30 Aralık 2012 Pazar

* İlmin önemi (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.01.2013 tarihli yazısı)

cid:image002.jpg@01CC285D.6F64AC40

cid:image001.gif@01CCE748.38086E80

01 Ocak 2013, Salı

İlmin önemi

 

Sual: İlmin dindeki yeri nedir?

CEVAP

Kur'an-ı kerimde, bilenlerin, ilim sahibi olanların kıymetli olduğu bildiriliyor. Ama her ilim değil, faydalı ilim övülüyor. Faydalı ilmi, gerçek âlimlerin eserlerinden öğrenmek gerekir. Bir şiir:

 

İlimsiz bir şey olmaz, ilim her şeye baştır,

En karanlık yollarda, kıymetli arkadaştır.

 

İlim gibi yâr olmaz; dosttur o, ağyar olmaz,

Her şeyde zarar olsa, ilimde zarar olmaz.

 

Her insan ilme açtır, başında altın taçtır,

İlimsiz hayat olmaz, herkes ilme muhtaçtır.

 

İnsan malını korur, ilimse onu korur,

Cahillik susuzluktur, yeşil ağaçlar kurur.

 

İlim, uçsuz bucaksız bir deryayı andırır,

Âb-ı hayat suyudur, içeni canlandırır.

 

İlim çok kıymetlidir, çünkü Allah övüyor,

Bakın Resul-ü zîşan, ilim için ne diyor:

 

(Ara, ilmi her yerde, o yer Çin olsa bile,

İlim öğrenmek farzdır, kadına ve erkeğe.)

 

Bak şöyle buyuruyor hazret-i Ali ise:

(Köle olurum ona, kim bir harf öğretirse.)

 

Âlimler nebilerin, vârisleri olurlar,

Dinimizi bid'atten, yıkılmaktan korurlar.

 

Allah'a kulluk etmek, elbet ilimle olur,

Ancak doğru ilimle, amel eden kurtulur.

 

Âlimlerin bir sözü, yıllarca, bâki kalır,

Aşağıda olanı, yükseklere kaldırır.

 

Âlimin bir nazarı, bulunmaz hazinedir,

Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütüphanedir.

 

Şimdi âlim bulmak zor, o hâlde ne yapmalı?

Onların kitabını, severek okumalı!

 

Kitap, altın bir kafes, ilim içinde kuştur,

Kafese sahip olan, kuşa mâlik olmuştur.

 

Yanlış kitap okunmaz, doğrusunu bulmalı,

İlk okunacak kitap, Tam İlmihal olmalı.

 

Sonra da okunmalı, Mektubat-ı Rabbanî,

Feyizlerle doldurur, aydınlatır insanı.

 

Fıkıh, ilm-i kelam ve tasavvuf birleşmiştir,

Kalbi temizleyen nur, orada yerleşmiştir.

 

Sanki binbir çiçekten bal gibi süzülmüştür,

Nice mühim mesele, orada çözülmüştür.

 

Hepsi Mektubat'ta ve tercümesinde vardır,

İhmal etmeden oku, onsuz ilim noksandır.

 

Bu kitapları okuyan, gençtir veya ihtiyar,

Kavuşur nimetlere, olur elbet bahtiyar.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

29 Aralık 2012 Cumartesi

* Bir namazda birkaç niyet (Mehmet Ali Demirbaş'ın 31.12.2012 tarihli yazısı)

cid:image002.jpg@01CC285D.6F64AC40

cid:image001.gif@01CCE748.38086E80

31 Aralık 2012, Pazartesi

Bir namazda birkaç niyet

 

Sual: Yeni abdest aldıktan sonra camiye girip imama uyarak vaktin farzını kılarken, Sübha namazına da niyet edilebilir mi?

CEVAP

Evet, niyet edilebilir. Ayrıca, camiye girince tehıyyet-ül-mescid namazına, sefere çıkılacaksa, tehıyyet-ül-menzil namazına da niyet edilebilir. Vaktin farzıyla vaktin sünnetine birlikte niyet edilmez. Niyet edilirse sadece farz kılınmış olur, sünnet kılınmamış olur, fakat camiye girince kılınan herhangi bir farz veya sünnet namaz, tehıyyet-ül-mescid yerine de geçer. Ancak tehıyyet-ül-mescid için de niyet edilirse niyet etme sevabı da alınır. (Redd-ül-muhtar)

Vaktin sünnetini kılmaya başlarken, vaktin farzı hariç, kaza namazına, yeni abdest alınmışsa Sübha namazına, camideyse tehıyyet-ül-mescid namazına, sefere çıkılacaksa tehıyyet-ül-menzil namazına da niyet edilebilir. Vaktin farzıyla vaktin sünnetine birlikte niyet edilemez, edilirse yalnız farz kılınmış olur.

 

Namazı geçmeyenler

Sual: (İslam Ahlakı) kitabındaki hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(1. kat gökteki melekler, yalancının;

2. kattakiler, kalbi namazda dünya işiyle meşgul olanın;

3. kattakiler, namazını beğenenin;

4. kattakiler, kibredenin;

5. kattakiler, haset edenin;

6. kattakiler, merhametsizin;

7. kattaki meleklerse, tamahkârın namazını geçirmeyip geri çevirirler.)

Peki, bu namazlar sahih olmuyor mu?

CEVAP

Şartlarına uygunsa sahih olur, yani namaz borcundan kurtulur. (Namazını geçirmezler) demek, (O namaz için vaat edilen büyük sevablara kavuşamaz) demektir.

* * *

Sual: Evlenmemize engel olmasınlar diye, kızın yakınlarına verdiğim para ve eşyayı, evlendikten sonra isteme hakkım var mı? Başlık parası almak caiz mi?

CEVAP

Erkeğin bu maksatla verdiklerini isteyebileceği Mecmua-i Zühdiye'de yazılıdır. Kızın yakınlarının evliliğe razı olmaları için damattan istedikleri para veya mal rüşvet olur. Rüşvet haramdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Rüşvet alan da, veren de Cehennemdedir.) [Taberanî]

Dinimizde başlık parası almak caiz değildir.

* * *

Sual: Şükür secdesi, abdestsiz yapılabilir mi?

CEVAP

Tilavet secdesi gibidir, abdestsiz yapılmaz.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Allah'ı cisim sanmak

30 Aralık 2012, Pazar

Allah'ı cisim sanmak

 

Sual: Reformist biri, (İmansızlar, Allah'ı ellerine geçirseler meydan dayağı atarlar) diyor. Allah'ı böyle cisim olarak göstermek küfür değil midir?

CEVAP

Her şeyin yaratanı, sahibi yüce Allah hakkında böyle çirkin ifade kullanmak elbette küfürdür.

 

Rahata kavuşmak

Fazilette hiç kimse, Eshaba ulaşamaz,

Zorluğa katlanmayan, rahata kavuşamaz.

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Ağlar Yakup Ağlar

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

28 Aralık 2012 Cuma

* Sevginin şartı (Mehmet Ali Demirbaş'ın 30.12.2012 tarihli yazısı)

cid:image002.jpg@01CC285D.6F64AC40

cid:image001.gif@01CCE748.38086E80

30 Aralık 2012, Pazar

Sevginin şartı

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Bizim kim olduğumuz malum, ama asıl önemli olan bizim kimlerle beraber olduğumuzdur. Adamın biri, gül bahçesine gider. Her taraf gül, fakat yerde bazı otlar var, kimi dikenlidir. (Şu dikenler olmasa, gülistan ne kadar güzel) diye düşünürken, otun biri dile gelip, (Efendi, efendi! Bir kimsenin kim olduğuna değil, kiminle beraber olduğuna bakarlar. Evet dikenimiz var, ama biz güllerle beraberiz) der. O hâlde, günah dikenleri de olsa, güllerle yani salihlerle beraber olanın dikenleri fazla göze batmaz.

Allahü teâlânın dünyada bir kuluna en büyük nimeti, ona doğru imanı [Ehl-i sünnet itikadını] nasip etmesi ve bu yolun büyüklerini tanıtmasıdır. Tanımak; inanmak, sevmek ve itaat etmekle olur. (Seviyorum) demek kolay, ama acaba sözünün eri midir? Gerçek sevginin üç şartı vardır:

1- Sevdiğini sevenleri sever, sevmeyenleri sevmez: (Allah'ı çok seviyorum) diyen, Allah düşmanlarıyla dostluk kuramaz. Cenab-ı Hak, Kur'an-ı kerimde, (Kâfirleri dost edinmeyin!)buyuruyor. O hâlde, bu işin temel taşı hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır. Herkes, (Ben Rabbimi seviyorum) diyebilir, ama ispat gerekir. Kim Allahü teâlâyı seviyorsa, Onun sevdiklerini de sevmek zorundadır. Allahü teâlâ, Müslümanı ve bilhassa dinimize hizmet edeni çok sever. Eğer buna riayet edilmiyorsa sevgi lafta kalır.

2- Onun derdiyle dertlenir: Üzüntüsünü paylaşır, borcu varsa yardımcı olur, hastaysa tedavisine koşar. Seven sevgisini ispatlamalıdır. Din kardeşliği böyle olur. Eshab-ı kiramdan biri savaşta ölürken su ister. Getirilen suyu tam içecekken, yanındakinin (Su!) diye inlediğini duyunca, (Beni bırak, kardeşime ver!) der. Böyle birinci, ikinci, üçüncü kişi de suyu içmeyip birbirine ikram ederken vefat ederler. O bir bardak su hiçbirine nasip olmaz, çünkü hepsi, din kardeşlerini kendilerine tercih etmişlerdir.

3- Gıyabında, onun için dua eder: Hastaysa, sıkıntısı, borcu çoksa, (Ya Rabbî, ona şifa ver! Onu bu sıkıntıdan kurtar!) diye dua eder.

Bu üç şartı yerine getirebilen, gerçekten din kardeşini seviyordur. Bu şartlar yoksa, hele Allah korusun, daha arkasını dönmeden gıybete başlıyorsa, orada gerçek sevgiden söz edilemez. Merhum hocamız, (Müminler, birbirinin arkasından dua eder, münafıklar gıybet ederler) buyururdu.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

Haftalik Bulten (28 Aralik 2012)

 
  Sorularla Islamiyet  
     
 
      Hayırlı Cumalar;
 

Sitemize yeni eklenen soru cevaplardan, sizin için seçtiğimiz bazılarını aşağıdaki bağlantılardan okuyabilir, pdf formatında bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

 
 
 
     
 
      Bülten;
 
Böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyilli olmak lâzımdır. Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr - kabire, öteki dünyaya doğrudur.Konuyla ilgili bilgi almak tıklayınız.

 

 
Medya, son bir asır içinde, kıyamet haberlerinin düzinelercesiyle insanları bir panikten öbürüne sürükledi. 2000 yılı öncelerinde meşhur kâhin Nostradamus’un haberlerini, ünlü bilim yazarı John Gribbin’in “bilimsel” kehanetlerini hatırlıyoruz.Eylül 1988 tarihli bir kıyamet kehaneti ile bir NASA çalışanının yazdığı kitap çok satanlar listesine girmişti. Ancak bu haber de yazarın ve yayıncının...

Seyrangah tv eserlerimizden Allah'ın İsimleri eserimiz podcast dünyasında yerini aldı.

İtunes üzerinden dünyanın her yerinden kolayca erişilip izlenebilir.

Podcast mobil cihazlar için geliştirilen bir video yayın sistemidir.
İnsanlar abone olarak yeni videolardan haberdar olurlar,
istediklerini kendi cihazlarına indirip izleyebilirler. Seyrangah.tv Podcastlerine ulaşmak için tıklayınız.

