BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Esselâmü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekâtühü | |||||||
15 Kasım 2014, Cumartesi | |||||||
Ehl-i kıbleye kâfir denir mi? | |||||||
| |||||||
Sual: S. Ebediyye’de, Ehl-i sünnet olmayanın, kâfir veya bid’at ehli olacağı bildiriliyor. Bid’at ehli kâfir değil mi? CEVAP Bid’at ehline kâfir denmez. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Hadis-i şerifte, bu ümmetin 73 fırkaya ayrılacağı, bunlardan 72 fırkanın Cehenneme gidecekleri bildiriliyor, Cehennemde sonsuz kalacakları bildirilmiyor. Cehennem ateşinde sonsuz azapta kalmak, imanı olmayanlar için, yani kâfirler içindir. 72 fırka, itikatları bozuk olduğu için Cehenneme girecekler ve itikatlarının bozukluğu kadar yanacaklardır. 72 bid’at fırkası (Ehl-i kıble) olduğu için, hepsine kâfir dememeli. Fakat bunların, dinde inanması zaruri lazım olan şeylere inanmayanları ve (Ahkâm-ı İslamiyye)’den her Müslümanın işittiği, bildiği şeyleri tevilini bilmeden reddedenleri kâfir olur. (3/38) Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri buyuruyor ki: 72 bid’at fırkasına sapık denir. Bunların hiçbiri kâfir değildir. Fakat 72 fırkadan herhangi birinde bulunduğunu söyleyen bir kimse, Kur’an-ı kerimde veya hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş ve Müslümanlar arasına yayılmış bilgilerden birine inanmazsa, kâfir olur. Şimdi, (Ehl-i sünnet) mezhebinden çıkıp sapık veya kâfir olmuş kimseler çoktur. (Faideli Bilgiler) Ehl-i sünnetten ayrılan kimse, tevatürle zaruri olarak öğrenilen din bilgilerinden birine inanmazsa, buna (La ilahe illallah ehli) denmez. Böyle kimse kâfir olur. İbni Âbidin’de de böyle yazılıdır. (S. Ebediyye) 72 bid’at fırkasının hiçbiri kâfir değilse de, Cehennemde uzun zaman yanacaklardır. İtikat bilgilerinde ictihad ederken, Resulullah’ın ve Eshab-ı kiramın itikatlarından ayrılan din âlimi, dinde zaruri ve sözbirliğiyle bilinen itikattan ayrılırsa, kâfir olur. Zaruri ve sözbirliğiyle bildirilmemiş olan itikattan ayrılırsa, kâfir olmaz, itikatta bid’at sahibi olur. Bid’at ehline, (Ehl-i kıble) de denir. Amel ve ibadet bilgilerinde ictihad ederken de, zaruri ve sözbirliğiyle bilinen ibadetlere inanmayan kâfir olur. Fakat zaruri ve sözbirliği ile bildirilmemiş olan ibadetlerden ayrılan âlim, eğer müctehid ise, sevab kazanır. Müctehid değilse, amelde bid’at sahibi, (Mezhepsiz) olur. Zaruri olarak yani câhillerin de bildiği ve sözbirliğiyle bildirilmiş olan bir inanışı veya bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı için, La ilahe illallah dese ve her ibadeti yapsa ve her günahtan da sakınsa bile, buna (La ilahe illallah ehli) veya (Ehl-i kıble) denmez. (Faideli bilgiler) Netice: Günümüzde ictihad seviyesine yükselmiş âlim olmadığı için, Ehl-i sünnete düşman olup bid’at fırkalarına tâbi olanların imanları tehlikededir. Twitter’da paylaş | Facebook’ta paylaş | |||||||
Bakış açısı Her önüne çıkanı, engel sanan devrilir, Merdiven kabul eden, bir basamak yükselir. | |||||||
Bugünkü ilahi: | |||||||
Dini sualler için | Üye olmak için Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo Mail grubu sayfası: Google | Yahoo www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com | |||||||
14 Kasım 2014 Cuma
* Ehl-i kıbleye kâfir denir mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder