28 Şubat 2017 Salı

* Ev ve arabaların zekâtı olur mu? (Osman Ünlü'nün 2.3.2017 tarihli yazısı)

2 Mart 2017, Perşembe

Ev ve arabaların zekâtı olur mu?

 

 

 

Sual: Birkaç evi olan, dükkanında demirbaş aletleri bulunan bir kimse, bunları zekât hesabına katacak mıdır yani bunların zekâtı verilir mi?

Cevap: Ticaret için olmayan, yani satılık olmayan evlerin, apartmanların, sanat aletlerinin, motor, tezgâh, kamyon, gemilerin ve ne kadar çok olursa olsun evde kullanılan eşyanın zekâtı verilmez. Sanat sahipleri, sanayiciler, imalatçılar, ham ve işlenmiş, mamul eşyanın zekâtını verirler. Demirbaş eşyanın zekâtı verilmez. Ticaret eşyasından evde kullanılmak için ve ticaret olunan gıdadan bir senelik ev ihtiyacı için ayrılmış olanların da verilmez. Yani bütün bunlar ve ödenecek borçlar, nisap hesabına katılmaz. Bütün bu eşyayı, yiyecek, içecek, giyecek ve barınacak ev gibi lüzumlu nafakayı satın almak için sakladığı altın, gümüş ve kâğıt paranın hepsi nisap hesabına katılır, yani zekâtları verilir. İhtiyaç eşyasını almak için ayırılan para da nisap hesabına katılır.

***

Sual: Uşur vermek de zekât vermek gibi midir, nelerden verilir, burada da ölçü kırkta bir midir?

Cevap: Yağmur suyu veya nehir, dere suyu ile sulanan, bütün topraklardan elde edilen mahsulün zekâtına uşur denir. Uşur vermek, Kur'ân-ı kerimde, En'âm suresinin 141. âyetinde emir edilmiş, onda birinin verilmesi de hadis-i şerifte bildirilmiştir. Uşur, mahsulün onda biridir. Kul borcu olan, borcunu düşmez, uşrunu tam olarak verir.

***

Sual: İhtiyaç eşyası, zekât ve kurban hesabına katılmaz deniyor. İhtiyaç eşyası ne demektir ve neler ihtiyaç eşyasına girmektedir?

Cevap: İnsanı ölümden koruyan şeylere, ihtiyaç eşyası denir. Bunların birincisi nafakadır. Nafaka da üçtür. Bunlar da, yiyecek, giyecek ve evdir. Yiyecek deyince, mutfak eşyası da anlaşılır. Ev demek, ev eşyası da demektir. Binek hayvanı veya arabası, silahları, hizmetçisi ve sanat aletleri ve lüzumlu kitapları da ihtiyaç eşyası sayılır.

***

Sual: Mezar taşı dikmenin ve üzerine yazı yazmanın dinimiz açısından mahzuru var mıdır?

Cevap: Mezar taşı dikmek caizdir. Taş üzerine âyet-i kerime, mübarek isimler, şiir, methiye gibi şeyler, Fâtiha kelimesini yazmak, resmini koymak caiz değildir. Asırlardan beri yazılıyor ise de, kötü bir bidattir. Kötü âdetler, caiz olmayı göstermez. Mezar taşına, isim ve ölüm hicri senesi yazılabilir denildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

* Beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur

2 Mart 2017, Perşembe

Beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur

 

 

 

Sual: Müslüman olmayanlara namaz kılmadığı ve oruç tutmadığı için ahirette ceza verilir mi?

Cevap: Allahü teâlâ, Müslüman olmayanlara namaz kılmasını, oruç tutmasını emir etmemiştir. Bunlar, Allahü teâlânın emirlerini almakla şereflenmemişlerdir. Namaz kılmadığı için, oruç tutmadığı için bunlara bir ceza verilmez. Bunlar, yalnız küfrün cezası olan Cehennemi hak etmişlerdir. (Zâdül-mukvîn) kitabında diyor ki; (Eski âlimler yazmış ki, beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur:

1- Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını görmez.

2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.

3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz.

4- Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz.

5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehadet getiremez. Namaz kılmanın birinci vazife olduğuna inandığı hâlde, tembellik ederek kılmayan fasıktır. Saliha kızın küfvü değildir. Yani o kıza lâyık ve uygun değildir).

Görülüyor ki, farz namazı kılmamak, imansız gitmeğe sebep olmaktadır. Namaza devam, kalbin nurlanmasına ve saadet-i ebediyeye kavuşmağa vesiledir. Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" (Namaz nurdur) buyurdu. Yani, dünyada kalbi parlatır. Ahirette sıratı aydınlatır. (Tam İlmihal s. 211)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

27 Şubat 2017 Pazartesi

* “Salih ve facir arkasında namaz kılınız!” (Osman Ünlü'nün 1.3.2017 tarihli yazısı)

1 Mart 2017, Çarşamba

"Salih ve facir arkasında namaz kılınız!"

 

 

 

Sual: Herkesin arkasında namaz kılınabilir mi yoksa namaz kıldıran kimsenin, nasıl birisi olduğunu bilmek mi gerekir?

Cevap: Namazın şartlarına ehemmiyet, önem vermeyenlerin arkasında namaz kılmamalıdır. Çünkü bunların namazı sahih olmaz. Günah işlediği hâlde, abdestin, namazın farzlarını bilen ve ehemmiyet veren imam arkasında kılmak caiz olsa da, mekruhtur. Ebüssü'ûd efendi fetvasında buyuruyor ki:

"(Salih ve facir arkasında namaz kılınız!) hadis-i şerifi, cami imamları için değil, Cuma kıldıran emirler içindir. Bunlara uymak ve itaat etmek içindir."

Günah işlediği bilinen imamların arkasında namaz kılmamalıdır. İmamlık şartları bulunmayan, Kur'ân-ı kerimi teganni ile okuyan imama uymamalıdır. Dinine bağlı imamın mescidine gitmelidir. Her namaz için, camiye gitmeli, fasık, cahil, mezhepsiz, dinde reformcu olduğu bilinen imama rastlanınca, ona uymamalıdır. Böyle imam var zannetmekle, camiyi terk etmemelidir. Ebüssü'ûd efendi fetvasında buyuruyor ki:

"Haram yiyen, faiz alan imamı azletmek vaciptir. Kur'ân-ı kerimi tecvid üzere okumasını bilmek farzdır. Tecvidi bilmeyen, mehâric-i hurûfu gözetemez. Harflerin ağızdaki yerlerini gözetemeyen bir kimsenin okuduğu Kur'ân-ı kerim ve kıldığı namaz sahih olmaz."

Namazları, imamı salih olan camide kılmalıdır. İmamlık şartları bulunan kimsenin imam olması için de uğraşmak, her Müslümanın vazifesidir.

***

Sual: Cenaze defnedilmeden önce, lahd kısmını beton ve benzeri şeyle kapatmanın mahzuru var mıdır?

Konu ile alakalı olarak Mîzân-ül-kübrâda deniyor ki:

"Dört mezhep söz birliği ile bildiriyor ki, lahdin kabir tarafı, kerpiç dizerek veya hasırla kapatılır. Burasını pişmiş tuğla ile, tahta ile kapatmak mekruhtur. Çivi, tuğla gibi fırınlanmış şeyler, ziynet eşyasıdır. Bunları kabrin içinde kullanmak mekruhtur. Kabrin üstünü, dışarıdan tuğla, ağaç ve mermerle örtmek caizdir. Resulullah efendimizin mübarek lahdi, dokuz tane kerpiç ile kapatılmıştır. Kadınlar kabre tabutsuz konurken, büyük bez ile perde tutulur."

***

Sual: Ölen küçük çocukları, mezara götürürken, tabutla mı götürmek gerekir?

Cevap: Süt çocuğunu ve biraz büyüğünü, bir kişi iki eli üzerinde götürür. Bu kişi, hayvan üzerinde de olabilir. Büyük çocuklar, tabut ile götürülür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

* Namaz vakti geçerken, kılmadığı için üzülmeyen

1 Mart 2017, Çarşamba

Namaz vakti geçerken, kılmadığı için üzülmeyen

 

 

 

Sual: Namaz vakti geçerken, namaz kılmadığı için üzülmeyenin durumu ne olur?

Cevap: Hadîs imamları, sözbirliği ile bildiriyor ki, (Bir namazı vaktinde amden [kasten, bile bile] kılmayan, yani namaz vakti geçerken, namaz kılmadığı için üzülmeyen, kâfir olur veya ölürken imansız gider. Ya namazı, hatırına bile getirmeyenler, namazı vazife tanımayanlar ne olur?). Ehl-i sünnet âlimleri sözbirliği ile buyurdular ki, (İbadetler imandan parça değildir). Yalnız, namazda sözbirliği olmadı. Fıkıh imamlarından imâm-ı Ahmed ibni Hanbel, İshak ibni Râheveyh, Abdullah ibni Mubârek, İbrahim Nehâî, Hakem bin Uteybe, Eyyûb Sahtiyânî, Davud Tâî, Ebû Bekr ibni Şeybe, Zübeyr bin Harb, daha birçok büyük âlimler, bir namazı amden, yani bile bile kılmayan kimse, kâfir olur, dedi. O hâlde, ey din kardeşim, bir namazını kaçırma ve gevşek kılma, seve seve kıl! Allahü teâlâ kıyamet günü, bu âlimlerin ictihadlarına göre ceza verirse, ne yaparsın? (Tefsîr-i Mugnî)de diyor ki: (Büyüklerden biri şeytana dedi ki, senin gibi melun olmak istiyorum, ne yapayım? İblis sevinip, benim gibi olmak istersen, namaza ehemmiyet verme ve doğru, yalan, her şeye yemin et, yani çok yemin et! dedi. O kimse de, hiçbir namazı bırakmayacağım ve artık yemin etmeyeceğim, dedi). Hanbelî mezhebinde, bir namazı özürsüz kılmayan, mürted gibi katlolunur ve yıkanmaz. Kefenlenmez ve namazı kılınmaz. Müslümanların mezarlığına gömülmez ve mezarı belli edilmez. Dağda bir çukura konur. Şâfiî mezhebinde, namaz kılmamakta ısrar eden, mürted olmaz ise de, cezası katldir. Maliki mezhebi de, Şâfii gibi olduğu, (İbni Âbidîn)de ve (Milel-nihâl) tercümesi altmışüçüncü sahifede yazılıdır. Hanefî mezhebinde ise, namaza başlayıncaya kadar hapis olunur veya kan akıncaya kadar dövülür. Fakat namaza ehemmiyet vermeyen, vazife bilmeyen, dört mezhepte de kâfir olur. Namazı bile bile kılmayıp, kaza etmeği düşünmeyen ve bunun için azab çekeceğinden korkmayan kimsenin, Hanefi mezhebinde de kâfir olacağı, (Hadîka)da, dil afetlerinde yazılıdır. (Tam İlmihal s. 210)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

26 Şubat 2017 Pazar

* Farz namazın ehemmiyeti

28 Şubat 2017, Salı

Farz namazın ehemmiyeti

 

 

 

Sual: Farz namazların ehemmiyeti nedir?

Cevap: Farz namazların ehemmiyetini bildirmek için, Muhammed Rebhâmî "rahmetullahi aleyh", yazdığı (Riyâd-ün-nâsıhîn) adındaki, Farisi kitabının, ikinci kısmı, birinci bâb, onikinci faslında buyuruyor ki:

Sahîhayn ismi verilen, din-i islâmın iki temel kitabında [(Buhârî) ve (Müslim)de], Câbir bin Abdullah'ın "radıyallahü anh" bildirdiği bir hadîs-i şerifte, Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem": (Birinin evi önünde nehir olsa, her gün beş kere bu nehirde yıkansa, üzerinde kir kalır mı?) diye sordu. Hayır, ya Resûlallah! dedik. (İşte, beş vakit namazı kılanların da, böyle küçük günahları af olunur) buyurdu. Bazı cahiller, bu hadîs-i şerifi işitince, o hâlde, hem namaz kılarım, hem de istediğim gibi, keyif sürerim. Nasıl olsa günahlarım af olur, diyor. Böyle düşünmek doğru değildir. Çünkü, şartları ile, edebleri ile kılınıp, kabul olan bir namaz, günahları döker. Sonra, küçük günahları af olsa bile, küçük günâh işlemeğe devam etmek, ısrar etmek, büyük günâh olur. Büyük günâh işlemeğe ısrar etmek de, küfre sebep olur. İbni Cevzî, (El-mugnî) ismindeki tefsirinde buyuruyor ki, (Ebû Bekr-i Sıddîk "radıyallahü anh" buyurdu ki, beş namaz vakitleri gelince, melekler der ki, ey Âdem oğulları, kalkınız! İnsanları yakmak için hazırlanmış olan ateşi namaz kılarak söndürünüz). Bir hadîs-i şerifte, (Mümin ile kâfiri ayıran fark, namazdır) buyuruldu. Yani, mümin namaz kılar. Kâfir, kılmaz. Münafıklar ise, bazen kılar, bazen kılmaz. Münafıklar, Cehennemde çok acı azab görecektir. Müfessirlerin şâhı, Abdullah ibni Abbâs "radıyallahü anhümâ" diyor ki, Resûlullahtan "sallallahü aleyhi ve sellem" işittim. Buyurdu ki, (Namaz kılmayanlar, kıyamet günü, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır). (Tam İlmihal s. 210)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

