30 Eylül 2011, Cuma | |
Sıkıntılardan kurtulmak | |
Sual: (Sıkıntılardan kurtulmayı istemek, ölümü istemek anlamına geldiği için uygun olmaz, çünkü Müslüman sıkıntılarından, ancak ölünce kurtulur) sözü yanlış değil mi? CEVAP Evet, yanlıştır. Allahü teâlâdan her zaman sıhhat ve afiyet istemeli ve bütün sıkıntılardan kurtulmak için dua etmeli. Buna rağmen sıkıntı gelirse sabretmeli ve kurtulmak için de, yine dua edip sebeplerine yapışmalı. İki hadis-i şerif meali: (Sıkıntıdan kurtulmak için şu duayı okuyun: "Lâ ilahe illallahül'azîm-ül-halîm. Lâ ilâhe illallahü Rabbül-Arş-il'azîm. Lâ ilâhe illallahü Rabbüs-semâvâti ve Rabbül-Erdı Rabbül Arş-il-kerîm.") [Müslim] ("Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah" okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır.) [Hâkim] Görüldüğü gibi, sıkıntıdan kurtulmayı istemek dinimizin emridir. İlmi yaymak Sual: Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı kitapları yaymak, onları yazan âlimler gibi sevab kazanmaya sebep olur mu? CEVAP Elbette, bunlar birbirine bağlıdır. Din kitabı yazılmasa, din nasıl yayılabilir ki? Tersi de böyledir. Bir kitap yazılır, öylece rafta durur, yayılmaz ve okunmazsa insanlar faydalanamaz. Onun için kitabı yazan zatlar, emr-i marufun önemini bildiğinden, onun yayılması için gerekli tedbirleri alır. Fıkıh ilmi önemlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Allahü teâlâ, hayır murat ettiği, sevdiği kulunu fıkıh âlimi yapar.) [Taberanî, Beyheki, Bezzar] Yani hakiki âlim çok kıymetlidir. Allahü teâlâ, sevdiği kimseleri âlim yapar. Daha çok severse bu âlimi dinin yayılmasına hizmet ettirir. Dinin yayılmasına hizmet edenler de, Allahü teâlânın sevgili kulları arasına girerler. Onun için, (Allah bir kulu severse fıkıh âlimi yapar, daha çok severse fıkıh ilmini yayıcı yapar) buyurulmuştur. Bu kitapların yayılması için çok çalışmalıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri, bir zata yazdığı mektupta buyuruyor ki: Sizin bu nimete kavuşmanız, İslamiyet bilgilerini ve fıkıh hükümlerini yaymakla olmuştur. O hâlde, din bilgilerini ve fıkıh ahkâmını yaymaya elinizden geldiği kadar çalışınız! Bu ikisi bütün saadetlerin başı, yükselmenin vasıtası ve kurtuluşun sebebidir. (1/275) Bir varmış, bir yokmuş Sual: Masal anlatmaya başlarken, (Bir varmış, bir yokmuş) veya (Bir varmış, iki yokmuş) demekte mahzur var mıdır? CEVAP Hayır, ikisini söylemekte de mahzur yoktur. | |
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net |
29 Eylül 2011 Perşembe
* Sıkıntılardan kurtulmak (Mehmet Ali Demirbaş'ın 30.09.2011 tarihli yazısı)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder