31 Mart 2014 Pazartesi

* Kibir alameti (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.04.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

02 Nisan 2014, Çarşamba

Kibir alameti

 

 

Sual: S. Ebediyye’de (Erkeklerin, pantolonu, ayaklarını örtecek kadar uzatması mekruhtur) deniyor. Uzun veya kısa olması niye mekruh oluyor?

CEVAP

Eskiden etekleri yere sürümek kibir alametiydi. Pantolonun paçalarının yere sürülmesine günümüzde paspallık dense bile, kibirlilere de benzediği için mekruh oluyor. Bir hadis-i şerifte, (Önceki ümmetlerden kibirli biri, eteklerini yerde sürüyerek yürürdü. Allah'ın gayretine dokunarak, yer bunu yuttu) buyuruldu. (İslam Ahlakı)

Bunun gibi bir erkek, kadınlara benzemek niyeti olmasa da, küpe, kolye takıyorsa, kadınlara benzemiş olur, caiz olmaz.

Kadınların da eteklerinin yere sürülmesi caiz değildir. Erkeklere benzemek niyeti olmasa da, kadınların pantolon giymesi de caiz olmaz.

 

Mâlikî’ye göre guslederken

Sual: Mâlikî mezhebinde ön avret yerine avuç veya parmakların içiyle dokunan erkeğin abdesti bozuluyor. Mâlikî mezhebini taklit eden erkek, guslederken önce avret yerlerini yıkasa sonra, bir daha ön avret yerine hiç dokunmasa, abdest alıp guslettikten sonra, bu gusül abdestiyle namaz kılabilir mi?

CEVAP

Kılabilir. Guslederken ön avret yerine abdestten sonra dokunulmazsa, abdesti bozulmaz. Avret yerine dokunmak gusle zaten zarar vermez, yani dokunulsa da gusle devam edilir. Sonra namaz kılmak için, sadece namaz abdesti alması yeterli olur. Kadınların ise, avret yerlerine dokunsalar da, abdestleri bozulmaz.

 

Kaşların altını yıkamak

Sual: Kaşlarım kalın ve gür. Mâlikî’yi de taklit ediyorum. Gusülde, kaşları da parmaklarımla delk etmem veya tarakla taramam gerekir mi?

CEVAP

Evet, gerekir.

 

Miras hesapları

Sual: Dinimize göre yapılan miras hesaplarında, elimizde ölçü olması için birkaç basit örnek verilebilir mi?

CEVAP

www.dinimizislam.com sitemizde, linkler bölümünde, miras programı vardır. O programla kolaylıkla hesaplanabilir. Ayrıca, sitemizde miras bahsinde de örnekler vardır.

 

Naylon çorap

Sual: Kadının dizden aşağısı, kaba avret yeri olmadığı için, naylon çorapla örtmesi yeterli midir?

CEVAP

Derisini gösteren çorap yok demektir. Kalın çorap olursa caiz olur.

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

HER HAFTA BİR DUA/ZİKİR ÖĞRENİYORUZ

HER HAFTA BİR DUA/ZİKİR ÖĞRENİYORUZ

17.Hafta

Ebu Hureyre radiyallâhu anh'dan nakledildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem
ashabına şu duayı okumalarını tavsiye buyurmuştur: 
"Sizden birisi sabahladığında;

اللَّهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا وَبِكَ أَمْسَيْنَا وَبِكَ نَحْيَا وَبِكَ نَمُوتُ وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ

(Allahumme bike esbehna vebike emseyna vebike nehya vebike nemutu veileykelmesir)
(Allah'ım senin iznin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık. Yine senin iznin ve yardımınla yaşar ve ölürüz, dönüşümüz de sanadır.)
Akşama kavuştuğunda ise;

اللَّهُمَّ بِكَ أَمْسَيْنَا وَبِكَ أَصْبَحْنَا وَبِكَ نَحْيَا وَبِكَ نَمُوتُ وَإِلَيْكَ النُّشُورُ

