BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | |||||||
1 Haziran 2014, Pazar | |||||||
Namazda gülmek | |||||||
| |||||||
Sual: S. Ebediyye kitabında, (Namazda gülmeyi yanındakiler işitirse, kahkaha denir. Kahkahayla gülmek abdesti bozar) deniyor. Ben bu ifadeden, yanımda kimse yoksa veya oradakiler sağırsa yahut çok gürültü olup duyamıyorlarsa, kahkahayla da gülsem, abdestimin bozulmayacağını anlıyorum. Anladığım doğru mu? CEVAP Doğru değildir. Yanımızda insan olmasa da, yanımızdakiler duyabilecek kadar bir sesle gülmek abdesti bozar. İsterse yanımızda hiç kimse olmasın, ölçü onların duyması değil, oradaki kimselerin duyabileceği derecede gülmektir. Bunun gibi, namazda kendi işiteceğimiz kadar bir sesle okumamız gerekir. Gürültü olur da, kendimiz işitmesek, yine aynı tonda okuduğumuz için namaz sahih olur. Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş | |||||||
Kul olur Paraya gönül verme, bir gün geçmez pul olur, Sırrını ele açan, artık ona kul olur. | |||||||
Bugünkü ilahi: | |||||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com | |||||||
31 Mayıs 2014 Cumartesi
* Namazda gülmek
30 Mayıs 2014 Cuma
* Allahü teâlânın merhameti sonsuzdur (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.06.2014 tarihli yazısı)
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü |
01 Haziran 2014, Cumartesi |
Allahü teâlânın merhameti sonsuzdur |
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bir kul, Rabbine az da olsa yaklaşırsa, Rabbi, ona daha çok yaklaşır. Kalbimizi Ona çevireceğiz. Kul, (Yâ Rabbî!) diye seslenince, cevap verir, (Lebbeyk! Ey kulum! Ne istiyorsun?) der. (Af istiyoruz) diyeceğiz. Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri, (Rabbimizle bizim muamelemiz, mevlâlık ve abdiyettir) buyuruyor. Abdiyet, kulluk ve kölelik demektir. Allahü teâlâ, (Benden isteyin, kabul ederim) buyuruyor. İhlâsla isteyeceğiz. Rabbimize yalvaracağız. Hatamız, kusurumuz, eksiğimiz çok, niyetlerimiz karışık, ama O yine de affeder, ihsanıyla muamele eder. Günah işleyince, üzülelim. Dünyada verdiği sıkıntıları, günahlarımızın cezası olarak düşünelim. (Elhamdülillah, cezamızı dünyada verdi) diyelim. Allahü teâlâ hadis-i kudside, (Beni kalbi kırık olan kullarımın yanında arayın!), yani (Onların dualarını kabul ederim) buyuruyor. Dünya dertleri, mümin kullar için bir nimettir. Dünya zaten zıll-i zaildir, geçici bir gölgedir, gelip geçer. Günahlarımız dağ kadar olsa da, Onun rahmeti, merhameti sonsuzdur. Allahü teâlâ hem affeder, hem de iyilikleri ihsan eder. (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa’fü annî) duasını çok okumalı. Bu dua, (Yâ Rabbî, elbette sen günahları affedicisin, ihsan edicisin. Affetmeyi çok seversin, öyleyse beni affet yâ Rabbî) demektir. Bunlar hep Allahü teâlânın, günahkâr, nefsine esir olmuş kullarına müjdedir. Dua etmek de, namaz, oruç gibi ibadettir. İhtiyacını, muhtaç olduğunu bildirmektir. İbadet de, aczini, zavallılığını bildirmektir. Dua etmek emirdir. Birbirimize dua edeceğiz. Gıyaben yapılan duanın kabul edilme ihtimali fazladır. Merhum hocamız buyururdu ki: (İnsan dua eder; "Yâ Rabbî! Bana şunu ver!" der. Ama o şey onun için hayırlı değildir. Allahü teâlâ onun iyiliği için istediğini ona vermez. O da "Niye duam kabul olmadı?" diye isyan eder. Bu bakımdan insanlar Allah yanındaki kıymetine göre dörde ayrılır: Birinciler: Nimet gelince sevinir, dert bela gelince isyan ederler. İkinciler: Nimet gelince sevinir, dert bela gelince isyan etmez, sabreder, ama gitmesini isterler. Üçüncüler: Dert bela gelince sevinir, razı olurlar. Dördüncüler: Dert bela gelince, nimetlerden alınan zevkten daha çok zevk alırlar ve gitmesini istemezler.) Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş |
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com |
* Ezan okurken
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | |||||||
31 Mayıs 2014, Cumartesi | |||||||
Ezan okurken | |||||||
| |||||||
Sual: Minarede sünnete uygun ezan okurken yönümüzün hep kıbleye doğru mu olması gerekir? Bir de evde ezan okurken, Hayye alâ’larda, sağa sola dönerken çok kimse, sadece başını değil, göğsünü de çeviriyor. Göğsümüzü çevirmek yanlış değil mi? CEVAP Minarede olsun, yerde olsun, ezan okurken, yönümüz kıble istikametinde olur. Göğsü değil, sadece başımızı sağa sola çeviririz. Böylece göğsümüzü, kıble yönünden ayırmamış oluruz. Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş | |||||||
Az söz Etse dil istirahat, kalbi de eder rahat, Az öz konuşmakla da, hâsıl olur maslahat. | |||||||
Bugünkü ilahi: | |||||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com | |||||||
Haftalık Bülten (30 Mayıs 2014)
29 Mayıs 2014 Perşembe
* Bunun da elbette bir hikmeti var (Mehmet Ali Demirbaş'ın 31.05.2014 tarihli yazısı)
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü |
31 Mayıs 2014, Cumartesi |
Bunun da elbette bir hikmeti var |
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Cenab-ı Hak hakîmdir, yani hikmet sahibidir, Onun yarattığı her şey hikmetlidir. Mümin daima hayırlısını istemeli, çünkü neyin kendisi hakkında hayırlı olduğunu bilemez. Vâki olanda hayır vardır. Bir âyet-i kerimede mealen, (Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize, sevdiğiniz şey de kötülüğünüze sebep olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir) buyuruluyor. Demek ki, bazı şeyler zorumuza gider, çok üzülürüz. (Bu musibet başıma nereden geldi) deriz. Hâlbuki bilmeyiz ki, bu bizim için hayırlıdır. Bazı şeylere çok seviniriz, yaşadık deriz. Bilmeyiz ki, onlar bizim için kötüdür. Bir padişah veziriyle ava çıkar. Tanınmamak için kıyafetlerini değiştirirler. Fakat vezirin bir âdeti vardır. Ne olay olursa olsun, (Efendim, bir hikmeti vardır) der. Padişah avını vuramayınca, (Efendim, üzülmeyin, bir hikmeti vardır) der. Padişah çukura düşünce, (Efendim üzülmeyin, bir hikmeti vardır) der. Padişahın gözüne bir çubuk gelerek, gözünü çıkarıp, kör eder. Vezir yine (Efendim, bunun da bir hikmeti vardır) der. Artık padişah dayanamaz, (Gözüm çıktı, hâlâ hikmeti vardır diyorsun, defol buradan!) der ve vezirini kovar. Vezir ayrıldıktan bir müddet sonra, eşkıya o beldeyi basar ve padişahı yakalarlar. O her ne kadar, (Durun, ben padişahım) dese de, inanmazlar. Bir yere götürüp, (Bizim reisimizin bir adağı vardı. Bize, “Canlı olarak ilk yakaladığınızı adak olarak kesin” demişti. Onun için, şimdi seni boğazlayacağız) derler. Yere yatırırlar, tam kesecekleri vakit içlerinden biri, (Bunun bir gözü kör. Durun, körden kurban olmaz) der. Durumu reislerine sorarlar. Reisleri de, (O zaman bırakın onu, başkasını bulun!) der. Padişah ölmekten kurtulup saraya gelince, (Hemen bana veziri bulun!) der. Vezir