, haramdan sakınan, namazını kılan, evliyadır) buyurmuştur. Evliyalığın çok derecesi olsa da, hepsi evliyadır, Allah’ın dostudur. Bu yüzden, kızmayalım, kendimize hâkim olalım, kimsenin kalbini kırmayalım. Bir kulun kalbi kırılırsa, o kulun sahibi kırılır. Büyüklerimiz, (Ehl-i sünnet itikadındaki bir din kardeşinin, değil kendisinin, ismi duvarda yazılıysa, isminin bile önünden edeple geçmeli ki, Allah’ın sevgisine kavuşulabilsin) buyuruyorlar. Biz, Allah dostlarına, yani Müslümanlara, ne kadar çok muhabbet beslersek, ne kadar çok tevazu gösterirsek, ne kadar çok iyilik ve hizmet edersek, Allah da bizi o kadar sever. Çünkü Müslümanın gayesi, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmaktır. Biz, Allah rızası için din kardeşimize iyilik ederiz. Allah rızası için ana babamıza itaat ederiz. Allah rızası için büyükleri severiz. Eğer bir sevgi, Allah sevgisine dayalı değilse, mesela bir kimse, ana babasını veya büyükleri nefsi için, menfaati için severse, o sevginin hiç kıymeti ve faydası yoktur. Ama Allah için severse, Allah da onu sever. Merhum Hocamız, (Herkese iyilik etmeli, duasını almaya çalışmalı, ama hiç kimsenin bedduasını almamalı) buyururdu. İnsan durup dururken beddua etmez. Beddua etmek hiç uygun değilse de, kalbi kırılan, belki gayr-i ihtiyarî beddua edebilir. Kalp, Kâbetullah'tır. Kâbe ise, Allah’ın evidir. O hâlde kalp, Allah’ın evidir. O eve buğz edersek, o evi yıkarsak, mahvoluruz. Allahü teâlâ bir hadis-i kudside, (Yere göğe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım) buyuruyor. Başkalarının dış görünüşüne, mesleğine bakıp, hemen peşin hüküm vermek, çok yanlıştır. Halbuki son nefeste kimin ne olacağı belli değildir. Belki o, evliya olarak ölecektir. Kendi sonumuzdan korkmalıyız. Biz sonumuzun ne olacağını biliyor muyuz? Başkasından kendimizi nasıl üstün biliriz? Bunun için büyüklerimiz, (Her geleni Hızır bil) buyuruyorlar. Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş |
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com |
Nurpenceresi.com video sitemiz yenilendi.
İçerisinde binlerce görsel ve sesli imani sohbetlerin bulunduğu, |
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
* Gol oldu diye secde etmek
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | |||||||
28 Şubat 2015, Cumartesi | |||||||
Gol oldu diye secde etmek | |||||||
| |||||||
Sual: Maçlarda gol atan Hristiyan futbolcu, sevinince “İstavroz” çıkarıyor. Müslüman futbolcu da, çimlere secde ediyor. Bu caiz midir? CEVAP Müslüman, Hristiyanları, dinsizleri örnek almamalı, yaptığı işin, dinimize uygun olup olmadığına bakmalı. Sevinince yapılan secdeye şükür secdesi denir. Şükür secdesinin sahih olması için birkaç şart vardır: Abdestli olmak, kıbleye dönmek, avret yeri [mesela diz kapağı ve üstü] açık olmamak ve sevincinin dine aykırı bir iş için olmaması lazımdır. Mesela (Bir fıçı şarap içebildim) diye şükür secdesi yapmak caiz olmaz. Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş | |||||||
Allah için sevmek Resûlullah buyurdu: (En kıymetli ibâdet, Bil ki, hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır elbet.) | |||||||
Bugünkü ilahi: | |||||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com | |||||||
Haftalık Bülten (27 Şubat 2015)
| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.