31 Temmuz 2008 Perşembe

[dinimizislam] Mehmet Ali Demirbaþ’ýn bugünkü yazýsý (Kurumlara zekât vermek 2.8.2008)

 

www.dinimizislam.com

bilgi@dinimizislam.com

2 Ağustos 2008, Cumartesi

Kurumlara zekât vermek

 

Sual: Kur'an-ı kerimdeki fi-sebilillah kelimesine, Allah yolunda olan her kurum ve kuruluş dâhil diyerek, dernekten partiye kadar her kuruluşa zekât verileceği söyleniyor. Bu doğru mudur?

CEVAP

Kur'an-ı kerimde zekât verileceği bildirilen 8 sınıftan birisi de fi-sebilillah yani Allah yolundakilerdir. Bu sınıfa girenler:

1- Fi-sebilillahtan murad, fakir askerlerdir. (Nur-ül-izah)

2- Fi-sebilillahtan murad, cihad ve hac yolundaki muhtaçlardır. (Redd-ül-muhtar)

3- İmam-ı Ebu Yusuf'a göre, savaşa gidemeyen fakirler, İmam-ı Muhammed'e göre de hac yolundaki fakirlerdir. (Dürer)

4- Gaza veya hac için çıkıp da nafakası tükenenlerdir. (Tahtavi)

5- Üç mezhebe göre, gazi ve askerlerdir. Hanbeli'ye göre hac yolundakiler de dâhildir. (Mizan)

6- Gaziler olduğunda, dört mezhepte ittifak vardır. (M. Erbea)

7- Zahid-ül Kevseri hazretleri, Makalat kitabında, (Hayır kurumlarına zekât verilmesi caiz değildir. Müctehid imamların hiçbirisi, hayır kurumlarına zekât verileceğini bildirmemiş ve bu konuda icma hâsıl olmuştur. Sonra gelen âlimlerin sözleri icmayı bozamaz) buyuruyor. [Demek ki, bugün hakiki bir âlim bile çıksa, kurumlara zekât verilmesine fetva verse, icmayı bozamayacağı için fetvası geçersiz olur. Zaten hakiki âlim de, icmayı bozucu fetva vermez.]

 Bedayi'de, fi-sebilillah kelimesiyle Allah yolunda çalışanlar bildirilmiştir. Mesela zengin de olsa, ilim talebesine zekât verilir. Dürr-ül-muhtar'da diyor ki: Din bilgilerini öğrenmekte ve öğretmekte olanlar yani işi, mesleği bu olanlar, zengin olsalar bile, çalışıp kazanmaya vakitleri olmadığı için zekât alabilirler. İbni Abidin hazretleri bunu açıklarken buyuruyor ki: Hadis-i şerifte, (İlim öğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, buna zekât vermek caizdir) buyuruldu. Durum böyleyken, çeşitli kurumlar, zekât fonu diye bankaya bir hesap numarası açıyorlar yahut makbuzla para topluyorlar. Yukarıdaki vesikalardan anlaşılacağı gibi, bu yolla verilen paralar zekât yerine geçmez.

Ülkemizde, dine hizmet eden, ilim talebesi yetiştiren yurtlar, Kur'an kursları, vakıflar ve başka hayır kurumları vardır. Bu kurumların bir yetkilisi, bir fakirden vekalet alır. Fakir, kurumdaki yetkili şahsa vekalet verirken, (Benim adıma zekât almaya ve aldığın zekâtı dilediğin yere vermeye seni vekil ettim) der. Yahut sadece (Seni umumi vekil ettim) demesi de kâfidir. Vekil de, aldığı zekâtı, talebelerin ihtiyaçlarına, kurumun başka ihtiyaçlarına sarf edebilir.

 

Dinimiz İslam Mail Grubu

Gruba üye olmak için: http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp

Üyelikten çıkmak için: dinimizislam-unsubscribe@googlegroups.com

Dini sualleriniz için:  http://www.dinimizislam.com/sorucevap.asp

  Sual-cevap arşivi: http://groups.google.com/group/dinimizislam

 

 

İnternet sitelerimiz

www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com - www.evlilikrehberi.net   

NOT: www.mehmetalidemirbas.com sitesindeki bütün yazılar seslendirilmektedir. 

Seslendirilmesi bitenler dinlenebilir.

 

0 yorum: