30 Kasım 2010 Salı

* Müminin dostu kimdir? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.12.2010 tarihli yazısı)

logo.gif

bilgi@dinimizislam.com

02 Aralık 2010, Perşembe

  Müminin dostu kimdir?

  

Sual: (İmanda ittifak halinde olduğumuz Yahudilerle Hristiyanlar, dinsizliğe karşı bizim dostumuzdur) deniyor. Gayrimüslimlerden dost olur mu?

CEVAP

Müminlerin dostlarının kimler olduğunu, Allahü teâlâ mealen şöyle bildiriyor:

(Sizin dostunuz ancak, Allah ve Resulüyle, namazlarını kılan, zekâtlarını veren ve Allah'ın emirlerine boyun eğen müminlerdir.) [Maide 55]

(Ey iman edenler, Yahudileri de, Hristiyanları da dost edinmeyin! Onlar, [İslam'a olan düşmanlıklarında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

(Kâfirleri dost edinen, Allah'ın dostluğunu bırakmış olur.) [Âl-i İmran 28]

 

Âlemlere rahmet

Sual: (Yaratılması ve kendisi değil, sadece peygamberliği rahmettir) denilerek, Enbiya suresinin, (Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik) mealindeki 107. âyetinin, (Âlemlere bir rahmet olmak için, seni elçi gönderdik) diye tevil edilmesi caiz midir?

CEVAP

Asla caiz değildir. (Kendisi değil, peygamberliği rahmettir) denilerek Resulullahın kendisinin, önemli bir şahsiyet olmadığı belirtiliyor. Bir insan, vasıflarıyla değer kazanır. Peygamberliği rahmet olunca kendisi niye rahmet olmasın ki? Peygamberlik sıradan birine mi verilmiş de, böyle söyleniyor? Âyet-i kerimede açıkça, (Seni rahmet olarak gönderdik) buyuruluyor. Kendisi rahmet olarak gelince, peygamberliği de elbette rahmet olur.

İbni Abbas hazretleri, bu âyetin tefsirinde, (Muhammed aleyhisselam, bütün insanlara rahmettir) buyurmuştur. (Kurtubi)

 

Sadakallahül-azîm demek

Sual: (Kur'an-ı kerim okuduktan sonra, sadakallahül-azîm demek bid'attir. Çünkü manası, en doğrusunu Allah bilir demektir) deniyor. Bu yanlış değil mi?

CEVAP

Sadakallah, Allah doğru söyledi demektir.

Sadaka Resulullah, Resulullah doğru söyledi demektir.

Sadakallahül-azîm, (Azîm olan, büyük olan Allah doğru söyledi) demektir.

Kur'an-ı kerim Allahü teâlânın sözü olduğuna göre, Allah doğru söyledi demek, bid'at olmaz. Asırlardır âlimlerimiz böyle söylemişlerdir.

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

* Seçkin maniler - 190

y1.jpg

 

Bayıltan eteri var,

Bitmeyen yeteri var,

Buna da sabır gerek,

Beterin beteri var.

* * *

Tatlı olan yutulur,

Acı olan atılır,

Sürüden çıkarılıp

Ucuz denmez satılır.

* * *

Sanma güllerin solmaz!

Tedbir alan ot yolmaz,

Namahremle konuşma!

Ateşle oyun olmaz.

* * *

Danış da dağları aş!

Doğru hedefe ulaş!

Danışmadan gidersen,

Artık itlerle dalaş!

* * *

Poyrazdan bir yel eser,

Yeli nefesi keser,

Manileri toplarsan,

Hepsi olur bir eser.

* * *

Güvenme hiç varlığa!

Düşersin bir darlığa,

Kanaat et hâline!

Katlan fedakârlığa! 

* * *

İnsan lafla tartılır,

Söz dinleyen kurtulur,

Hoca, işi sağlam tut!

Zora gelir yırtılır.

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için
Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com 
www.mehmetalidemirbas.com 
www.evlilikrehberi.net  

* Özel günler defteri tutmak gerekir

Açıklama: www.dinimizislam.com

Açıklama: bilgi@dinimizislam.com

30 Kasım 2010, Salı

Özel günler defteri tutmak gerekir

 

Bir aydaki kanlı ve temiz günlerin, hangilerinin hayz, hangilerinin istihaza olduğunu tespit edebilmek için, bundan bir önceki ayda, kaç gün temiz kalındığının, kaç gün hayz olduğunun bilinmesi şarttır.

Eğer bundan önceki ay, 10 günden fazla kan gelmişse, 10 günden az gelen yani istihazasız olan son aydaki kan durumunu da bilmek gerekir.

Maliki mezhebini taklit edenlerin, şimdiye kadar gördüğü en çok hayz miktarını da bilmesi gerekir, çünkü Malikî’de, âdetlerinden en çoğunun üç gün fazlası hayz olur. Daha fazlası ve 15 günden fazlası istihaza olur.

Kendisi tespit edemeyenler, sual sorarken de, kanlı ve temiz günlerin sayısını bildirilebilir veya çizelgelerini göndererek de sorabilirler. Temiz ve kanlı günleri bildirirken, mesela (23 gün temiz kaldı, 7 gün hayz olmuştu, şimdi ise 25 temiz kaldıktan sonra 8 gün kan geldi) şeklinde bildirmek gerekir. Yani (Şu kadar gün geldi) diye rakamla yazmalı. (3 Ekim’den 9 Ekim’e kadar kan geldi) diye, tarihle yazmamalı. Öyle yazınca bu tarihlerin de dâhil olup olmadığı bilinemeyip, karışıklığa sebep olabilir.

İşte bütün bunların tespit edilebilmesi için, her kadının (Özel günler defteri) tutması gerekir. Bunun için bir çizelge hazırlayarak sitemize koyduk. Aşağıdaki linkten indirilebilir. Çıktı alıp kağıt üzerinde işaretlenebileceği gibi, bilgisayar üzerinde, Excel dosyasında da işaretlenebilir. Örnek olarak, boş ve işaretlenmiş bir cetvel de aşağıya konmuştur. Kan gelen günler böyle x ile işaretlenebilir.

 

Excel formatındaki çizelge bu linkten indirilebilir:

 

Özel Günler Defteri

 

 

  

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

29 Kasım 2010 Pazartesi

* Sahabenin hepsi müctehiddir

Açıklama: www.dinimizislam.com

Açıklama: bilgi@dinimizislam.com

01 Aralık 2010, Çarşamba

Sahabenin hepsi müctehiddir

 

Sual: Kur’anda, (Âlimlere uyun) buyuruluyor. Ayrıca Eshab-ı kiramdan Allah’ın razı olduğu, hepsinin Cennetlik olduğu bildiriliyor. Peygamberimiz de, onlara uyanın hidayete kavuşacağını bildiriyor. Âlim olmayana, müctehid olmayana uyulur mu? Buradan da sahabenin tamamının müctehid olduğu anlaşılmıyor mu?

CEVAP

Elbette, hepsi müctehiddir. Sekiz muhaddisin [hadis âliminin] bildirdiği bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz.) [Taberani, Beyheki, İbni Asakir, Hatib, Deylemi, Darimi, İ. Münavi, İbni Adiy]

Bu kadar hadis âliminin bildirdiği bir hadis-i şerifi bir kalemde silebilmek için, süper mezhepsiz olmak gerekir.

Eshab-ı kiramın her biri müctehid ve mezhep imamıydı. (Mizan, Hadika)

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyurdu ki:

Eshab-ı kiramın nail oldukları yüksek şerefe başka hiç kimse kavuşamaz. O şereften birisi, Resulullahın mübarek nazarları onlara işlemiş ve hepsine manevi imdat ile yardım etmiştir. Bu özellik, bunlardan başkasında bulunmuyor. Bunların üstünlüklerine, geniş ilimlerine, Resulullah’tan aldıkları hakikat mirasına, sonra gelenlerden hiç biri kavuşamadı. Hepsi adil, salih, veli, âlim ve müctehiddi. Kur’an-ı kerimde, (Allah Onların hepsinden razıdır) buyuruldu. Onlardan birini kusurlu bilmek, bu âyet-i kerimeye inanmamak olur. (Savaik-ul-muhrika)

İmam-ı Busayri hazretleri buyuruyor ki:

Eshab-ı kiramın hepsi de ictihad sahibiydi. Allahü teâlâ hepsinden razıydı, onlar da Allah’tan razıydı. (Kaside-i hemziye)

İmam-ı Şafii, Risale-i kadime’de, (Eshab-ı kiram ilim, ictihad ve akılca hepimizden üstündür) buyurdu. (Mizan)

Sahabeyi kötülemek haramdır, çünkü hepsi müctehiddir. (M. Çihar Yâr-i Güzîn)

Sehl bin Abdullah Tüstüri hazretleri buyuruyor ki:

Sahabenin hepsini büyük bilmeyen, Resulullah’a iman etmiş olmaz. (Redd-i revafıd)

İmam-ı Teftazani hazretleri buyurdu ki:

Sahabeye dil uzatanın sözü, Kur’an ve hadislere uygun değilse, kâfir olur. Uygun ise büyük günaha girer, bid’at sahibi olur. (Şerh-i akaid)

İmam-ı a’zam, İmam-ı Malik gibi büyük din imamları, Sahabe-i kiramdan her birinin sözlerini, hareketlerini, işlerini hüccet ve senet olarak almıştır. Müctehid olmayanın sözleri senet olarak alınmaz. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Eshab-ı kiram, sohbette, daha ilk günde, öyle şeylere kavuştu ki, sonra gelen en büyük Evliya, en nihayette, ancak, bundan bir parçaya kavuşabildi. İşte bunun içindir ki, Vahşi, Hazret-i Hamza’yı şehit etmişken, Müslüman olunca, bir kerecik sohbetle şereflendiği için, Tâbiin’in en üstünü olan Veysel Karani’den daha üstün oldu, çünkü sohbetin fazileti, bütün faziletlerin ve kemâllerin üstündedir. (1/66, 1/210)

Muhammed Masum Faruki hazretleri buyuruyor ki:

Eshab-ı kiramın hepsi fena fillah [Evliya] makamına yükselmiştir. Bu marifete [bu dereceye] kavuşanlara müjdeler olsun! (2/6)

Eshab-ı kiramın sohbette bulunmalarından dolayı, hepsi Cennetlik olmuştur. Hepsi de, peygamberler hariç bütün insanlardan üstündür. Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Eshabım, cin ve insanların hepsinden daha üstündür.) [Bezzar]

(Eshabımdan herhangi birine uyan, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur.) [Beyheki]

(İnsanların en hayırlısı, asrımdaki Müslümanlar [Eshab-ı kiram]dır.) [Buhari]

Meşhur bir beyt şöyledir:

Âlimin bir nazarı, bulunmaz hazinedir,

Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütüphanedir.

Âlimin bir nazarı bir hazine olursa, Resulullahın mübarek nazarının, sohbetinin ne büyük servet olacağını düşünmelidir.

 

 

İnternet Radyomuz 24 saat yayındadır.

Dinlemek için tıklayın:

Dinimiz İslam İnternet Radyosu

 

Bugünkü ilahiyi

dinlemek için tıklayın:

· Aman Çeşme

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

* Kibir alametleri (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.12.2010 tarihli yazısı)

logo.gif

bilgi@dinimizislam.com

01 Aralık 2010, Çarşamba

  Kibir alametleri

  

Sual: Hangi vasıflara sahip olan kibirlidir?

CEVAP

Kibirden olan işlere birkaç örnek verelim:

1- Sual soramamak kibirden kaynaklanır. Kibirli, sual sormayı, bilmemenin alameti kabul eder. Sual sorarsam, bilmediğim meydana çıkar der.

2- Hep kendisine sual sorulmasını, başkasına sorulmamasını istemek, bildiği bilmediği her suale cevap vermeye kalkmak, bilmiyorum diyememek.

3- Yol sormaktan çekinmek. Yol ve sual soramamak, ayıplanma, kınanma korkusundan ileri gelir.

4- Âmirinden izin istemeye çekinmek.

5- Misafir olduğu evde, imamlığa layık birçok kimse varken, ev sahibi izin vermeden imamlığa geçmek, herkesten çok kendini imamlığa layık görmek.

6- Bir toplantıda, hep kendi konuşmayı istemek, başkalarının söze katılmasından rahatsız olmak, onların kuzu gibi dinlemelerini istemek.

7- Arkadaşlarına, bir şeyler bildiğini göstermek için, onlara her fırsatta bir şeyler anlatmaya çalışmak, yanlış sandığı şeyleri hemen düzeltmeye, ikaza kalkışmak.

8- Camide, boşluğu doldur diye, ona buna emir vermek ve emir verilenin de, bundan alınması.

9- Yaşına bakılmadan, herkesin birbirine abi denmesi âdet olan yerlerde abi diyememek, sadece ismiyle veya "Ali bey, Veli bey" diye hitap etmek.

10- Övülmekten hoşlanmak, tenkide dayanamamak. Hatasını söyleyene teşekkür edememek.

11- Hakkı kabul etmemek. Bir şey şöyledir denilince tevil etmeye çalışmak, elli dereden su getirip kabul etmeye yanaşmamak. Hâlbuki hakkı söyleyen çocuk da, cahil de olsa, severek kabul etmeli.

12- Vesvese etmek de kibirden olabilir. Kendini ihtiyatlı zanneder, herkesin yanlış yaptığını düşünür. Nasihat kabul etmez, vesvesesine devam eder.

13- Baş olmayı istemek, emir vermekten hoşlanmak. Bazı yönlerini üstün görmek.

14- İnsanlar yanına gitmekten veya bir şey sormaktan çekiniyorlarsa, bu da kibir alametidir.

15- Tevazu gösterisinde bulunmak. "Buyursunlar efendim" diyerek aşırı tevazu göstermek. Bendeniz diye konuşmak. Bazı yazarlar bendeniz diyerek insanlara yol gösteriyor, nasihat ediyor. Bende, köle demektir. Köle nasıl nasihat eder ki, nasıl yol gösterir ki? Ona, şunu şöyle yap dense, kabul etmez. Hani bende yani köle idi? Köle hiç itiraz eder mi? Bu, kibrini örtmeye çalışmaktan başka şey değildir.

