31 Ağustos 2014 Pazar

* Haç Müslüman olmaz

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

1 Eylül 2014, Pazartesi

Haç Müslüman olmaz

 

 

Sual: (Sarığa, takkeye veya şapkaya haç koyup onunla namaz kılınırsa, böylece haç secdeye gitmiş, artık o Müslüman olmuş olur. Böyle Müslüman olmuş bir haçla namaz kılmanın mahzuru olmaz) deniyor. Cansız şey nasıl Müslüman oluyor ki?

CEVAP

Onların maksadı, Hristiyanlığın sembolü olan haçı, meşru bir sembol olarak göstermektir. Bu, yerli ajanların bir oyunudur. Secdeye götürülen haç, Müslüman olmaz. Domuz derisinden takke yapıp, (Secdeye gittiği için domuz derisi temiz olur) demek gibi, çok yanlış ve çirkin bir sözdür. Tersine, bir papaz takke giyerek kiliseye gitse, vaftiz yapılan şaraplı suya takkeyi batırsa, takke Hristiyan mı olmuş olur? Öyle yapıldı diye Müslümanlar takke giyemezler mi? Müslüman görünen Hristiyan ajanlarının oyununa gelmemelidir.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

İmkânsız iş

(Seni ben sevdim) yazsa, güneşe buzla biri,

Benden daha çok sevmiş, anlaşılan o seni.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Günahımla Geldim Sana

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

30 Ağustos 2014 Cumartesi

* "Muhakkak kurtuldu" ne demek? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.09.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

01 Eylül 2014, Pazartesi

“Muhakkak kurtuldu” ne demek?

 

 

Sual: Âyet ve hadislerde (Şunu yapan kurtuldu) gibi mazi fiili, yani geçmiş zaman ifadeleri kullanılıyor. Kurtulma işi, gelecekte yani âhirette olmayacak mı?

CEVAP

Allah indinde zaman yoktur. Bir de bir şey muhakkak olacaksa, onu olmuş bilmek gerekir. Allahü teâlâ (Kurtuldu) diyorsa, o iş kesindir, mutlaka olacak demektir. Kur'an-ı kerimde (Kad eflaha=Muhakkak kurtuldu) ifadesi geçen iki âyet-i kerime meali:

(Müminler, muhakkak kurtuldu.) [Müminun 1]

(Nefsini tezkiye eden kurtuldu.) [Şems 9]

Tezkiye, günahtan, küfürden temizlenmek demektir. Demek ki günahtan, küfürden temizlenen kimse muhakkak kurtulmuştur. Üç hadis-i şerif:

(Susan kurtuldu.) [İ. Ahmed]

(Kıyamette ilk sual, namazdan olacaktır. Namazı doğru kılan kurtuldu.) [Tirmizî]

(Men terekes-salâte müteammiden fekad kefere=Namazı kasten terk eden kâfir oldu.) [Taberânî]

Hanefî mezhebinde, namaz kılmayana kâfir denmez. Hanefî âlimleri, bu hadis-i şerifi, (Namaz kılmayan kimse, zamanla namaza önem vermez, önem vermeyince de, imanını kaybedip kâfir olur) diye açıklamışlardır.

 

Îmâ ile kılarken

Sual: Ayaklarını kıbleye doğru uzatıp, îmâ ile namaz kılan, imamla yan yana duruyorsa, ayakları imamın ayaklarından ileriye geçmiş oluyor. Bu durumda namazı sahih oluyor mu?

CEVAP

Ayakta cemaatle namaz kılarken, ayakların bulunduğu yere itibar edilir. Ayağının topuğu imamın topuğundan ileri olursa o namaz sahih olmaz. Ama îmâ ile kılarken böyle değildir, o zaman topuklara değil, başın bulunduğu yere itibar edilir. Îmâ edenin başı, imamın başının gerisinde veya aynı hizada olursa, ayakları imamın ayaklarının ilerisinde olsa da namazı sahih olur. (İbni Abidin)

 

Secde edemeyen

Sual: Ayakta durabilen, fakat secde edemeyen hasta namazını nasıl kılar?

CEVAP

Hasta ayakta durabilse de, secde yapamıyorsa ayağa kalkması gerekmez, oturarak îmâ ile kılar. Ayakta da îmâ ile kılabilenin, oturarak îmâ ile kılması ayakta îmâ ile kılmasından efdaldir. (Mülteka, Mecmua-i Zühdiyye)

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

* Neden mekruhtur?

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Ağustos 2014, Pazar

Neden mekruhtur?