* “Değiştirilmemiş bir namaz kalmıştı!..” (Osman Ünlü'nün 28.2.2017 tarihli yazısı)

28 Şubat 2017, Salı

"Değiştirilmemiş bir namaz kalmıştı!.."

 

 

 

Sual: Namaz başta olmak üzere, ibadetleri, Peygamberimizin bildirdiği ve gösterdiği gibi yapmamak, o ibadeti değiştirmek, yok etmek mi olur?

Cevap: Eshâb-ı kiramdan Enes bin Mâlik hazretleri, bir gün ağlıyordu. Ağlamasının sebebi sorulunca;

"Resulullah efendimizden öğrendiğim ibadetlerden, değiştirilmemiş bir namaz kalmıştı. Şimdi, bunun da elden gittiğini görüyor, bunun için ağlıyorum" cevabını vermiştir. Yani, şimdiki insanların çoğu, namazın şartlarını, vaciblerini, sünnetlerini, müstehablarını yerine getirmiyor, mekruhlarından, müfsitlerinden, bidatlerinden sakınmıyorlar. Onun için ağlıyorum dedi. Böyle yapanlar, Peygamberlerin, evliyanın, salih, sadık müminlerin büyüklüklerini anlayamayanlardır. Onların yollarını bırakıp, kendi kısa görüşlerine, nefislerine, beğendiklerine göre ibadetleri değiştiriyorlar. Saadet yolunu bırakıp, şakavete, felakete atılıyorlar. Enes bin Mâlik hazretlerinin ağlamasının sebebi, namaza ilaveler yaparak ve bazı yerlerini azaltarak değiştirenleri görmesidir. Böylece, sünneti yani İslâmiyeti değiştiriyorlar. Sünneti değiştirmek ise, bidattir.

***

Sual: Kötülüklerin kaynağı olarak bilinen nefsin, insanda yaratılmasının sebebi, hikmeti nedir?

Cevap: İnsanlarda nefs olmasaydı, insanlık kalmaz, meleklik hasıl olurdu. Halbuki, beden birçok şeylere muhtaçtır. Yemek, içmek, uyumak, istirahat etmek lazımdır. Süvariye hayvan lazım olduğu gibi, insana da beden lazımdır. Hayvana bakmak lazım olduğu gibi, bedene hizmet etmek de lazımdır. İbadetler beden ile yapılmaktadır. Birisinin geceleri uyumayıp, hep namaz kıldığı söylendiğinde, Peygamber efendimiz;

(İbadetlerin kıymetlisi, az olsa da devamlı yapılanlardır) buyurdu. Çünkü ibadetin devamlı yapılmasında, kulluğa alışmak vardır.

***

Sual: İbadetler içinde, beş vakit namaz kılmak da, imanın şartlarından mıdır?

Cevap: Namaz kılmak, imanın şartı değil ise de, namazın farz olduğuna inanmak, imanın şartıdır.

***

Sual: Namaza niyet etmek, sadece ismini söylemekle olur mu?

Cevap: Namaza niyet etmek demek, ismini, vaktini, kıbleyi, imama uymayı irade etmek, kalbinden geçirip, kılmayı tercih etmek demektir. Yalnız ilim, yani ne yapacağını bilmek niyet olmaz. Şafii mezhebinde, namazın rükünlerini de hatırlamak lazımdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com