16- Kendisi, tevazu olsun diye, bu fakir, bu âciz, bu günahkâr dediği halde, azıcık tenkit edilince, âcizliği, fakirliği kalmayıp öfkelenmek.

17- Herkese sıkıntı vermek, üzmek. Birini diğerine şikâyet etmek. Başkalarının kusurlarını söyleyerek, kendisinin böyle olmadığını bildirmek.

Netice: Haddini bilmek tevazu, haddini bilmemek kibir alametidir.

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

* Seçkin maniler - 189

y1.jpg

 

Ya Rab, beni hoş eyle!

Bir kanatlı kuş eyle!

Yarın kıyamet günü,

Korkulardan boş eyle!

* * *

Günahlarım ezadır,

Affolmazsa cezadır,

Haktan imdat olmazsa,

Her şey bana sezadır.

* * *

Yelkenini açsan da,

Uzaklara kaçsan da,

Ecel seni yakalar,

Kanatlanıp uçsan da.

* * *

Kendi nefsini yeren,

Malını hayra veren,

Mahrum kalır mı hiç?

Evliya zatı gören.

* * *

Nefsinden yana çıkan,

İnsanlara hor bakan,

Nasıl hesap verecek?

Kalb kıran, gönül yıkan.

* * *

Tuhaf bir bakışı var,

Kalbleri yakışı var,

Hiç dur durak bilmiyor,

Su gibi akışı var.

* * *

Temiz yap gayet işi!

Bırak kirli gidişi!

Hoca, dikkat et yakma!

Ne kebabı, ne şişi.

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için
Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com 
www.mehmetalidemirbas.com 
www.evlilikrehberi.net  

* Yahudi hayranlığı

Açıklama: www.dinimizislam.com

Açıklama: bilgi@dinimizislam.com

30 Kasım 2010, Salı

Yahudi hayranlığı

 

Sual: (Hazret-i İbrahim Yahudi soyundandır. Hazret-i Muhammed de, Hazret-i İbrahim’in soyundan olduğu için, o da Yahudi soyundandır. O halde Yahudiler bizim kardeşimizdir) demek doğru mu?

CEVAP

Yahudi kelimesi iki manada kullanılır: Birincisi din, ikincisi ırk anlamındadır. Herkes hazret-i Âdem’den geldi. O zaman ırklar yoktu. Irklar, Nuh aleyhisselamın çocuklarından sonra çıkmaya başladı. Yahudi ırkı Yakub aleyhisselamdan sonra çıktı. İbrahim aleyhisselam ırk yönüyle de, din yönüyle de Yahudi değildi. Irk olarak Yahudilere İsrail oğulları denir. Yahudi denince din anlaşılır. Hıristiyanlık gibi Yahudilik de bozulmuştur, fakat bozulmamış olsa bile, nesh edilmiş, yani yürürlükten kalkmıştır. Ehl-i kitab olan Yahudiler de, yine Ehl-i kitab olan Hristiyanlar gibi ebedî Cehennemliktir. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:

(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun, bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar.) [Beyyine 6]

(Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslam düşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur. Allah, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

(İman edenlere en şiddetli düşmanlık edenler Yahudilerle müşriklerdir.) [Maide 82]

İman etmek, Amentü’de bildirilen altı esasa inanmak ve bunların yerinde ve doğru olduğunu beğenmektir. Amentü’nün içinde, kitaplara ve resullere iman da vardır. Yahudiler İncil’e ve Kur’an-ı kerime inanmazlar. Resullerden, İsa aleyhisselamla bizim Peygamberimize inanmazlar. Yahudileri din kardeşi görmek âyet-i kerimelere aykırıdır.

İbrahim aleyhisselama Yahudi demek de çok çirkindir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi; o, Allah’ı bir tanıyan doğru bir Müslümandı, müşriklerden de değildi.) [Âl-i İmran 67]

İbrahim aleyhisselam, Yahudi ırkından olmadığı gibi, Oğlu İsmail aleyhisselam’ın soyundan gelen Peygamber efendimiz de Yahudi ırkından değildir.

Müslüman olmayan kimsenin dini ve ırkı ne olursa olsun, Müslümanın kardeşi olamaz. Ancak Müslümanlar, birbirinin kardeşidir. Hattâ Cehenneme gideceği hadis-i şerifle bildirilen bid’at ehli Müslümanlara bile kardeşimiz demek doğru değildir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Bid’at ehline hürmet eden, İslamiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur.) [Taberani]

 

 

İnternet Radyomuz 24 saat yayındadır.

Dinlemek için tıklayın:

Dinimiz İslam İnternet Radyosu

 

Bugünkü ilahiyi

dinlemek için tıklayın:

· Allah De Kalbim

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net