(Allahumme bike emseyna vebike esbehna vebike nehya vebike nemutu veileykennuşur)  
(Allah'ım senin iznin ve yardımınla akşama çıktık ve sabahladık. 
Yine senin iznin ve yardımınla yaşar ve ölürüz, dönüşümüz de sanadır.)
 desin."
Tirmizi, es-Sünen, V, 466 ( Hadis no: 3391)

Masaüstü duvar kağıdı

Mobil

A3 baskı formatı

A4 baskı formatı

A5 baskı formatı

A6 baskı formatı

--
--
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek için şu adrese e-posta gönderin:
sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Sorularla Islamiyet" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için sorularla-islamiyet+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

* En büyük hırsız

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

1 Nisan 2014, Salı

En büyük hırsız

 

 

Sual: Aceleci olduğum için, namaza başlayınca hemen bitirmek istiyorum. Bazen zamm-ı sûrenin bir kısmını rükûda tamamlıyorum. Üçüncü ve dördüncü rekâtta Fâtiha’nın son kısmını rükûda tamamladığım da oluyor. Rabbenâ lekel hamd’in yarısını da, secdeye inerken tamamlıyorum. Rükû veya secde tesbihinin bir kısmını doğrulurken okuduğum da oluyor. Bunların mahzuru oluyor mu?

CEVAP

İslam Ahlakı kitabında, (Kıyamda okuduğunu, rükûda tamamlamak, rükûda okuduğunu kıyamda tamamlamak mekruhtur. Zamm-ı sûreleri rükûda tamamlamak, dört mezhepte de mekruhtur. Fâtiha’yı rükûda tamamlamak ise, Hanefî'de mekruh, diğer üç mezhepte, namazı bozar) deniyor. Bu durumda Mâlikî’yi taklit edenin de namazı bozulur.

Rükudan kavmeye, secdeden celseye kalkmak farz, kalktıktan sonra (Sübhanallah) diyecek kadar durmak vacibdir.

S. Ebediyye’de, (Rükûda ve iki secdede tadil-i erkân, yani (Sübhanallah) diyecek kadar hareketsiz durmak vacib, daha çok durmak sünnettir) deniyor.

Buralardaki farzı herkes yapıyorsa da, genelde vacib terk ediliyor. Sünnet ise tamamen terk ediliyor.  

Diğer sünnetlere riayet ettiğimiz gibi, bu sünnete de riayet etmeliyiz ve bunu asla ihmal etmemeliyiz. Eğer kavmede, (Rabbenâ lekel hamd) dersek, vacible beraber sünnet de yerine gelmiş olur. Celsede de (Sübhanallah) diyecek kadar durulursa vacib yerine gelir, fakat daha fazla durulmazsa, sünnet yerine gelmiş olmaz, onun için buradaki sünnete de riayet etmeye çalışmalıdır.

Ömrümüzün en kıymetli anları, namaz kıldığımız vakitlerdir. İmam-ı Rabbânî hazretleri 2. cild, 69. mektubunda buyuruyor ki:

Bu zamanda insanların çoğu namaz kılmakta gevşek davranıyor. Peygamber efendimiz, (En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir) buyurunca, (İnsan, namazdan nasıl çalar?) diye sordular. (Namazda rükû ve secdeleri tam yapmamakla) buyurdu. (Hâkim, Taberanî)

Üç hadis-i şerif daha:

(Rükûda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayanın namazını Allahü teâlâ kabul etmez.) [Deylemî]

(Namaz kılarken, rükûdan sonra kalkıp, dik durmayanın, ayakta, her uzvu yerine yerleştirmeyenin ve iki secde arasında dik oturmayanın namazı tamam olmaz.) [Taberanî]

(Bir mümin, namazını güzel kılar, rükû ve secdelerini tamam yaparsa, namaz sevinir ve nurlu olur. Melekler, o namazı göğe çıkarır. O namaz, namazı kılmış olana, iyi dua eder ve “Sen beni kusurlu olmaktan koruduğun gibi, Allahü teâlâ da, seni muhafaza etsin” der. Namaz güzel kılınmazsa, siyah olur. Melekler o namazdan iğrenir. Göğe götürmezler. O namaz, kılmış olana, kötü dua eder. “Sen beni zayi ettiğin, kötü hâle soktuğun gibi, Allahü teâlâ da, seni zayi eylesin” der.) [Taberanî, Ukaylî]

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Merak et

Ebedî saadet için, dini biraz et merak!

İslam’ın esasını, öğrenmeli muhakkak.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Aldanma Dünya Varına

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

30 Mart 2014 Pazar

* Musevîlik ve İsevîlik (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.04.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

01 Nisan 2014, Salı

Musevîlik ve İsevîlik

 

 

Sual: Musevîlik Yahudilikten, İsevîlik de Hristiyanlıktan farklı mıdır?

CEVAP

Evet, farklıdır. Her peygamber Müslümandır. Çünkü itikatta ayrılık yoktur. Sadece amele ait hükümlerde farklar vardır. Bunun için Musa aleyhisselamın dinine Musevîlik, İsa aleyhisselamın dinine de İsevîlik dendi. Dinleri tahrif edilince, Yahudilik ve Hristiyanlık adını aldılar.

Yakup aleyhisselamın 12 oğlundan biri olan Yehuda’nın neslinden gelenlere veya Filistin’inde kurulan Yehuda Krallığına nispetle Yahudi denir.

Hristiyan kelimesi, Yunancadaki Hristianos kökünden gelir. İsa aleyhisselamın adı Hristos olarak da geçtiği için, ona bağlanan, onun yolundan gidenler anlamında Hristianos veya Hristiyan kelimeleri kullanılmıştır. Hristiyan kelimesi birinci yüzyılın ortalarına doğru kullanılmaya başlandı.

İsa aleyhisselamın dini bozulmadan önce, İsevîler mümin iken, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için, kitaplı kâfir oldular. Yahudiler İslamiyet’e bunlardan daha uzaktır. (Tezkire-i Kurtubî)

Hristiyanlar, teslise inanarak müşrik oldular. Büyük Konstantin İsevîliğe putperestliği karıştırdı. 325 yılında İznik’teki ruhani meclisinde, 318 papazla birlikte şirkle dolu yeni bir din meydana getirdi. (F. Bilgiler)

Yahudiler, İsevîliği içeriden yıkıp İncil’i yok ettiler. Uydurma İnciller çıkardılar. Allahü teâlânın gönderdiği İsevî dinini bugünkü Hristiyanlık hâline çevirdiler. 1973’te meydana çıkan Barnabas İncili de, Hristiyanlığın uydurma bir din olduğunu ortaya koymaktadır. (H. S. Vesikaları)

Pavlos, İsevî görünerek, İsevîlik dinini bozdu. Tevhidi teslise, İsevîliği Hristiyanlığa çevirdi. İncil'i tahrif etti. (İsa, Allah'ın oğludur) dedi. Bunlar İsevîler arasında yayıldı. Çok efsane uydurdular. Hazret-i İsa’nın uydurma resim ve heykellerini yaptılar. Haç işaretini sembolleştirip, heykellere ve haça taptılar, yeniden putperestliğe döndüler. (H. L. O. İman)

Hristiyanlıktaki, vaftiz ve İşa-i Rabbânî gibi âyinlerin, putperestlikten alınarak sonradan İsevîliğe karıştırıldığını, pek çok Hristiyan din adamı, ilim ve fen adamı açıkça yazmaktadır. (C. Veremedi)

Pavlos’un kurduğu Hristiyanlıkla, İsevîlik arasında büyük farklar vardır. (Christian Beginnings)

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

* Doğru yolu bulmak için dua

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Mart 2014, Pazartesi

Doğru yolu bulmak için dua

 

 

Sual: Doğru yolu bulmak için dua edilirse, doğru yol hangisiyse, Allah’ın ona göstereceği bildiriliyor. Ama ben doğru yolu buldum. Dua edersem, doğru yolumdan şüphe etmiş olurum. Bunun için dua etmiyorum. Dua etmemem uygun değil mi?

