30 Kasım 2011 Çarşamba

* UFO nedir? (Mehmet Ali Demirbaş'ın 02.12.2011 tarihli yazısı)

02 Aralık 2011, Cuma

UFO nedir?

 

Sual: UFO'ların aslı nedir?

CEVAP

Asırlardır, dinsizler, dinleri inkâr etmek için çeşitli yalanlar uydurdular. Meselâ, ilk insanların vahşi olduğunu, maymundan geldiğini, dil bilmediğini söylediler. Tanrıların Arabaları diye kurgu kitaplar yazan Erich von Daniken bunlardan biridir. Mısır Piramitleri gibi hârikaları görünce, (Bunları insan yapamaz, tanrılar yapmış olabilir) düşüncesiyle hayaller üretmiştir. Kâfir kafası, tanrı çok olursa çok iş yapar sanıyor. UFO'lar hakkında bir brifingde, UFO diye, kazılarda bulunmuş muazzam tarihî eserler gösterildi. Bu neyi gösterir? O devrin teknikte çok ileri olduğunu ve eski insanların tamamının vahşi olmadıklarını gösterir. Kazılarda ilkel toplumlara da rastlanması medeniyetlerin zirveye çıktığını, sonra çeşitli sebeplerle yıkıldığını gösterir. Medeniyetler zirvede iken, teknik çok ileri idi. Tıp da çok ilerlemişti, her hastalığın çaresi bulunuyordu. Bugünkü radarlar eskilerin yanında çok ilkel kalır. Bir âletle dünyanın her tarafını görmek mümkündü. Medeniyetler, deprem, hazret-i Nuh'un tufanı gibi bir sebeple yok olunca, yenisini kurmak için sıfırdan başlanmıştır. Bu medeniyetleri kuranlara, "tanrıların adamları" veya UFO demek ilim dışıdır.

UFO ne demektir? Unidentified Flying Objects kelimelerinin baş harfleridir. Buna meçhul uçan cisimler denmiştir. Yani, gökyüzünde görülüp de ne olduğu bilinmeyen şeylere bu ad verilmiştir. UFO'lar, uzay gemisi, uçan daireler, uzaydan gelen insanlar zannedildi. Amerikan Hava Kuvvetleri bunların ne olduğunu araştırdı. Dağlarda görünen oval şeylerin, bulutların içindeki buz kristallerinden yansıyan ışık topları olduğu tespit edildi. Ayrıca, bazı savaş uçaklarının uçan daire şeklinde olduğu da bir gerçektir. Süper güçler, teknoloji savaşında yaptığı çalışmaları gizlemek için, gizli çalışmalarını UFO ile kamufleye çalışıyorlar. Bazıları daire şeklinde bir şey görünce, (İşte UFO) diyorlar. UFO, gezegenlerden gelen insan değildir. Çünkü bugünkü teknik, gezegenlerde hayat olmadığını tespit etmiştir. 16 bilim adamı tarafından konu bilimsel olarak incelenmiş, UFO'ların asılsız olduğu bir kez daha ispat edilmiş, Daniken Duruşması isimli eserde, Daniken'e hak ettiği şamar vurulmuştur.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Rızkın artması için

01 Aralık 2011, Perşembe

Rızkın artması için

 

Sual: Rızkımızın helâl yoldan artması için, neler yapmak gerekir?

CEVAP

Her işin sebeplerine yapışmak gerekir. Rızka sebep olan şeyleri yapmaya çalışmalı, rızka mani olan şeylerden sakınmalı. Mesela günahlardan kaçıp dua etmeli. Dua kabul olursa, hiç beklenmedik bir yerden rızka kavuşulabilir. Bu konudaki birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Rızkınızın bollaşması için sadaka verin!) [Deylemî]

(Çok sadaka verenin rızkı bollaşır ve duası kabul olur.) [İbni Mace]

(Birbirinize yemek ikram edin ki, rızıklarınızda genişlik olsun!) [İbni Adiy]

(Cömerdin evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir.) [İbni Mace]

(İstiğfara devam eden, ummadığı yerden rızıklanır.) [İbni Mace]

(Namaz kılmak, rızkın bereketine sebep olur.) [Miftah-ül-Cennet]

(Ana babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur.) [İ. Ahmed]

(Hanımıyla iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızıklarını artırır.) [İbni Lâl]

(Rızkının bol olmasını isteyen, sıla-i rahim etsin!) [Buhari]

Bazı şeyler de rızka mani olur. Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Günah işlemek, rızıktan mahrum kalmaya sebep olur.) [İbni Mace]

(Yalan söylemek rızkı azaltır.) [İsfehani]

(Zina, fakirliğe yol açar.) [Beyheki]

(Sabah uykusu rızka manidir.) [Beyheki]

 

 

Bugünkü şiirimiz:

·Gel istiğfar et!

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Şu Yaşa Geldin

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

 

29 Kasım 2011 Salı

* Gavs ve kutub (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.12.2011 tarihli yazısı)

01 Aralık 2011, Perşembe

Gavs ve kutub

 

Sual: Gavs ve kutub ne demektir?

CEVAP

Gavs, kelime olarak yardım eden demektir. Evliya arasında, kullara yardımla görevli olan zattır. Allahü teâlânın izniyle insanların imdadına yetişmesi sebebiyle gavs denmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Gavs, kutb-i medardan üstündür. Kutb-i medar, birçok işlerinde, ondan yardım bekler. Ebdal denilen makamlara getirilecek evliyayı seçmekte bunun rolü vardır. (1/256)

Kutub, işlerin görülmesine veya insanların doğru yolu bulmasına vasıta kılınan büyük zattır. Dünya işleri ve madde âlemindeki olaylarla alâkalı olana, kutb-i medar veya kutb-i aktab [kutublar kutbu], din ve irşad işiyle görevli olana kutb-i irşad denir. Yine İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Kutb-i ebdal yani kutb-i medar, âlemde, dünyada her şeyin var olması ve varlıkta durabilmesi için feyz gelmesine vasıta olur. Kutb-i irşad, âlemin irşadı ve hidayeti için feyzlerin gelmesine vasıta olur. Her şeyin yaratılması, rızıkların gönderilmesi, dertlerin, belaların giderilmesi, hastaların iyi olması, bedenlerin afiyette olması, kutb-i medarın feyzleriyle olur.

İman sahibi olmak, hidayete kavuşmak, ibadet yapabilmek, günahlara tevbe etmekse, kutb-i irşadın feyzleriyle olur. Her zamanda, her asırda kutb-i ebdalin bulunması lazımdır. Hiçbir zaman, bunsuz olamaz; çünkü âlem bununla nizam bulur. Bunlardan biri ölünce, bunun yerine başkası tayin edilir, fakat kutb-i irşadın her zaman bulunması lazım değildir. Öyle zamanlar olur ki, âlem imandan ve hidayetten büsbütün mahrum kalır.

Resulullah efendimiz, o zamanın kutb-i irşadı idi. O zamanın kutb-i ebdali de, Hazret-i Ömer ve Veysel-i Karani hazretleriydi. Kutb-i irşadla, bütün insanlara iman ve hidayet gelir. Kalbi bozuk olanlara gelen feyzler, dalalet, kötülük haline döner. Şeker hastasına verilen kıymetli gıdaların, onun kanında zehir haline dönmesine veya safrası bozuk olana, şekerin acı gelmesine benzer. (Mearif-i ledünniye)

Günümüzde, hocasına gavs, kutup diyenler veya başka rütbe verenler çoktur. Böyle kimselere itibar etmemelidir.

 

Kur'an olan CD

Sual: Kur'an veya sadece namaz sureleri bulunan CD'ye, başka şeyler yüklemek uygun mudur?

CEVAP

Uygun olmaz.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* İyiliğine şahitlik etmek (Mehmet Ali Demirbaş'ın 30.11.2011 tarihli yazısı)

30 Kasım 2011, Çarşamba

İyiliğine şahitlik etmek

 

Sual: Kırk Müslüman, kötü bir kimse için, iyi diye şahitlik yapsa, Allah'ın, o kötü kimseyi affettiği doğru mudur?

CEVAP

Evet, o mümin, kötü olsa da, şahitler bu iyidir derse, Allahü teâlâ onları mahcup etmez, onun kötü işlerini bildiği hâlde, sırf Müslümanların iyi demesinden dolayı affeder. O hâlde, iyi arkadaşlarımızı çoğaltmalı ve iyilerle beraber olmaya çalışmalı! Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(İyiliğine dört Müslümanın şahitlik ettiği mümini Allahü teâlâ Cennete koyar.) [Buhari]

(Bir Müslümanın iyi olduğuna dört komşusu şahitlik ederse, Allahü teâlâ, "Ben sizin şahitliğinizi kabul ettim. Onun bilmediğiniz [kötü] şeylerini de affettim" buyurur.) [Ebu Ya'la]

(Bir müminin cenazesinde, kırk Müslüman bulunursa, Allahü teâlâ o kırk kişiyi bu Müslümana şefaatçi kılar.) [Müslim]

(Kırk kişi bir cemaattir. Bir ölüye dua ederlerse Allahü teâlâ, o ölüyü affeder.) [Buhari]

İmam-ı Şafii hazretleri de, (Kırk Müslümanın içinde evliya bir zat bulunur. Evliyanın duası makbuldür) buyuruyor. İyilerin arasındaki kötü de kurtulur. Bir hadis-i şerif meali:

(Melekler, Allah'ı ananlarla karşılaşır. Allahü teâlâ meleklere, "Şahit olun, bunları affettim" buyurur. Melekler, "İçlerinde başka bir iş için gelen kötü biri var. Onu da mı affettin yâ Rabbi?" derler. Allah, "Evet, onu da affettim. İyilerle beraber olan kötü olmaz" buyurur.) [Buhari, Müslim]

Muhammed Masum hazretleri de buyuruyor ki: Allahü teâlânın sevgili kullarını tanıyıp sevenler, her ne kadar pervasız ve gerekli edeplerden uzak olsalar da, azizdir. (1/88)

İyilerin arasına giren birçok ajanın hidayete kavuştuğu çok işitilmiştir. Allahü teâlâ bir topluluğu affedince, içlerindeki kötüleri ayırmaz, onları da affeder. Bir hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, bir topluluğa rahmet edince, içindeki kötü olanı ayırmaktan hayâ eder) buyurulmuştur. (Ebu-ş-şeyh)

 

Kiracı

Sual: Kiracı, evin bahçesindeki meyveleri yiyebilir mi?

CEVAP

Ev sahibinin izni varsa yer. Ağacı dikenden izin almak gerekir.

 

Emanet para

Sual: Emanet bırakılan parayı kullanarak, para kazanmak haram olur mu?

CEVAP

Evet, haram olur.

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

28 Kasım 2011 Pazartesi

* Tedbir, takdir ve spiral

30 Kasım 2011, Çarşamba

Tedbir, takdir ve spiral

 

Sual: (Spiral kullanılsa da, Allah dilerse çocuk verir. O dilemezse hiçbir tedbirin önemi yoktur. Alınyazısı asla değişmez. O hâlde spiral kullanmak dine aykırıdır) diyorlar. Tedbir almak dine aykırı mıdır?

CEVAP

Yukarıdaki dört cümlenin ilk üçü doğrudur. Hüküm olan dördüncü cümle yanlıştır. Alınyazısı değişmez. Bir kimsenin kâfir veya Müslüman olarak mı öleceği, Cennete veya Cehenneme mi gideceği elbette takdir edilmiştir. Bir kimse, (Ben cennetliksem de, cehennemliksem de ibadete gerek yok. Nasıl olsa gideceğim yer kesindir) diyerek inanmaz ve ibadet etmezse, o kişi Cehenneme gider.

Evet, kişi Cennete veya Cehenneme gideceğini bilemez. Ama Allah'ın emri olduğu için inanıp iman eder. Müslümanlığı bırakamaz. Müslümanlığı bırakmayınca da Cennete gitmesi kolaylaşır.

Çocuğu veren de, vermeyen de Allahü teâlâdır. Evlenmeyene Allahü teâlâ çocuk vermez. Her evlenene de vermez. Ama evlenmeyene hiç vermez. Çocuk olması için tedbir almak şarttır. Birinci şart evlenmektir. Çocuk olmaması için evlenmeyen kimse tedbir almış olur. Evli ise, çocuk olmaya mani olan tedbirleri alması gerekir. Tedbir almak takdiri değiştirmez, ama tedbir almak dinin emridir.

Hastaya verilen ilacın etki kuvvetini de, Allahü teâlâ yaratır. İlaçsız da şifa verirdi. Ancak ilaç kullanılması âdetidir. Nitekim Musa aleyhisselam hastalanmıştı. Bu hastalığa iyi gelen ilacı söylediler. (İlaç istemem, Allahü teâlâ şifasını verir) dedi. Hastalık uzadı ve ağırlaştı. Tekrar, (Bu hastalığın ilacı meşhurdur ve tecrübe edilmiştir, az zamanda iyi olursunuz) dediler. (Hayır, ilaç istemem) dedi ve hastalık arttı. O zaman vahiy gelip, (İlaç kullanmazsan, şifa ihsan etmem) buyurulunca, ilacı alıp iyi oldu, ama sebebini merak etti. Bunun üzerine vahiy gelip, Allahü teâlâ, (Sen tevekkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi mi değiştirmek istiyorsun? İlaçlara, faydalı tesirleri kim verdi? Elbette ben yaratıyorum) buyurdu.

Allahü teâlâ, ilaçları hastalıkları gidermeye sebep yapmıştır. Bütün sebepleri yaratan, bunlara tesir kuvveti veren, Allahü teâlâdır.

Allahü teâlânın 99 isminden biri Rezzak'tır, her varlığın rızkını vericidir. Allahü teâlâ, (Herkesin rızkı bana aittir) buyuruyor. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:

(Her canlının rızkı, Allah'a aittir.) [Hud 6]

Allahü teâlâ, herkesin rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. Her insanın rızkı bellidir. Rızık hiç değişmez, azalıp çoğalmaz. Rızkı az veya çok veren Allah'tır. Bir âyet-i kerime meali şöyle:

(Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğininkini daraltır.) [İsra 30]

Allahü teâlânın rızkımızı muhakkak verdiği âyet-i kerimeyle sabit iken, niye bir işte çalışıyoruz? Niye çiftçilik yapıyoruz? Çalışmasak da rızkımız gelir, ama çalışmak, rızık için tedbir almak dinin emridir. Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Çalışıp kazanmak her Müslümana farzdır.) [Taberani]

(Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak cihaddır.) [İ. Asakir]

(Cebrail aleyhisselam her geldiğinde, "Allah'ım, bana helâl rızık ve iyi bir iş nasip et" diye dua etmemi söylerdi.) [Hâkim]

Bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Eshab-ı kiramdan bazısı, bunu uygun görmedi. Orada bulunan Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Öyle söylemeyin! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı ibadettir.) [Taberani]

Sadece rızık değil, her işi yaratan Allah'tır. Hasta eden de Allah'tır. Ama hasta olmamak için tedbir almak dinimizin emridir. Biz tedbir alsak da takdir yerini bulur. Biz takdiri değiştirmek için değil, takdire uymak dinin emrine yapışmak için tedbir alıyoruz. Çocuk olması veya olmaması için tedbir almak da böyledir. Tedbir almayı dine aykırı sanmak çok yanlıştır. Dinini bilmemekten kaynaklanır.

 

 

Bugünkü şiirimiz:

·Allah vardır de

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Sur Vurulunca

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

 

* Allah'ın dediği olur

29 Kasım 2011, Salı

Allah'ın dediği olur

 

Sual: Bazı dükkân ve minibüslerde, (Allah'ın dediği olur) yazısını görüyoruz. Bu ne demektir? Mesela patronun koltuğunun arkasında böyle yazılı levha var. Patron elini masaya vurup, (Burada benim dediğim olur) diyor. Orada kimin dediği oluyor? Eğer hep Allah'ın dediği oluyorsa, toplumda niye kötülük oluyor?

CEVAP

Kaza ve kader meselesi iyi bilinmezse bu konuyu anlamak zor olur. Bilinirse rahat anlaşılır.

Allahü teâlâ, toplumdaki her kötülüğe mani olursa, insanların işlerine müdahale etmiş olur. İnsanları günah ve sevab işleyecek vasıfta yaratmıştır. Dileseydi, insanı da melek gibi yaratır, insan da günah işlemezdi. İnsana irade-i cüz'iyye vermiş, günah ve sevab işlemekte serbest bırakmıştır. Serbest bırakmasaydı, kul ahirette, (Ya Rabbi, bu günahları sen bana zorla işlettin, benim bunda suçum yoktur) derdi. Kul iradesinde serbest olunca, böyle bir mazeret ileri süremez. Herkes bir imtihandan geçiyor. Toplumun işlediği kötülüklere mani olunursa, herkes robot gibi olur, iyi ile kötü belli olmaz.

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki: İnsanın yapmak istediği işi, Allahü teâlâ da dilerse, o şeyi yaratır. İnsanların yaptığı her hareket, her iş, insanın kesbi ve Allahü teâlânın yaratmasıyladır. İnsan ister, Allah da yaratır.

Her şeyi ve insanların iyi, kötü her işini, Allahü teâlâ yaratıyorsa da, insanlara (İrade-i cüz'iyye) vermiştir. İnsan iyi veya kötü işlerini bu irade-i cüz'iyye ile yapıyor. İnsan, irade-i cüz'iyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevab, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevab işlerse mükâfatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç kimseye zorla günah işletmez.

 

 

Bugünkü şiirimiz:

·Derviş olmak istersen

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Şol Kainat Olmadan

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 

* Kocası için süslenmek (Mehmet Ali Demirbaş'ın 29.11.2011 tarihli yazısı)

29 Kasım 2011, Salı

Kocası için süslenmek

 

Sual: Yeni evliyiz. Kocam, sanatçı bayanlarla çalışıyor. Eşimin onlara gönlünün düşmemesi için, eşe karşı süslenmek caiz olduğuna göre, ben de makyaj yapıyorum. Bu makyajlı hâlimle, dışarı da çıkıyorum. Günah oluyor mu? Günahsa sadece bana mı, yoksa eşime de günah oluyor mu?

CEVAP

Eğer eşiniz, harama bakmaktan çekinmiyorsa, ne kadar güzel olursanız olun, ne kadar süslenirseniz süslenin, hatta dünyanın en güzel kadını siz olsanız bile, yine o, çirkin birine bakabilir. Çünkü insanın nefsi, haramlardan hoşlanır, gıdası haramlardır. Onun için, önce nefsin terbiyesi gerekir. Haramların ateş olduğunu bilen, eşi çok çirkin olsa da, harama bakmaz.

Dışarı makyajlı çıkmak haramdır. Mubah olsa da, yani evde de yapsanız, makyaj, eşinizin harama bakmasını önleyemez. Bu, sadece kendimizi kandırmak olur. Makyajlı olarak sokağa çıkan kadından, eşi de, sözü geçen diğer aile büyükleri de, sorumlu olur. Koldaki bilezikleri ve eldeki yüzükleri, kolye, kına, sürme, fondöten gibi diğer ziynetleri de göstermemek gerekir. Süslenip, koku sürünerek sokağa çıkmak günahtır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Bir kadın, koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için, bir topluluk yanından geçerse, ona bakana da, kendine de, zina günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]

(Bir kadın, cezbedici koku sürer ve erkekler de, ona bakarsa, evine gelinceye kadar Allahü teâlânın gazabında olur.) [Taberani]

 

Ateşle dağlamak

Sual: Bir hadiste, (Şu üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti, hacamat, ateşle dağlama; ama ateşle dağlamadan menederim) deniyor. Şifalı şey neden yasaklanıyor?

CEVAP

Hasta olmamak için, sağlam insanı ateşle dağlamak, tevekkülü bozar. Hasta olanın doktor tavsiyesi üzerine yaptırması caizdir. İkincisi dağlamak tehlikeli yaralara sebep olabilir. Herkese aynı faydayı vermesi de kesin değildir. Bir de, dağlamanın faydası, başka ilaçlarla da, temin olunabilir. Bu bakımdan dağlamak tavsiye edilmiyor. (S. Ebediyye)

 

Akşam yemeği

Sual: Akşam yemeğini yememenin mahzuru var mıdır?

CEVAP

Evet mahzuru vardır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Çok az da olsa akşam yemeğini yiyin, çünkü akşam yemeğini terk etmek yaşlanmaya sebeptir.) [Ebu Nuaym]

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net