30 Haziran 2019 Pazar

* Ehl-i sünnet âlimleri vesiledir (Osman Ünlü Hocanın 2.7.2019 tarihli yazısı)

2 Temmuz 2019, Salı

 

 

Ehl-i sünnet âlimleri vesiledir

 

 

 

 

Sual: Kur'ân-ı kerimde; (Bana yaklaşmak için, vesile arayınız!) buyuruluyor. Buradaki vesileden maksat, murat nedir, ne anlamamız gerekir?

Cevap: Allahü teâlâ, Mâide sûresinin 35. âyetinde mealen buyuruyor ki:

(Bana yaklaşmak için, vesile arayınız!)

Mealen demek, İslâm âlimlerinin anladıklarına göre demektir. Vehhabiler; "Vesile, sebep, ibadetlerdir. Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için farz ve nafile ibadetleri yapmak lazımdır. Tarikata girmek, bir şeyhin eteklerine yapışmak, ölülere, dirilere yalvarmak, insanı Allaha yaklaştırmaz, bilakis uzaklaştırır" diyorlar. Ehl-i sünnet âlimleri ise buyuruyorlar ki:

"Evet, vesile, sebep, ibadetleri yapmaktır. Fakat, sahih, doğru, halis olan ibadetler, vesile olur. İbadetlerinin sahih olması için, doğru iman, temiz ahlak sahibi olmak ve şartlarına uygun yapmak lazımdır. Mesela, namazın sahih olması için, abdest almak, kullanılan suyun temiz olması, namazı vaktinde kılmak ve kıbleye karşı kılmak, namazdaki âyetleri, tesbihleri ve duaları doğru okumak ve daha nice şartları, vesileleri bilmek ve yapmak lazımdır. Her ibadetin de böyle şartları, vesileleri vardır. Bunlar, senelerce çalışarak öğrenilir. Bunlar düşünmekle, rüya ile öğrenilemez. Bunlara inanan, bilen ve yapan âlimlerden işiterek veya kitaplarını okuyarak öğrenilir. Fen bilgileri de, profesörlerden uzun zamanda öğrenilmektedir. Böyle imanlı, kalbi temiz, doğru din âlimlerine müderris, muallim ve mürşid denir. Mürşid demek, su üstünde yürüyen, havada uçan, kaybolan şeyleri bilen, okuyup, üfleyerek hastalara şifa veren kimse demek değildir. Ahkâm-ı islâmiyyeyi, yani kalp, ruh ve beden ile yapılan ibadetleri bilen, yapan ve başkalarına da öğreten Ehl-i sünnet âlimi demektir. Her Müslümanın, Mâide sûresindeki emre uymak için, böyle bir mürşidi, rehberi veya kitaplarını araması, farz ve nafile, bütün ibadetleri Ondan öğrenmesi lazımdır."

***

Sual: Dinde bir şeyin bidat olup olmamasındaki ölçü nedir?

Cevap: Dinde bidat; Eshâb-ı kiram ve tabiin zamanından sonra, Resûlullah efendimizin izni olmadan, dinde yapılan eklemeler ve noksanlıklar, yani ibadet olarak yapılan, sevap olduğu düşünülen değişiklikler demektir. Dinde reform, değişiklik yapmak da, dinde bidat demektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

* Teyemmüm

2 Temmuz 2019, Salı

 

Teyemmüm

 

 

 

 

Sual: Su bulamayan veya suyu kullanamayan abdest için ne yapmalıdır?

Cevap: İslâm Ahlâkı kitabında buyruluyor ki: Ey Oğul! Abdest veya gusül için su bulamazsan veya suyu kullanamazsan, teyemmüm edersin. Abdest ve gusül için, teyemmüm aynıdır ve şöyle olur:

İki kolunu dirseklerinin üst tarafına kadar sıvarsın. (Namaz kılmak için, teyemmüm etmeye) niyet edersin. (Bismillâhirrahmanirrahîm) deyip, iki avucunu temiz bir toprak veya sokaktan gelen toprak tozları ile tozlanmış ev eşyası üzerine vurursun. Ellerini birbirine sürtüp yüzünün her tarafını tam olarak mesh edersin. Toz toprak varsa sürterken ellerden yere düşer. İki el ayası açık, dört parmak yapışık, başparmakları ayrı olarak avuç içleri yüze karşı, parmakları yatay vaziyette, iki elin uzun parmakları birbirine dokundurulur. Uzun parmakların üst kenarı saç kesimine gelmek üzere yüze konup, eller yüze yapışık kalmak üzere yukardan aşağı çene ucuna kadar indirilir. Böylece yüz, bir kere mesh edilmiş olur. Yüzde iğne ucu kadar el dokunmamış yer kalmamalıdır. İkinci bir defa, iki el ayasını aynı suretle toprağa vurup, sol elin ayasının yarısı yani dört parmak içi ile, sağ elinin beş parmağı bitişik olarak, tırnağı ucundan başlayarak, dirseğe kadar, dış kısmını mesh et! Yine sol elinin iç kısmı avuç ve başparmak içi ile sağ kolun iç kısmını dirsekten bileğine kadar mesh edersin. Bu esnada başparmak içi, sağ elin başparmak dışını mesh eder. Gevşek yüzük oynatılır. Sağ elinle de, sol kolunu aynen böyle yaparsın. Parmakların yanlarını, diğer elin parmaklarının içleri ile mesh lazım değildir. İşte teyemmümün tertibi budur. (İslâm Ahlâkı s. 370)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

29 Haziran 2019 Cumartesi

* Yoksulluğun manevi sebepleri

30 Haziran 2019, Pazar

 

Yoksulluğun manevi sebepleri

 

 

 

 

Sual: Yoksulluğun maddi sebepleri yanında manevi sebepleri de var mıdır, varsa nelerdir?

Cevap: Ve dahi, hadîs-i şerifte şöyle gelmiştir: (İnsana yoksulluk, yirmidört şeyden gelir:

1- Zaruret olmadan ayakta bevletmek.

2- Cünüp olarak taam yemek.

3- Ekmek ufağını, hor görüp basmak.

4- Soğan ve sarımsak kabuklarını ateşe atmak.

5- Büyüklerin önünde yürümek.

6- Babasını ve anasını adıyla çağırmak.

7- Ağaç ve süpürge çöpü ile dişini karıştırmak.

8- Elini balçıkla yıkamak.

9- Eşik üzerine oturmak.

10- Bevlettiği yerde, abdest almak.

11- Çanağı ve çömleği, yıkamadan taam koymak.

12- Esvabını üstünde dikmek.

13- Aç iken soğan yemek.

14- Yüzünü eteği ile silmek.

15- Evinde örümcek bırakmak.

16- Sabah namazını kılınca mescitten acele çıkmak.

17- Pazara, erken gidip, geç dönmek.

18- Yoksul kimseden ekmek satın almak.

19- Babaya ve anaya, kötü duada bulunmak.

20- Çıplak yatmak.

21- Kap kaçağı, örtüsüz bırakmak.

22- Çırağı, mumu üfleyerek söndürmek.

23- Her şeyi, bismillah demeden işlemek.

24- Şalvarını ayakta giymek.) (İslâm Ahlâkı s. 283)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

* Sebeplere yapışmak şirk değildir (Osman Ünlü Hocanın 1.7.2019 tarihli yazısı)

1 Temmuz 2019, Pazartesi

 

 

Sebeplere yapışmak şirk değildir

 

 

 

 

Sual: Allahü teâlânın sevgili kullarını vesile ederek dua etmek, şirk mi olur?

Cevap: Hadîkada, (Ey insanlar! Çok gizli olan şirkten sakınınız!) hadîs-i şerifi açıklanırken, buyruluyor ki:

"Bu şirk, yalnız sebepleri görmek, Allahü teâlânın yarattığını düşünmemektir. İşleri sebeplerin yaptığına inanmak, Allahü teâlâya şerik, ortak yapmak olur." Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri, Eşi'at-ül-leme'ât kitabında buyuruyor ki:

"Putlara tapmaya Şirk-i ekber denir. Küfür olan şirk budur. Riya ile, gösteriş için ibadet, iyilik yapmaya Şirk-i asgar denir. Bu küçük şirk küfür değildir."

Hadîs-i şerifte, ruhlardan ve ölülerden bir şey istemeye şirk denmiyor. Görünen veya görünmeyen şeylerden bir şey isterken, yani sebeplere yapışırken, bu işi sebeplerin yaptığına inanmaya şirk deniyor. Sebeplere yapışmak sünnettir, sebeplerin yaptığına inanmak ise şirktir. Sebepler, Allahü teâlânın yaratmasına sebep olurlar. İşleri yapan sebepler değil, Allahü teâlâdır. Herhangi bir sebebin, her istediğini yapabileceğine inanmak, onu Allahü teâlâya ortak yapmak olur. Bu inançla, ondan bir şey istemek, ona ibadet etmek olur. Sebebin yaratacağına inanmayıp, sebebe yapışınca, Allahü teâlânın yaratacağına inanmak, sebebe tapınmak olmaz. Sebebe yapışmak olur.

Müslümanlar, diri ve ölülerden bir dilekte bulundukları zaman, bunların her istediklerini kendilerinin yapacaklarına inanmıyorlar. Sebebe yapışınca, dileklerini, Allahü teâlânın yaratacağına inanıyorlar. Bunun için, Müslümanların ruhlardan ve ölülerden bir şey istemeleri, bunlara tapınmak olmaz. Allahü teâlâ, her şeyi sebep ile yaratıyor. Sebeplere yapışmamızı emir ediyor. Bunun için dileklerimize kavuşmak için, bunların sebeplerine yapışıyoruz. Sebeplere yapışmak değil, sebeplerden beklemek, şirk oluyor. Her istediklerini yapabileceklerine inanarak onlardan beklemek, şirk-i ekber oluyor. Allahü teâlânın verdiği kuvvet ile yapacaklarına inanmak, şirk-i hafî oluyor. Sebeplerden beklemeyip, onların yapacaklarına inanmayıp, yalnız Allahü teâlânın yaratacağına inanarak, dileği yalnız Allahdan beklemek, İslâm dinine uymak oluyor. Müslümanların ölülerden ve ruhlardan dilekte bulunmaları böyledir. Böyle meşru dilekte bulunmaya Tevessül ve İstigâse denilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

* Duanın kabul olma şartları

1 Temmuz 2019, Pazartesi

 

Duanın kabul olma şartları

 

 

 

 

Sual: Duanın ve ibadetin kabul olmasının şartı var mıdır? Amelin sahih olması ile kabul olması ne manaya gelir?

Cevap: Duaların ve herhangi bir amelin kabul olunmasının şartı ve sebebi beştir: İman, İlim, Niyet, Hulûs yani İhlâs ve Kul hakkı bulunmamaktır. Önce, Ehl-i sünnet itikadında olmak, sonra yapılacak ibadetin sıhhatinin şartlarını bilmek lazımdır.

Bir amelin, ibadetin sahih olması başkadır, kabul olması başkadır. İbadetlerin sahih olmaları için, kendilerine mahsus şartları, farzları vardır. Bunlardan biri noksan olursa, o ibadet sahih olmaz. O ibadet yapılmamış olur. Cezasından, azabından kurtulamaz. Sahih olup da, kabul olmayan ibadet için azap yapılmaz ise de, o ibadetin sevabına kavuşamaz. İbadetin kabul olması için, önce sahih olması, sonra yukarıda yazılı beş şartın bulunması da lazımdır. Kul hakkı da bu şartlara dahildir. İmâm-ı Rabbânî "rahime-hullahü teâlâ", ikinci cildin seksenyedinci mektubunda diyor ki, (Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel yapsa, fakat üzerinde yarım dank [yani çok az] kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez). [Duaları da kabul olmaz.] (İslâm Ahlâkı s. 192)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com