 
 
 

 

 
 
      Soru - Cevap Arşivinden;
 

 

 
 
 
     
 
      Videolarımızdan:
 

Hikmet Pırıltıları
Yağmur Damlalarındaki Mucize

Kur'an Delilleri
600 sayfalık bir kitabı harf harf ezberlemek

Yaratılış Delilleri
Ruh verme delili
 
 
 
     
 
     İman Hakikatleri;
 
Video İndir
Allah'ın varlığını, en inatçı akılları dahi ilzam edecek bir şekilde ispat eden mükemmel bir eser. Bir çiçekten bir böceğe kadar her şeyde ve her yerde Allah'ın varlığının delillerini göstererek materyalist düşüncenin bütün dayanaklarını yerle bir eden muhteşem bir çalışma...
 
     
 
 
   
 
     
 

www.sorularlaislamiyet.com
English | Azerice | Russian | Deutsch | Bulgarian | Danish | Nederlandse | Chinese
Facebook | Twitter

 
 
 
 

27 Aralık 2012 Perşembe

* Küfre götüren günah (Mehmet Ali Demirbaş'ın 29.12.2012 tarihli yazısı)

cid:image002.jpg@01CC285D.6F64AC40

cid:image001.gif@01CCE748.38086E80

29 Aralık 2012, Cumartesi

Küfre götüren günah

 

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Gıybet, küfre en yakın günahtan biridir. Kim dikkat edip bu günahtan sakınmazsa, artık tabiî bir hâl alır ve önem vermez olur. (Ben olanı söyledim, yalan söylemedim, bunun neresi günah?) diyerek günahı hafife alırsa kâfir olur. Zaten olanı söylemek gıybettir, olmayanı söylemekse iftira olur.

Gıybete veya başka günaha önem vermemek küfürdür. Küfür demek, sonsuz Cehennemde yanmak demektir. Küfre tevbe edince iman geri gelir, fakat önceki bütün ibadetleri ve sevabları yok olur. Bunun için küfre girmekten çok sakınmalı. Merhum hocamız, (Gıybet edilirse, hizmetlerimizin istikbali hakkında ye'se [ümitsizliğe] düşerim. Gıybet edeni susturan, yüz şehid sevabı kazanır. Susturamayan, orayı terk etmeli! Cambazı seyreden olmasa, o da cambazlık yapamaz. O ipten düşerse, onu seyredenler, onun katili olur. Adam öldürmüş gibi günaha girerler!) buyururdu.

Şeytan, insanın ağzına bir parmak bal sürüp, (Haydi, biraz daha yalan!) der. Ne korkunç şey! Onun için gıybetten çok korkmalı, çok sakınmalı. Gıybet kanser gibidir, girdiği yeri mahveder. Dikkat edilirse, birçok ailelerin, toplumların, milletlerin, hep bu yüzden bölünüp parçalandıkları görülür. Birbirlerinin aleyhlerinde konuşanların hepsi ölüp gitti. Ama bütün kazandıkları silindi. Hele hele imanını kurtaramadan öldüyse, Allah korusun ebedî cehennemlik olmuştur.

Hiçbir Müslümanın aleyhinde konuşmamalı, gıybet etmemeli. Kötü ve çok günahkâr bildiğimiz birini gıybet ederek, onun günahlarını almak akıl işi midir?

Gıybet eden ikaza rağmen susturulamazsa, orayı terk etmeli ve onunla alakayı kesmeli. Yalnız bırakmalı ki, duvarlara söylesin! Hiç değilse, biz kendimizi kurtarmış oluruz. Bir müddet sonra, belki o da vazgeçer, ona da iyilik etmiş, felaketten kurtarmış oluruz.

Ateş düştüğü yeri yakar. Parmağımızı kaynar suya koyamıyor, bir kibrit alevine tutamıyoruz. Onun için Resulullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", (Rabbenâ âtinâ …) duasını çok okur ve tavsiye ederdi. Mânası, (Ey Rabbimiz! Bize dünyada da, âhirette de iyilik ver ve bizi ateşte yanmaktan koru!) demektir. Biz de, böyle dua edip ateşe götüren günahlardan uzak durmalıyız.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net