CEVAP

Dua etmemek çok yanlıştır. Allahü teâlâya dua etmekle, doğru imanımızdan şüphe etmiş olmayız. (Doğru yolda bulundur!) diye dua etmek, doğru yolda, yani Ehl-i sünnet olanlar dâhil herkes içindir. Peygamber efendimiz de, âlimlerimiz de, hep böyle dua etmiştir. Asıl dua etmemek, hâşâ, (Allah, içinde bulunduğum doğru yoldan beni alır, bana yanlış yolu gösterir) diye Allah'tan şüphelenmeye yol açar. Müslüman olan, böyle bir şey yapmaktan sakınmalıdır.

Zaten hiç kimse, (Benim yolum, benim grubum yanlıştır) demez. Yanlış olduğunu bile bile kim o yolda gider ki? Hristiyan da, Yahudi de, her türlü bid’at ehli de, doğru yolda olduklarını söylüyorlar. Bir âyet-i kerime meali:

(İnsanlar, dinde çeşitli gruplara bölündüler. Her grup, kendi yolunu doğru sanıp sevinmektedir.) [Müminun 53]

Herkesin farklı inançlarda olacağını Allahü teâlâ bildiriyor. Resulullah efendimiz de, bu ümmetin 73 farklı gruba bölüneceğini açıklamıştır. Her grup, (Ben böyle dua edersem, içinde bulunduğum gruptan şüphelenmiş olurum) diye dua etmezse, hiç kimse dua etmez. Çünkü herkes, (Benim yolum doğrudur) diyor. Peygamber efendimiz, İslamiyet’ten yani gittiği yoldan hâşâ şüphe mi ediyordu da, (Beni doğru yolda bulundur!) diye dua ediyordu? Doğru yoldan mı sapacak da, bunlardan korunmak için dua ediyor? Ettiği dualardan birkaçı şöyledir:

(Yâ Rabbî, Cehennem azabından sana sığınırım.) [Buhârî]

(Yâ Rabbî, kalb katılığından, gafletten, inkârcılıktan, hakka ters düşmekten, sana sığınırım.) [Hâkim]

(Yâ Rabbî, senden dinde sebatı, doğru yolda kararlılığı istiyorum.) [Nesaî, Tirmizî]

(Yâ Rabbî, şüphe etmekten sana sığınırım.) [Bezzar]

(Yâ Rabbî, riyadan, gösterişten, yalandan, hıyanetten beni koru!) [Hatîb]

(Yâ Rabbî, doğru yoldan sapmaktan veya başkalarını saptırmaktan, haktan kaymaktan ve başkalarını kaydırmaktan, hakka tecavüzden sana sığınırım.) [Taberanî]

(Yâ Rabbî! Doğruyu bize doğru olarak göster ve ona uymayı bize nasip et ve yanlış, bozuk olan şeylerin yanlış olduklarını bize göster ve onlardan sakınmamızı nasip et!) [Mektubat-ı Rabbânî]

Yani Peygamber efendimiz, (Hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak göster) diye dua etmiştir.

Allahü teâlânın sözüne güvenip, Ona sığınmalı. Allahü teâlâya böyle dua etmekten çekinmemeli. (Yâ Rabbî, hakkı hak olarak göster ve ona uymamızı, bâtılı bâtıl olarak göster ve ondan sakınmamızı nasip eyle. Hangi grup doğru yoldaysa, bana onları sevmeyi, dünyada ve âhirette onlarla beraber olmayı nasip eyle) diye dua etmelidir. Eğer doğru yoldaysa, abdest üstüne abdest almak gibi, nur üstüne nur olur. İman tazelemek de böyledir. Kelime-i tevhidi söyleyen, imanından şüphelendiği için değil, imanını tazeleyip kuvvetlendirmek için söyler.

                                            Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

Akıllı ve ahmak

Akıllı, ölçüp biçer, düşünmeden konuşmaz,

Ahmak, bilirim sanır, hiç kimseye danışmaz.

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Ahmedim Ahmed

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

29 Mart 2014 Cumartesi

* Mâtürîdîlik ve akılcılık (Mehmet Ali Demirbaş'ın 31.03.2014 tarihli yazısı)

 

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM

Esselâmü aleyküm ve

rahmetüllahi ve berekâtühü

 

31 Mart 2014, Pazartesi

Mâtürîdîlik ve akılcılık

 

 

Sual: Bir reformcunun, (Türkler, akla değer vermeyen Eş’arî’ye değil, aklı esas alan Mâtürîdî’ye bağlıdır) sözü doğru mudur?

CEVAP

Yanlıştır. Eş’arîlik ve Mâtürîdîlik farklı şeyler değildir. İkisi de, Ehl-i sünnetin itikat bilgilerini, nakli esas alarak bildirmiştir. İmam-ı Mâtürîdî, İmam-ı a’zam hazretlerinin naklen bildirdiği ve yazdığı Ehl-i sünnet itikadının kelam bilgilerini, ondan nakledenler vasıtasıyla kitaplara geçirip açıklamıştır. Sadece aklı esas aldığı, İmam-ı Eş’arî’nin de akla değer vermediği doğru değildir.

Ehl-i sünnet itikadını ortaya koyan Resulullah efendimizdir. Eshab-ı kiram, iman bilgilerini bu kaynaktan aldılar. Tâbiîn-i izam da bu bilgilerini, Eshab-ı kiramdan öğrendi. Böylece, Ehl-i sünnet bilgileri bizlere nakil yoluyla geldi. Bu bilgiler akılla bulunamaz. Akıl, bunları anlamaya yardımcı olur. (S. Ebediyye)

Müslüman Türkler, genelde Hanefî’dir. Gerektiğinde de, diğer üç hak mezhepten birini taklit ederek ibadetlerini yapmışlardır. Her Müslüman, vücut yapısına, yaşadığı iklim şartlarına ve iş hayatına göre, kendisine daha uygun gelen mezhebi seçer. Türklerin de genelde Hanefî mezhebinde olması ve itikat bilgilerinde de, Hanefî mezhebinde olan imam-ı Mâtürîdî’nin açıklamalarını esas alması bu sebepledir. Bunun altında siyasi veya başka sebepler aramak çok yanlıştır. S. Ahmed Tahtavi buyuruyor ki:

Bugün her Müslümanın dört mezhepten birinde bulunması vacibdir. Dört mezhepten birinde bulunmayan Ehl-i sünnetten ayrılır. Ehl-i sünnetten ayrılan da sapık veya kâfir olur. (Dürr-ül muhtar haşiyesi)

Mâtürîdîlik ile Eş’arîlik, Ehl-i sünnetten ayrı değildir. İtikatta hak mezhep tektir. O da Ehl-i Sünnet vel Cemaat’tir. Ehl-i sünnetin itikattaki iki büyük imamı, imam-ı Mâtürîdî ve imam-ı Eş’arî’dir. İmam-ı Mâtürîdî, Hanefî, imam-ı Eş’arî de Şâfiî olduğu için, Hanefîler genelde İmam-ı Mâtürîdî’nin, Şâfiîler de İmam-ı Eş’arî’nin açıklamalarını esas almışlardır.

İmam-ı Eş’arî’nin veya İmam-ı Mâtürîdî’nin bildirdiklerinden ayrılan kimse Sünnî değildir. Bu iki imam, Resulullah’ın ve Eshabının yolundadır. (Kenz-ür-ragıbin haşiyesi)

 

Twitter’da paylaş   |   Facebook’ta paylaş

 

 

 

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com