2 Kasım 2024 Cumartesi

* Kâfir ülkesinde bulunan Müslüman

2 Kasım 2024, Cumartesi

Kâfir ülkesinde bulunan Müslüman

Sual: Kâfir ülkesinde bulunan Müslümanın, kâfirlerin mallarını, onların rızası ile alması câiz midir?

Cevap: Dâr-ül-harbde bulunan bir (Müstemin Müslüman), mesela, Türkiye’den Fransa’ya, ticaret için gitmiş olan bir Müslüman, kâfirlerin malını, fasit akit ile alabilir. Çünkü, Dâr-ül-harbde bulunan müsteminin, kâfirlerin mallarını, onların rızası ile alması câizdir. Meselâ, onlara para verip fâiz alması, kumar oynayıp alması câiz olur. Çünkü, onların malı, bizlere helaldir. Fakat, gadr, yani sözümüzde durmamak, hıyanet etmek, her yerde haramdır. Gönül rızası ile malını almak, gadr değildir. Malına, canına, kadınına, kızına saldırmak gadr olur. Haram olur. (Tam İlmihal s. 874)

Dâr-ül-harbde bulunan Müslüman esirin, onların malına, canına saldırması câizdir. Esîri serbest bıraksalar, rahat dolaşsa, çalışıp kazansa da, saldırması câiz olur. Çünkü, onlara söz vermiş, müstemin olmuş değildir. Fakat, esirin de, onların kadınlarına, kızlarına tecavüz etmesi câiz değildir. Harpte esir alınmayan bir insanı satmak ve satın almak câiz değildir.

Dâr-ül-harbde, mesela bir Hristiyan ülkesinde bulunan Müslüman müstemine, onların hükûmeti gadr ederse, mesela, kanunsuz olarak, malını alırsa veya hapis ederse, bu da, esir gibi olur. Bu Müslümanın da onlara gadr etmesi câiz olur. (Tam İlmihal s. 875)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

1 Kasım 2024 Cuma

* Gayr-i müslim vatandaş

1 Kasım 2024, Cuma

Gayr-i müslim vatandaş

Sual: Gayr-i müslim vatandaşlara nasıl muamele etmelidir? Meryem anayı ziyaret için Kudüs’e gelenlerden ve turistlerden ayakbastı parası almak câiz midir?

Cevap: İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh”, (Redd-ül-muhtâr) kitabında, kâfirin emân ile, yani izin verilerek İslâm memleketine gelmesini anlatırken diyor ki, başka bir memlekete, onların izni ile giren kâfire (Müstemin kâfir) denir. Dâr-ül-islâma müstemin olarak gelen bir kâfir, burada yaşamakta olan bir zimmî gibi, yani bir gayr-i müslim vatandaş gibi korkusuz yaşar. Onun haklarına malik olur. Bunun malını da, fasit sözleşme ile almamız câiz olmaz. Bu müstemine veya zimmîye olan borcunu ödemeyen Müslüman hapis olunur. Şu kadar var ki, müstemini öldürene kısas yapılmaz. Yalnız, (Diyet) denilen para cezası alınır. İbni Âbidîn, (İstîlâd)ı anlatırken buyuruyor ki, (Kıyamette, zimmînin ve hayvanların hakları altından kurtulmak, Müslümanın hakkından kurtulmaktan daha güçtür. Zimmînin malını gasp eden veya çalan bir Müslüman, kıyamette bunun azabını çekecektir). Müslüman memleketinde bulunan müstemin kâfirin malını, gönül rızası ile olsa bile, câiz olmayacak yol ile almak, gadr olur. Çünkü, İslâm memleketinde, İslâmiyetin emirlerine uygun hareket edilir. İslâm memleketinde, müstemin ile de, Müslümanlar ile yapılması câiz olan sözleşmeler yapılır. Alması İslâmiyyette lâzım olmayan malları alınamaz. Âdet olsa da, alması yine câiz olmaz. Meselâ Meryem anayı ziyaret için Kudüs’e gelenlerden ve turistlerden ayakbastı parası veya başka isimlerle bir şey almak câiz olmaz. Müslüman hacıdan ayakbastı parası almak da haramdır. (Tam İlmihal s. 874)

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com