gelince, padişah özür diler. (Sen haklıymışsın, seni kovdum, ama yanlış yapmışım, hakkını helâl et) der. Vezir de, (Efendim üzülmeyin, kovmanızda da bir hikmet varmış. Beni kovmasaydınız sizin yerinize beni keserlerdi. Çünkü benim iki gözüm de sağlam. İyi ki beni kovdunuz) diye cevap verir. Padişah da, (Sübhanallah, seninle başa çıkılmaz) der. Dolayısıyla her şeye üzülmek doğru değildir. İstediğimiz şekilde neticelenmeyen bir iş için, üzülmemeli ve üzerinde ısrar etmemeli. Onun da bir hikmeti vardır Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş |
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com |
* (Rabbenâ lekel hamd) demek
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | |||||||
30 Mayıs 2014, Cuma | |||||||
(Rabbenâ lekel hamd) demek | |||||||
| |||||||
Sual: İbni Sebeci biri, (İçkinin haram edilmesine Ömer sebep olduğu için ben içki içenleri hoş görürüm. Namaz kılarken “Rabbenâ lekel hamd” demek Muaviye’nin demesiyle namaza girdiği için, namazda ben bunu söylemiyorum) diyor. (Rabbenâ lekel hamd) demek, sünnet değil midir? CEVAP Elbette, sünnettir. İçki, Hazret-i Ömer'in isteği üzerine haram edilmişse de, haram eden Allahü teâlâdır. Hazret-i Ömer sadece sebep olmuştur. İçkinin haramlığı hakkında âyet ve hadis olmasaydı bile, Hazret-i Ömer, Eshab-ı kiramdan olduğu için sözü dinde senettir. İki hadis-i şerif: (Benim sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun!) [Tirmizî] (Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz.) [Taberani, Beyheki, İbni Asakir, Hatib, Deylemi, Darimi, İ. Münavi, İbni Adiy] Rabbenâ lekel hamd ifadesini de Hazret-i Muaviye söylese de dinde senet olur, ama, üstelik Resulullah o sözü tasdik etmiştir. Bunun için, o sözü namazda söylemek sünnet olmuştur. İki hadis-i şerif: (İmam, “Semi’allahü limen hamideh” dediği vakit “Rabbenâ lekel hamd” deyin! Çünkü, sözü meleklerin sözüne uygun düşenin geçmiş günahları affedilir.) [Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî] (İmamdan önce hareket etmeyin, o tekbir aldıktan sonra siz alın, “Veleddâllîn” deyince “âmîn” deyin. Rükû edince, siz de rükû edin, “Semi’allahü limen hamideh” deyince “Rabbenâ lekel hamd” deyin ve imamdan önce başınızı kaldırmayın!) [Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî] İmam-ı Gazâlî hazretleri, gayrimüslim birinden bir söz alıp kitabına yazmışsa, o söz, artık İmam-ı Gazâlî hazretlerinindir. O tasdik ettiği için, o söze gayrimüslim sözü olarak bakılmaz. Bir zaman şeytan, sıkışınca, (Âyet-el kürsî’yi okuyana zarar veremem) demek zorunda kalıyor. Eshab-ı kiram, bunu Peygamber efendimize bildiriyorlar. O da, (Şeytan yalancı olduğu hâlde, bu sözü doğrudur) buyurarak, şeytanın söylediği o sözü tasdik ediyor. Resulullah bu sözü tasdik ettiği için, biz o sözle amel ederiz. O sözün artık şeytanla bir alakası yoktur. Kur’an-ı kerimde Eshab-ı kiramın hepsinin cennetlik olduğu bildiriliyor. Eshab-ı kiramdan olan, Kur’an-ı kerimi yazmakta vahiy kâtipliği de yapan, Resulullah'ın kayınbiraderi Hazret-i Muaviye hakkında böyle saygısızca söz söylemek çok çirkindir. Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş | |||||||
Kalb gözü Kimin temizse özü, hikmet doludur sözü, Bir gün gelir açılır, elbet onun kalb gözü. | |||||||
Bugünkü ilahi: | |||||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com | |||||||