29 Nisan 2012, Pazar | ||||
Kur'an, tesbih ve sadaka | ||||
Sual: Kur'an okumak, zikir çekmek, sadaka vermek ve nafile oruç tutmak gibi ibadetlerin hangisi daha sevabdır? CEVAP Kur'an-ı kerim okumak, daha sevabdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Namazda Kur'an okumak namaz dışında okumaktan daha faziletlidir. Namaz dışında Kur'an okumak, [Namazlardan sonra okunan] Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahü ekber söylemekten daha sevabdır. Bu tesbihleri söylemek, sadakadan, sadaka ise, nâfile oruçtan daha faziletlidir. Oruç ise Cehennem ateşine karşı kalkandır.) [Beyhekî] Yara kabuğunun düşmesi Sual: Yara kabuğunun düşmesiyle, su değmemiş kuru yer kalacağı için, abdest bozulmuş olur mu? CEVAP Hayır, abdest bozulmuş olmaz. (S. Ebediyye) Yumurtayı yıkamak Sual: Kabuğunu yıkamadan, yumurtayı suda kaynatıp, yemek haram mıdır? CEVAP Yumurtanın kabuğu necis olmadığı için yıkamadan kaynatıp yemek haram olmaz, ama mekruh olur. Yıkayarak kaynatmalıdır. Taş olan ekmek Zengin kadının biri, Yaşar krallar gibi. Uşaklar, hizmetçiler, Erzakla dolu kiler. Fakat kadın çok cimri, Gelse fakirin biri, Konuşturmadan kovar, Başından hemen savar. Yandaki viranede, Yıkık dökük hanede, Yaşar başka aile, Başlarında gaile. Dururlar hasta ve aç, Yavan ekmeğe muhtaç. Dul anne ve üç çocuk, Mevsim kış, hava soğuk, Fakir, zengine varır, Ağlayarak yalvarır: "İstemeye utandım. Affınıza sığındım, Bir parça ekmek verin! Rıza-i Hakka erin! Aç ve hasta küçükler, Sizlerden medet bekler." Cimri dönüp giderken, Der, aldırış etmeden: "Hiç ekmeğim yok inan, Olsa vermez mi insan? Ekmek varsa taş olsun! Kuru gözüm yaş olsun!" Fakir kadın üzülür, Gözünden yaş süzülür. Boynu büküktür yine, Naçar döner evine. Zengin kadın neşeli, Sağı solu döşeli. Hazırlar sucukları, Çağırır çocukları. "Bulunamaz bahane, Sofra yine şahane… Kızarmış yağlı ekmek, Ne hoştur bunu yemek. Çağırın hizmetçiyi, Alıp gelsin tepsiyi!" Hizmetçi kızın biri, Şaşkınlıkla içeri, Dalıp yıldırım gibi, Der ki, "Aman yâ Rabbi! Gördüm ki ekmekleri, Taşa dönmüş her biri." "Aptal, bunda ne varmış, Demek ekmek bayatmış. Haydi, fırına hemen, Üç ekmek al yeniden!" Hizmetçi koşar gider, Görevi ifa eder. Ekmeği eve taşır, Sepet de ağırlaşır. "Ne ağır ekmekmiş bu, Canım çıktı doğrusu. Merakıma gitmişti pek, Niye ağır bu ekmek?" Yavaş yavaş açıyor, Üç tane taş çıkıyor, Şaşırdı cimri ana, Çığlık atıp divana, Boydan boya yayılır, Ses kesilip, bayılır. Zaman geçer ayılır, Olay hemen yayılır. Alır onu endişe, Pişman yaptığı işe. "Affet Allah'ım beni! Gerçeği gördüm yeni. Ben doğru yoldan saptım, Dünya malına taptım. Cimriye çıktı adım, Belli oldu maksadım. Kimseye acımadım, Ekmeğe kıyamadım. Sabah gelen fakire, Yok dedim yalan yere. Gözlerime yaş doldu, Taze ekmek taş oldu. Tevbe ettim bin kere, İşte kapanıp yere. Neyim varsa mal, para, Alsın, fakir fukara." Duası kabul olur, Kadın cömert kul olur. Gönlü hep nur içinde, Yaşar huzur içinde. Hoca, aşırı gitme! Kimseyi mahrum etme! | ||||
Bugünkü ilahi: | ||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net | ||||
28 Nisan 2012 Cumartesi
* Kur'an, tesbih ve sadaka
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder