9 Ağustos 2008 Cumartesi

[dinimizislam] Mehmet Ali Demirbaþ’ýn bugünkü yazýsý (Allahü teâlâ seni biliyor mu? 10.8.2008)

 

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

10 Ağustos 2008, Pazar

Allahü teâlâ seni biliyor mu?  

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Veysel Karani hazretlerine, uzak yoldan bir kimse gelip nasihat ister. O da, (Allahü teâlâyı bilir misin?) der. Elbette bilirim diye cevap verir. (Başka bir şeyi bilmene gerek yok) der. Yolcu, uzaktan geldiğini söyleyip, yine nasihat ister, o da (Allahü teâlâ seni biliyor mu?) der. Elbette biliyor diye cevap verir. Veysel Karani hazretleri de, (Başkasının bilmesine gerek yok o zaman) der ve gider.

Ruhun dışında, insan ve hayvanın arasındaki fark, Allah sevgisidir.

Ehl-i sünnet itikadını öğrenip, İslam âlimlerini, Evliya-yı kiramı ve bunların kitaplarını tanıdıktan sonra, ihtiyaçtan fazla dünyalıklarla uğraşmak, zenginin çöplükte uğraşması gibidir.

Göz başkalarını görür; ama kendini göremez. İnsan büyüklerin kitaplarını okursa, kendini görür ve tanır. O zaman aynanın karşısına geçer ve kendi haline tükürür.

Tevbe üç şekilde olur; dille, kalble ve halle (âzâlarla). Kusursuz insan olmaz; onun için, kusurunu bilmek tevbedir.

İmam-ı Ebu Yusuf hazretleri, yazdığı o kadar kitabın özetini de parmağındaki yüzüğe yazmış: (Kendi aklına uyan pişman olur.) Hazret-i Ömer'in yüzüğünde, (Vaiz olarak ölüm sana yetişir) yazılıydı. Hazret-i Ali de yüzüğüne, (El mülki lillah - Mülk Allah'ındır) yazdırdı.

Beden, mal bizim değil, emanettir. Onu hayırlı yerlerde kullanmalıdır.

Allahü teâlâ her şeyin şifasını yaratmıştır. Kalb hastalığının şifası da zikrullahtır. Nefsin tezkiyesi ve iman için kelime-i tevhid, yani (La ilahe illallah Muhammedün resulullah) demek; kalbin temizlenip, günahların affı için, tevbe istiğfar etmek, (Estağfirullah) demek gerekir.

Müminin kelamı, taamı ve siması şifadır. Müminin yüzüne muhabbetle bakmak, kalbe şifa verir. Mümin, Allahü teâlânın veli kuludur. Onun sevdiği kuludur. Ona muhabbetle bakmak, ona muhabbetle dua etmek, ona muhabbetle yardım etmek, Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazandırır. Hepimiz bu dünyada bir gaye için yaratıldık. O da Allahü teâlânın rızasını kazanmak. Onun rızasını kazanmak da, Onun kullarına iyilik etmekten geçer. Onun kullarına vermekten geçer. Onun kullarının duasını almaktan geçer. Onun kullarını razı eden, Cenab-ı Hakk'ı razı etmiş olur. Allahü teâlânın razı olması için, önce kulların razı olması gerekir. Mesela anne baba, hoca, arkadaş… Yani kimin hakkı varsa, öncelikle onların razı olması lazımdır.

Büyük zatlara zerre kadar benzemek, bütün dünya nimetlerinden, lezzetlerinden daha kıymetlidir.

Hediye vermek de sünnettir, almak da sünnettir.

Kendi otururken, karşısındakileri ayakta bekleteni, Allahü teâlâ sevmez.

 

 

Dinimiz İslam Mail Grubu

Gruba üye olmak için: http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp

Üyelikten çıkmak için: dinimizislam-unsubscribe@googlegroups.com

Dini sualleriniz için:  http://www.dinimizislam.com/sorucevap.asp

  Sual-cevap arşivi: http://groups.google.com/group/dinimizislam

 

 

İnternet sitelerimiz

www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com - www.evlilikrehberi.net   

NOT: www.mehmetalidemirbas.com sitesindeki bütün yazılar seslendirilmektedir. 

Seslendirilmesi bitenler dinlenebilir.

 

0 yorum: