19 Eylül 2017 Salı

* Hicri yeni yıl (Osman Ünlü'nün 21.9.2017 tarihli yazısı)

21 Eylül 2017, Perşembe

 

 

Hicri yeni yıl

 

 

 

 

Sual: Mübarek gün ve gecelerin bulunduğu hicri takvimde, yeni yıl ne zamandır, hangi aydadır, önemi nedir?

Cevap: 21 Eylül Perşembe yani bugün, Muharrem ayının ve Hicri yeni yılın ilk günüdür. 1438 hicri yılından, 1439 hicri yılına girilmektedir. Muharrem ayının birinci gecesi, Müslümanların kameri yılbaşı gecesidir. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur'an-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biridir. Hadîs-i şeriflerde;

(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cumadır.)

(Muharrem ayında bir gün oruç tutana, bugüne karşılık otuz gün oruç sevabı yazılır) buyuruldu.

Muharrem ayının birinci gecesi, Müslümanların yılbaşı gecesidir.

Bu gün ve gecede Müslümanlar, birbirinin yeni yılını tebrik ederler. Böyle günler vesile edilerek dargınlıklar, kırgınlıklar giderilir. Allahü teâlânın emirlerini yaparak ve yasaklarından sakınarak, Allahü teâlânın verdiği nimetlere şükredilir. Günahlara tevbe edilir.

Müslümanlar, sene başı gecelerinde ve günlerinde, müsafeha ederek, mektuplaşarak tebrikleşirler. Birbirlerini ziyaret eder, hediye verirler. Sene başını dergi ve gazetelerde kutlarlar. Yeni senenin, birbirlerine ve bütün Müslümanlara hayırlı ve bereketli olması için dua ederler. Büyükleri, akrabayı, âlimleri ziyaret edip dualarını alırlar. O gün, bayram gibi temiz giyinirler. Fakirlere sadaka verirler.

Başlangıç zamanına göre, zamanımızda iki türlü takvim kullanılmaktadır: Miladi takvim, Hicri takvim. Miladi sene, İsa aleyhisselamın doğum günü zannedilen zamandan başlamaktadır. Hicri takvim ise, Peygamber efendimizin Medine'ye hicret ettiği seneden başlamaktadır.

Müslümanlar için Mekke'de kalmak, tahammül edilemeyecek derecede idi. Peygamber efendimize durumlarını arz ederek, hicret için müsaade istediler. Bir gün, sevgili Peygamberimiz, sevinçli bir hâlde Eshâbının yanına gelip;

(Sizin hicret edeceğiniz yer bana bildirildi. Orası Medine'dir. Oraya hicret ediniz. Allahü teâlâ Medine'yi size emniyet ve huzur bulacağınız bir yurt kıldı) buyurdu.

Resûlullah efendimizin izni ve tavsiyesi üzerine Müslümanlar, Medine'ye birbiri ardınca, bölük bölük hicret etmeye başladılar. Son olarak da kendileri hicret ettiler ve bu hicret tarih başlangıcı oldu.

Hicri yeni yılın, herkese hayırlı olması dileği ile...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

1 Eylül 2017 Cuma

* Bayramda kabir ziyareti (Osman Ünlü'nün 3.9.2017 tarihli yazısı)

3 Eylül 2017, Pazar

 

 

Bayramda kabir ziyareti

 

 

 

 

Sual: Akrabaların, tanıdıkların veya evliyanın kabirlerini ziyaret ederken nelere dikkat etmeli, nasıl ziyaret etmelidir?

Cevap: İmâm-ı Birgivî hazretleri, Etfâl-ül müslimîn kitabında buyuruyor ki:

Müslümanların kabirlerini ziyaret etmek sünnettir. İhyâ-ül-ulûmda; "Ölümü hatırlamak ve ölüden ibret almak için kabir ziyaret etmek ve salihlerin, velilerin kabirlerinden bereketlenmek müstehabdır" denmektedir. İbret almak, meyyitin çürüdüğü, yanaklarının, dudaklarının döküldüğü, karnının şişip patladığı, içine kurtların, böceklerin dolduğu düşünülür. Hâtim-i Esâm hazretleri; "Kabristandan geçen kimse, onları düşünmezse ve dua etmezse, kendine ve onlara hıyanet etmiş olur" buyuruyor.

Erkeklerin kabir ziyaret etmeleri emrolundu, kadınların da kabir ziyaret etmelerine izin verildi. Hazret-i Fâtıma, hazret-i Hamza'nın kabrini her sene ziyaret eder, düzeltir, tamir ederdi. Hadis-i şerifte;

(Ana-babasının veya ikisinden birinin kabrini her cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur. Haklarını ödemiş olur) buyuruldu. Muhammed bin Vâsi hazretleri, her cuma kabir ziyaret ederdi.

-Pazartesi günleri ziyaret etsen daha iyi olmaz mı? dediklerinde;

-Meyyitler, perşembe, cuma ve cumartesi günleri kendilerini ziyaret edenleri tanırlar buyurdu.

Resûlullah efendimiz, mümin olan akrabasının ve Eshâbının kabirlerini ziyaret ederdi. Hadîs-i şerifte buyuruldu ki:

(Bir müminin kabrini ziyaret ederken, Allahümme innî es'elüke-bi-hurmet-i Muhammed aleyhisselâm en lâ tü'az-zibe hâzelmeyyit derse, o meyyitin azabı kıyamete kadar ref olur, kalkar.) Şir'a kitabında deniyor ki:

"Sünnete uygun ziyaret yapmak için, abdest alınır. İki rekat namaz kılıp, sevabı meyyitin ruhuna gönderilir. Meyyitin yüzüne karşı oturulur. Yasîn-i şerif veya bildiği sûreleri okur, meyyit için dua eder." Kıbleyi arkada bırakıp, ayak tarafında, ayakta durmak efdaldir. Hadîs-i şerifte buyuruldu ki:

(Bir kimse, kabristandan geçerken, onbir kere İhlas sûresi okuyup sevabını meyyitlere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir)

İmam-ı Gazali hazretleri İhyâ kitabında buyuruyor ki:

"Kabir ziyaret ederken, kıbleyi arkada bırakıp, meyyitin yüzüne karşı oturup selam vermek müstehabdır. Kabre el, yüz sürülmez, öpülmez."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com