22 Mart 2015 Pazar

* Sâlih amelleri herkes yapabilir mi? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 24.03.2015 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

24 Mart 2015, Salı

Sâlih amelleri herkes yapabilir mi?

 

 

Sual: (Bir mürşid-i kâmilin yaptıkları ancak sâlih amel olur. Bunun için herkes sâlih amel işleyemez) diyenler var. Bu doğru mu?

CEVAP

Doğru değildir. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

Sâlih amel, İslam’ın beş şartıdır. İslam’ın bu beş temelini, bir kimse hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur, çünkü bunlar, sâlih işler olup, insanı günahlardan ve çirkin şeyleri yapmaktan korur. Nitekim Ankebut suresi, 45. âyetinde mealen, (Kusursuz kılınan bir namaz, insanı kötü işleri işlemekten korur) buyuruldu. İslam’ın beş şartını yerine getirmek nasip olan kimse, nimetlerin şükrünü yapmış olur. Şükrü yapınca, Cehennem azabından kurtulmuş olur; çünkü Nisa sûresi, 147. âyetinde mealen, (İman edip şükrederseniz, azap etmem) buyuruldu. (1/304)

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İman edip sâlih ameller işleyenler için, mağfiret ve bol rızık vardır.) [Hac 50]

(İman edip sâlih amel işleyenlere, kesintisiz mükâfat vardır.) [İnşikak 25]

(İman edip sâlih ameller işleyenlere cennetler vardır.) [Tin 6]

(Allahü teâlâ, kâfirken tevbe ve iman edip sâlih amel işleyenlerin seyyiatını hasenata [günahlarını sevablara] çevirir.) [Furkan 70]

(İman edip sâlih amel işleyenler ve Rablerine güvenip huşu ve tevazu ile itaat edenler Cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.) [Hud 23]

(İman edip sâlih amel işleyenlerin [ibadetleri yapıp haramlardan kaçanların] yeri Firdevs cennetleridir.) [Kehf 107]

(Asra yemin olsun ki, insanlar ziyandadır, ancak iman edip sâlih amel işleyenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.) [Asr 1-3]

(İman edip sâlih amel işleyenler, Cennet ehlidir ve orada ebedî kalırlar. Biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz.) [Araf 42]

Bu âyet-i kerime, istisnasız herkesin iman edip sâlih amel işleyebileceğini, sâlih amelin, insanın gücünün üstünde bir şey olmadığını bildiriyor. (Beydâvî)

Mürşid-i kâmil, tasavvufta olgunlaşmış, evliyalık mertebelerinin sonuna ulaşan ve başkalarını da bu yolda yetiştirebilen, sözü senet olan, icazetli âlim demektir. Böyle bir zatın ibadetiyle sıradan bir Müslümanın ibadeti aynı olmamakla beraber, sâlih ameli herkes işleyebilir, ama herkes mürşid-i kâmil olamaz. Hattâ her evliya da mürşid-i kâmil değildir.

 

Twitter’da paylaş     Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

0 yorum: