2 Eylül 2013 Pazartesi

* Kula kul olmak

Açıklama: cid:image003.jpg@01CCB889.2FB0FBA0

 

Açıklama: cid:image004.gif@01CCB889.2FB0FBA0

3 Eylül 2013, Salı

Kula kul olmak

 

 

Sual: Mezhepleri kabul etmeyen bid’at ehli bazı kişiler, (Kula kul olunmaz, Allah'tan başkasına tâbi olunmaz) diyerek bir mezhebe tâbi olmayı kula kulluk olarak görüyorlar. Kula kul olmak nedir?

CEVAP

Kula kul olmak, bir kimsenin emri altına girmek veya ona tâbi olmak demektir. Hâşâ o kişiyi Allah olarak tanımak değildir. Dünya işlerinde bile, her ülkede idarecilere, komutanlara, kanunlara tâbi olunur. Bunu söyleyenler âmirsiz, kanunsuz, nizamsız bir ülkede mi yaşıyorlar? Değilse, maksatları nedir? Dinimizin emri olan mezheplere tâbi olmayı niye yanlış bir şeymiş gibi gösteriyorlar?

(Resulüme itaat edin, Resulüme tâbi olun!) mealindeki âyet-i kerimelerle ve (Eshabımın yoluna sarılın, âlimlere tâbi olun!) mealindeki hadis-i şeriflerle bildirilen emirlere uymak, mezhep imamlarına tâbi olmak, hâşâ Allah’ı bırakıp, onların anladığı mânâda kula kul olmak değildir. Öyle olsaydı, Allahü teâlâ, bir kul olan Resulullah'a uymamızı emretmezdi. Resulullah da Eshab-ı kirama ve âlimlere tâbi olmamızı emretmezdi.

Eshab-ı kiramın hepsi mutlak müctehid oldukları hâlde, Resulullah'a tâbi oldukları için peygamberlerden sonra en yüksek makama kavuşmuşlardır. Tâbiîn, Eshab-ı kirama tâbi oldukları, onları taklit ettikleri için yüksek şerefe ermişlerdir. Onlardan sonra gelenler de onlara tâbi oldukları için Tebe-i Tâbiîn olma şerefine yükselmişlerdir. Bir âyet-i kerime meali:

(Muhacir ve Ensar’la iyilikte onların izinden gidenlerden, [onlara tâbi olanlardan] Allah razıdır.) [Tevbe 100]

Bu âyette, Eshab-ı kirama ve onların izinden giden Tâbiîne uymak gerektiği bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(İnsanların en hayırlısı asrımdaki Müslümanlar, yani Eshab-ı kiramdır. Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenler, yani Tâbiîn’dir. Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenler, yani Tebe-i Tâbiîn’dir. Artık bunlardan sonra yalanlar yayılır.) [Buharî]

Görüldüğü gibi Tâbiîne tâbi olmamak, mezhepsizliktir. İmam-ı a’zam Tâbiîndendir, diğer mezhep imamları da Tebe-i Tâbiîndendir. Yani âyet ve hadiste kendilerine tâbi olunması bildirilen ve övülen zatlardır. Bu zatlara ve onların mezheplerine uymamak, Allahü teâlânın ve Resulünün emrine karşı gelmek olur. Kul olmak, köle olmak, onun emrine girmek demektir. Emrine girilen zat hakiki mürşid ise, kul olan köşeyi dönmüş olur. Şu beyit bu gerçeği çok güzel anlatmaktadır:

Cihana sultan olmak, bir kuru kavga imiş,

Bir mürşide kul olmak, hepsinden a’lâ imiş.

 

Bunun farklı söyleniş şekilleri de vardır. Biri şöyledir:

Padişah-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş,

Bir veliye bende olmak cümleden evlâ imiş.

 

Bende kul, köle demektir. Bu konuda başka beyitler de vardır:

Cihana sultan olsan sana olmaz faydası,

Mânâ sultanına kul olmak işin a’lâsı.

 

Kul olmakla övünürüm güzeller güzeli şaha,

O güzele bende olmak, değer cihan şahlığına.

 

Dünya saltanatının tacın tahtın verseler,

Avnî bunu reddeder, kulluk devleti ister.

 

Avnî, Fatih Sultan Mehmet hanın müstear ismidir. Görüldüğü gibi, Fatih Sultan Mehmet han bile, dünya saltanatı değil, kulluk devleti istiyor. Kulluk için devlet diyor. Burada devlet, büyük makam ve büyük nimet demektir. Büyük bir zata kul olup büyük devlete kavuşanlara ne mutlu…

Büyüklere tâbi olmayı aşağılık bir şey gibi göstermek çok yanlıştır.

 

Moda ve zillet

Şu sosyete kapıldı, moda denen illete,

Maymunca taklit etti, düştü koyu zillete.

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
· Mezardakiler

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.myreligionislam.com

 

 

0 yorum: