12 Kasım 2025 Çarşamba

* İslâm devletinde sigorta ve yardım cemiyeti

12 Kasım 2025, Çarşamba

İslâm devletinde sigorta ve yardım cemiyeti

Sual: İslâm devletinde kaza veya afet ile olan zararlar, sigorta şirketleri tarafından karşılanmazsa nasıl telafi edilebilir?

Cevap: Birçok tüccar, tehlikeli kazanç yollarına atılmaktadır. Bu tehlikeler ticareti ve sanatı haram etmemiştir. Hâlbuki, kumarda bu tehlikelerin hiçbiri yoktur. Hatta kumar, tehlikesiz, zahmetsiz bir kazanç olduğu için haram olmuştur. Evet, oyunlarda kumar olur. Fakat her kumara oyun demek doğru değildir. Merhum şeyh Ebû Zühre “rahmetullahi teâlâ aleyh” de, sigortanın kumar olduğunu, garer bulunduğunu ve tehlike olunca, sigortacının, tehlike olmayınca da sigortalının gaben-i fâhiş ile zarar ettiğini, her sözleşmede, iki tarafın zarar ve kârlarında müsavat, adâlet bulunmasının esas olduğunu bildiriyor. Hayat sigortasının ise, açık bir kumar ve fâiz olduğunu yazıyor. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, hiçbir sigorta helal değildir. Tehlike ve zarar sigortasına da câiz denilemez. Yardım sandıkları bu işi yapmaktadır. Fakat, yardım sandıklarına, hayır sahipleri ve hükûmet para koyar. Buraya para koyan, bundan, istifade edemez. İstifadeye kalkışırsa kumar olur, haram olur. Haramların âdet hâlini alması, helal olmalarına sebep olamaz.

Görülüyor ki, Müslüman olsun, kâfir olsun, herhangi bir sigortacı ile Dâr-ül-islâmda yapılan sözleşme fasittir. Alınan ve verilen paralar haramdır. Bir Müslümanın, kâfir olan sigortacılar ile Dâr-ül-harbde sözleşme yapması ve ondan para alması helal olur. Dâr-ül-islâmda semâvî, yani kaza ile afet ile olan zararlar, sigorta şirketleri tarafından değil, (Yardım cemiyetleri) tarafından ödenmelidir. Böylece, hem millete hizmet olur. Hem, cemiyete teberru [bağış] yapan hayır sahipleri sevab kazanır. Hem de, millet büyük bir günahtan kurtulur. (Tam İlmihal s. 877)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

6 Kasım 2025 Perşembe

* Gayr-i müslim vatandaş

6 Kasım 2025, Perşembe

Gayr-i müslim vatandaş

Sual: Gayr-i müslim vatandaşlara nasıl muamele etmelidir? Meryem anayı ziyaret için Kudüs’e gelenlerden ve turistlerden ayakbastı parası almak câiz midir?

Cevap: İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh”, (Redd-ül-muhtâr) kitabında, kâfirin emân ile, yani izin verilerek İslâm memleketine gelmesini anlatırken diyor ki, başka bir memlekete, onların izni ile giren kâfire (Müstemin kâfir) denir. Dâr-ül-islâma müstemin olarak gelen bir kâfir, burada yaşamakta olan bir zimmî gibi, yani bir gayr-i müslim vatandaş gibi korkusuz yaşar. Onun haklarına malik olur. Bunun malını da, fasit sözleşme ile almamız câiz olmaz. Bu müstemine veya zimmîye olan borcunu ödemeyen Müslüman hapis olunur. Şu kadar var ki, müstemini öldürene kısas yapılmaz. Yalnız, (Diyet) denilen para cezası alınır. İbni Âbidîn, (İstîlâd)ı anlatırken buyuruyor ki, (Kıyamette, zimmînin ve hayvanların hakları altından kurtulmak, Müslümanın hakkından kurtulmaktan daha güçtür. Zimmînin malını gasp eden veya çalan bir Müslüman, kıyamette bunun azabını çekecektir). Müslüman memleketinde bulunan müstemin kâfirin malını, gönül rızası ile olsa bile, câiz olmayacak yol ile almak, gadr olur. Çünkü, İslâm memleketinde, İslâmiyetin emirlerine uygun hareket edilir. İslâm memleketinde, müstemin ile de, Müslümanlar ile yapılması câiz olan sözleşmeler yapılır. Alması İslâmiyyette lâzım olmayan malları alınamaz. Âdet olsa da, alması yine câiz olmaz. Meselâ Meryem anayı ziyaret için Kudüs’e gelenlerden ve turistlerden ayakbastı parası veya başka isimlerle bir şey almak câiz olmaz. Müslüman hacıdan ayakbastı parası almak da haramdır. (Tam İlmihal s. 874)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

5 Kasım 2025 Çarşamba

* Kiralanan malın kullanılacak hâli kalmazsa

5 Kasım 2025, Çarşamba

Kiralanan malın kullanılacak hâli kalmazsa

Sual: Kiraya verilen malın kullanılacak hâli kalmazsa ne olur? Bir kiracı, kiraladığı şeyi, daha yüksek ücret ile kiraya verebilir mi?

Cevap: Malın kullanılacak hâli kalmazsa, icâre fesholur. Kiracının özrü ile de fesholur. Mesela diş tabibi ile pazarlık ettikten sonra, ağrının kesilmesi veya ticaret için dükkân kiraladıktan sonra, sermayesinin helak olması veya borcu çıkıp ödeyecek başka malı bulunmaması gibi veya sefere gitmek için kamyon tutmuş iken, bir sebeple seferden vazgeçmesi gibi. Fakat, şoför seferden vazgeçerse, mukaveleyi bozamaz ise de, şoförün hastalanması özür olur. Bir tüccar, sanatkâr iflâs ederse, çırağı ile mukavelesi bozulur. Başkasına çalışan sanatkâr böyle değildir. Kiraya verilen şeyin satılması da özür değildir. Yani mukavele bozulmaz. Kiraladığı dükkânda yaptığı sanatı bırakıp, başka sanata başlamak özür olur. Bir ev kiraladıktan sonra, sefere çıkmak da özür olur. İki taraftan birinin ölmesi de özürdür. Bir kiracı, kiraladığı şeyi, daha yüksek ücret ile kiraya vermesi câiz ise de, kira farkını sadaka vermesi lâzımdır. Müşterek bir malı, ortaklar, müşterek kiraya verebilir. Ayrı ayrı verirlerse fasit, biri hissesini kiraya verirse, bâtıl olur. (Tam İlmihal s. 874)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

4 Kasım 2025 Salı

* Hâfız pazarlık etmeden, Allah rızası için okumalıdır

4 Kasım 2025, Salı

Hâfız pazarlık etmeden, Allah rızası için okumalıdır

Sual: Hâfızın pazarlık etmeden, Allah rızası için hatim okuyup, okutanın hediye ettiğini alması câiz olur mu? Kur’ân-ı kerim bastırıp, kâğıt ve işçilik ücreti istemek, satmak sayılır mı? Kur’ân-ı kerimi satmak demek, onu para ile, ücret ile öğretmek midir?

Cevap: (Hadîka) ve (Berîka) son sahifelerinde diyor ki, (Hâfız pazarlık etmeden, Allah rızası için hatim, cüz veya mevlid okursa, okutanın hediye ettiğini alması câiz olur. İtiraz ederse, aldığı haram olur). Okutanın da az vermesi câiz değildir. İmâm-ı Zâhidî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Hâvî) kitabında, (Hatim okutmak için, hâfıza, kırkbeş dirhem [gümüş veya dörtbuçuk miskal, yani bir liralık üç altın]den az hediye vermek câiz değildir) buyuruyor. Ne kadar çok verirse, sevabı o kadar çok olur. İbni Âbidîn, beşinci cilt, ikiyüzkırkdokuzuncu sahifede buyuruyor ki: (Hâkimlik gibi ibadetleri, ücret şart etmeden kabul edip işe başlamalı, sonra iş veren ne verirse almalıdır. Bu kadar para verirsen yaparım, vermezsen yapmam demek bâtıl olur, ücreti alması haram olur). Hâfız, okumak için, çok veren ile az vereni ayırt etmemelidir. Ayırt ederse, para kazanmak için hâfız olmuş demektir. Bu ise, haramdır. Hâfızlar, Kur’ân-ı kerim ve mevlid okumakla geçinmemeli. Bunları, para düşünmeden, Allah rızası için okumalıdır. İmamlıkla, sanatla veya ticaretle geçinmelidirler. Kur’ân-ı kerimi bastırıp satanlar, bunu kitapçılık ticaretine âlet edenler, Kur’ân-ı kerim öğretilmesine, okunmasına sebep olmak niyeti ile olursa, câiz ve sevab olur. Aldığı satış parası helal olur. Fakat, böyle niyetin alâmeti vardır ki, mal oluş fiyatına yakın, az bir kârla satmalıdır. Geçimi başka kitaplardan sağlanıyorsa, Kur’ân-ı kerimi kârsız satmalıdır. (Şir’a)da diyor ki, (Mu’âz bin Cebel “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine, falanca, Kur’ân-ı kerim yazıp satıyor dediklerinde, bu, Kur’ân-ı kerim satmak değildir. Kâğıt ve işçilik ücreti istemektir. Kur’ân-ı kerimi satmak demek, onu para ile, ücret ile öğretmektir buyurdu). Kur’ân-ı kerimi, okuyarak geçim vâsıtası yapmak için ezberleyen hâfızlar ve tecvid ile okumayıp, teganni ile okuyan hâfızlar, gerçekten hamele-i Kur’ân değildir. (Çok hâfızlar vardır ki, Kur’ân-ı kerim, bunlara lanet eder) hadîs-i şerifinde bildirilenlerden olurlar]. (Tam İlmihal s. 873)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

3 Kasım 2025 Pazartesi

* Namaz kılmak için ev kiralamak

3 Kasım 2025, Pazartesi

Namaz kılmak için ev kiralamak

Sual: Namaz kılmak için ev veya insan kiralamak ve ücret ile ibadet yaptırmak câiz midir?

Cevap: İbadet yapmak için de adam kiralamak ve namaz kılmak için ev kiralamak, Hanefî ve Hanbelî mezheplerinde sahih değildir. Meselâ, ücret ile ezan okutmak, hacca göndermek, imam tutmak, Kur’ân-ı kerim öğretmek, din dersi öğretmek câiz değildir. Şâfiî ve Maliki mezheplerinde, kabr başında ve sahibinin yanında ücret ile Kur’ân-ı kerim okutmak câizdir. Fakat, bu mezheplerde, beden ile yapılan ibadetlerin sevabları, başkalarının ruhuna gönderilemez. Sonradan gelen din âlimleri [din düşmanları değil], Kur’ân-ı kerim ve din dersi öğretmek ve ezan, imamlık için para ile adam tutmak câiz olur dedi. Bunlara, sözleşilen ücretin verilmesi lâzım olur. Vermeyen hapis olunur. İbni Âbidîn bu satırları açıklarken buyuruyor ki: Aslında, ücret ile ibadet yaptırmak câiz değildir. Çünkü, hadîs-i şerifte, (Kur’ân-ı kerim okuyunuz. Fakat, bunu geçim vâsıtası yapmayınız!) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte, (Ezan okuyun. Ezan için ücret almayın!) buyuruldu. Son zamanlarda, dinde gevşeklik olduğundan, Kur’ân-ı kerimin ve din bilgilerinin unutulmaması ve imamlığın, müezzinliğin yapılabilmesi için ücret ile yaptırılması zaruret hâline gelmiştir. Fakat bu fetva, bütün ibadetlerin ücret ile yapılabileceğini göstermez. Yalnız saydıklarımız zaruret olup, mezhebin aslından dışarıda bırakılmaktadır. Hâfızlara ücret ile Kur’ân-ı kerim okutmak zaruret olmadığı için, muhakkak câiz değildir. (Tam İlmihal s. 872)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

2 Kasım 2025 Pazar

* Günâh işleyenleri kira ile tutmak

2 Kasım 2025, Pazar

Günâh işleyenleri kira ile tutmak

Sual: Dinlemek için hâfızı ve okumak için kitabı kiralamak câiz midir? Günah işleyenleri, mesela şarkı söyleyenleri, ölü için ağlayanları ve çalgıcıları kira ile tutmak câiz midir?

Cevap: (Hülâsa)da diyor ki, (Dinlemek için hâfızı ve okumak için kitabı kiralamak câiz değildir). Kur’ân-ı kerim öğreten hocaya hediye vermek lâzımdır.

Ezan, imamlık, Kur’ân-ı kerim ve mevlid okumak, din bilgisi öğretmek için ücret almak câiz değil ise de, imamlık, müezzinlik ve ilim öğretmek için almağa izin verilmiştir. Haram işler için ücret almak câiz değildir.

(Dürr-ül-muhtâr) sahibi “rahmetullahi teâlâ aleyh” beşinci ciltte, icâreyi anlatırken, otuzdördüncü sahifede diyor ki: Günâh işleyenleri, mesela şarkı söyleyenleri, ölü için methiye söyleyip ağlayanları ve çalgıcıları kira ile tutmak sahih değildir. Oyun için davul çalmak da böyledir. Askerler için, düğün için davul çalmak câizdir. Şarkıcının, çalgıcının kazandığı parayı, sahiplerine geri vermesi lâzımdır. Sahipleri bilinmezse, fakirlere sadaka vermelidir. Bunlar, kira ile tutulmayıp, önceden şart etmeyip, hediye olarak verilirse, alması helal olur. Fakat, yine tayyib, iyi para değildir. Çünkü, âdet hâline gelen hediyeler, şart edilen ücret gibidir. (Tam İlmihal s. 871)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com