 

 

Sual: Namazda, oruçta veya başka bir ibadette, (Şunu yapmak mekruhtur) deniyor. Mekruh olmasının sebebi ve farzların, sünnetlerin hikmetleri niye açıklanmıyor?

CEVAP

Çok şeyin hikmeti bilinmez. Dinimiz, bir hüküm için, (Farzdır, vacibdir, sünnettir, haramdır, mekruhtur) demişse öyle kabul edilir. (Allahü teâlâ orucu, namazı niye farz kıldı? İkindinin farzı dört rekât da, akşamınki niye üç rekâttır? Kan içmeyi niçin haram kıldı? Namazda Sübhaneke ve Salli Bârikleri okumak niye sünnettir? Sünneti terk etmek niye mekruhtur?) gibi sualler sormak yanlıştır. Dinimiz neyi nasıl bildirmişse ona uyulur. Dinimiz, bazı hükümlerin sebebini bildirir, bildirmedikleri de çoktur. Dînî hükümleri hiç kimsenin sorgulamaya hakkı olmaz. Ne emredilmişse uyulur, ne yasaklanmışsa ondan sakınılır.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Neşeden ağla

Her zaman yüzün gülsün, gönlün sevgiyle dolsun,

Eğer ağlarsan bir gün, o da sevinçten olsun!

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Günahkarım

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

29 Ağustos 2014 Cuma

* Habercinin vazifesi haber vermektir (Mehmet Ali Demirbaş'ın 31.08.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Ağustos 2014, Pazar

Habercinin vazifesi haber vermektir

 

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

İmanımızı muhafaza edip, imanla ölmek için, dinimizi doğru olarak öğrenip, emir ve yasaklara uymamız ve her gün tecdid-i iman duasını okumamız lazımdır. Bugün, öfke insanları mahvediyor. Öfkelenmemek için ne mümkünse yapmaya çalışmalı. Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitaplarını, hayatlarını okumalı, istiğfar etmeli, kabahati kendimizde aramalı. (Kusur varsa, bendedir) demeli. Kendi kusurumuzu görebilmeliyiz. Otokritikte bulunmalı. Şimdi buna öz eleştiri diyorlar. Herkes kendini överken biz kendimizi yermesini bilmeliyiz.

Hazret-i Ali, Resulullah efendimizin damadı, ilk Müslüman olan genç ve Allah’ın aslanı olmasına rağmen, kendi mübarek sakal-ı şerifini tutup, (Ah nefsim, nedir benim senden çektiğim) demiş, bir tutam kıl elinde kalmış. Bugün niye böyle kendimize nasihat etmiyoruz? (Kardeşim, yanlış yoldasın, kendini düzelt) diye ikaz edene teşekkür edeceğimiz yerde gücenirsek büyük hata etmiş oluruz. İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Habercinin vazifesi ancak haber vermektir) buyuruyor.

Allahü teâlânın büyük ihsanına kavuştuk. Milyarlarca insana verilmeyen büyük saadet, iman ehline verilmiştir. Elhamdülillah iman ettik, Müslümanız. Bu imanın güzelliğini başkalarına da anlatmak zorundayız. Bunun için de önce, bu imanın tezahürü bizde teşekkül etmeli. Yalan söylememeli, verdiğimiz sözde durmalı, gıybet dedikodu etmemeli, kimsenin kalbini kırmamalı, güler yüzlü olmalıyız. Ailelerimizi üzmemeli, yani İslam ahlâkı ile ahlaklanmalıyız. Öyle olmalı ki insanlar bizim için, (Ah bir gelse de dinlesek) demeli. Böyle olursak, ayrıca konuşup bir şeyler anlatmamıza lüzum kalmaz. Herkes iyiyi kötüyü fark eder, Müslümanlığa rağbet besler. Diğer taraftan, allâme-i cihan olsak, çok faziletli olsak, en güzel kelamlar bizde olsa, fakat hâlimiz bozuksa, hem etrafımıza hem de İslamiyet’e zarar veririz.

O hâlde önce iğneyi kendimize batıralım. İyi bir Müslüman olmaya, sevip sevilmeye çalışmalıyız. Nefsimize zorluk verenlere dua etmeliyiz. Hakaret edene, aleyhimizde konuşana hediye vermeliyiz. Çünkü bize büyük iyilik etmiş ve günahlarımızı almıştır. Ona ne kadar teşekkür etsek azdır!

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

* Mezhepsizin imanı düzgün olmaz

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

30 Ağustos 2014, Cumartesi

Mezhepsizin imanı düzgün olmaz

 

 

Sual: (İnsan mezhebiyle övünmez, imanıyla övünür) denilerek mezhepsizliğin reklamı yapılıyor. Mezhepsiz insanın imanı düzgün olur mu? 72 sapık fırka, imanlarıyla nasıl övünür? Hem övünmenin dinimizde yeri var mıdır?

CEVAP

Dinimizde övünmenin yeri yoktur. Peygamber efendimiz, (Ben âlemlerin, bütün insanların, bütün peygamberlerin efendisiyim) dedikten sonra, (Bunları övünmek için söylemiyorum, hakikati bildiriyorum. Hakikati bildirmek benim vazifemdir. Bunları söylemezsem vazifemi yapmamış olurum) buyuruyor. Görüldüğü gibi Peygamber efendimiz, kendine verilen büyük nimetlerle övünmezse, mezhepsiz kimse, imanıyla nasıl övünür? Bir âyet-i kerime meali:

(Allah, kendini beğenip övüneni sevmez.) [Lokman18]

Necm sûresinde, (Nefsinizi tezkiye etmeyin) yani (Övünmeyin) buyuruluyor. Kendindeki iyilikleri, nimetleri, kendinden bilirse, Allahü teâlânın verdiğini düşünmezse, övünmek, yani (Nefsi tezkiye) olur. Bu nimetleri Allahü teâlâdan bilir, kendinin kusurlu olduğunu düşünürse, (Şükür) olur. Dinimiz övünmeyi değil, şükretmeyi emrediyor. Bir hadis-i şerif:

(Nimete şükür, o nimetin gitmesine karşı emandır.) [Deylemî]

Kendimizi övmek caiz olmadığı gibi, başkalarını da yüzlerine karşı övmek caiz olmaz. Bir hadis-i şerif:

(Birbirinizi övmeyin. Çünkü övmek onu boğazlayıp öldürmektir.) [İbni Mace]

İmanın düzgünlüğü, itikattaki mezhebin düzgünlüğüne bağlıdır. Bu ümmetin itikatta 73 parçaya bölüneceği, tek doğru itikadın Ehl-i sünnet vel-cemaat fırkası olduğu, imanı Ehl-i sünnet itikadına uygun olmayan kimsenin ise, mutlaka Cehenneme gideceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. Her Müslüman, dört hak mezhepten birinde olduğuna şükreder. Sapık mezheplerde olanın övünmesinin faydası olmaz. Bir insan, hem mezhepsiz, hem de Ehl-i sünnet itikadında olamaz. Dört hak mezhebin birinde bulunması şarttır. (Fıkh-ı ekber, Nuhbet-ül-leali, R. Nasihin, Mektubat-ı Rabbânî, F. Fevaid)

Ahmed bin Muhammed Tahtavî hazretleri buyuruyor ki:

Sivad-ı a'zam, fıkıh âlimlerinin yoludur. Fıkıh âlimlerinin yolu da, Peygamber efendimizin ve Hulefa-ı raşidinin yoludur. Bu yoldan ayrılanlar, Cehenneme gider. Kurtuluş, Ehl-i sünnet vel-cemaat fırkasındadır. Fırka-i naciyye, yani Cehennemden kurtulan fırka, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu dört mezhep, Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî’dir. Bu zamanda bu dört hak mezhepten birine tâbi olmayan, bid'at sahibi olup Cehenneme gider. (Dürr-ül-muhtar hâşiyesi Zebayıh kısmı)

Abdülgani Nablüsî hazretleri de (Bugün dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir) buyuruyor. (Hadîka)

İmam-ı Rabbânî hazretleri de, (Mezhepsiz olmak ilhaddır) buyuruyor. (Mebde ve Mead)

Demek ki, dört hak mezhepten birinde olmak, bu mezheplerin itikadı olan Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasında olmak demektir. Tersine, mezhepleri kabul etmemek, Ehl-i sünnet itikadını kabul etmemektir. O da bozuk iman demektir. İnsan, kendini Cehenneme götürecek olan bozuk imanıyla nasıl övünebilir ki? Mezhebi ve imanı düzgün olan da, Allahü teâlâya bu nimetleri ihsan ettiği için övünmemeli, şükretmelidir. (Ya Rabbî, bu kadar kâfirin, mezhepsizin ve sapığın içinde bana Ehl-i sünnet itikadını ve dört hak mezhepten birine uymayı nasip ettin, sana sonsuz şükürler olsun) demelidir.

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Sevgi yukarıdan gelir

Göle renk gökten gelir, güle su kökten gelir,

(Ben sevdim) demek yanlış, sevgi büyükten gelir.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:

·Gözlerim Yollarda Kaldı

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com